Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) çekirdek enflasyondaki yükselişin enflasyonda ortaya çıkan yukarı yönlü riskler ve bunların enflasyon beklentilerine ve fiyatlama davranışlarına olan olumsuz etkisini dikkate alarak, para politikasında sıkı duruşu koruyacağı öngörüsünde bulundu.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun bugün açıkladığı şubat ayı enflasyonu, Anadolu Ajansı (AA) Finans'ın şubat ayı enflasyon beklenti anketine (yüzde 0,44) paralel olarak yüzde 0,43 oranında artış kaydetti.
Ekonomistler, şubat ayı enflasyon verilerini AA muhabirine değerlendirdi.
Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, gelecek dönemde 17 Aralık 2013 tarihinden bu yana Türk lirasında gerçekleşen yüzde 9 civarındaki ilave değer kaybının fiyatlara potansiyel olarak 1-1,5 puan aralığında geçiş etkisinin yıllık enflasyonda yükselişin devamı anlamına geleceğini belirterek, "Yıllık enflasyonun mayıs ayında yüzde 9 civarında zirve noktasını göreceğini düşünüyoruz" dedi.
Yıl sonu enflasyon tahminlerinin yüzde 8 düzeyinde olduğunu ifade eden Bürümcekçi, bu tahmin üzerindeki risklerin TL'nin siyasi risklere bağlı istikrarsız seyri ve yerel seçim sonrası idari fiyat ayarlamaları olasılığı nedeniyle yukarı yönde kalmaya devam edeceğini söyledi.
Temel eğilim açısından izlenen göstergelerden çekirdek enflasyonun (I) yıllık bazda yüzde 7,59'dan yüzde 8,43'e yükseldiğine dikkati çeken Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"2013 mayıs ayından beri yıllık bazda 2,5 puan yükselen çekirdek enflasyonun kasım-aralık ayında gerileme göstermesini mayıs-kasım döneminde TL'de gözlenen yüzde 15 civarındaki değer kaybının fiyatlara yansıtılma sürecinin tamamlanmış olmasına bağlamıştık. Ancak aralık-ocak döneminde gözlenen ilave değer kaybı TCMB'nin faiz artışına rağmen nisan-şubat birikimli değer kaybının yüzde 27 (sepet bazında) civarında kalmasını getirirken, kurlardan fiyatlara geçişkenlik etkisinin yeniden canlanması riski yaratmaktadır. Bu doğrultuda, çekirdek enflasyonun da ilk yarıda yükseliş eğiliminde olarak yüzde 8,5 - 9 aralığında zirve noktasına yıl ortasında ulaşmasını beklemekteyiz.
Şubat ayı sonuçlarının TCMB'nin beklentilerine paralel olduğunu düşünürken, buna karşılık çekirdek enflasyondaki yükseliş, enflasyonda ortaya çıkan yukarı yönlü riskler ve bunların enflasyon beklentilerine ve fiyatlama davranışlarına olan olumsuz etkisini dikkate alarak, para politikasında sıkı duruşu koruyacağını düşünüyoruz."
Yarın açıklanacak şubat ayı reel kur endeksinin (REK) enflasyon gerçekleşmesi sonrası önceki 101,5 değerinden 102 civarına yükseliş gerçekleştireceğini öngören Bürümcekçi, şu anda bulunulan 2.6370 kur sepeti seviyesinde seyrin mart ayı boyunca sürmesi durumunda da endeksin bu seviyelere yakın kalacağını hesapladıklarını söyledi.
"Çekirdek göstergelerde yukarı yönlü hareketin sert olması rahatsız edici"
İş Yatırım Ekonomisti Dr. Uğur Küçük, gıda fiyatlarındaki yatay seyir ve gerileyen giyim grubu fiyatlarının tüketici enflasyonunun şubatta bir sıçrama daha yapmasını engellediğini ifade ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:
" Merkez Bankası'nın sert faiz hamlesinin döviz kurunu desteklerken iç talebi daraltıcı etkileriyle beraber enflasyonun yıl sonu tahminimiz olan yüzde 7,8'e gerilemeden önce yükselmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Yüksek ÜFE ve çekirdek TÜFE göstergelerinin yanında süregelen kuraklık tüketici enflasyondaki yukarı yönlü baskının önümüzdeki aylarda süreceğine işaret ediyor. Manşet enflasyondaki sınırlı artışa rağmen çekirdek göstergelerde yukarı yönlü hareketin bu kadar sert olması rahatsız edici."
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı, enflasyon görünümündeki risklerin korunmakla birlikte ek bir bozulmadan bahsetmenin erken olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Kurda istikrar kazanma çabası ve iç talepte yavaşlama, enflasyon risklerini sınırlamada destekleyici unsurlar. Ancak, küresel sermaye hareketlerinin kurda tekrar dalgalanmalara neden olabileceği göz ardı edilmemeli. Küresel gıda fiyatları da diğer bir baskı unsuru olabilir. Öte yandan, mevcut iç ve dış konjonktürde, TCMB'nin enflasyon görünümündeki bozulmaya karşı ocak ayında yaptığı 'güçlü ve önden yüklemeli' parasal sıkılaştırmanın yeterli olduğunu, ancak görünümde ek bir bozulma olması durumunda ilave adımların gerekebileceğini düşünüyoruz."
"Enflasyonist baskının araç satışlarından geldiği anlaşılıyor"
Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, şubat ayı enflasyonunun beklentiler dahilinde olduğunu belirterek, "Gıda fiyatları yüzde 10 ortalama değerine geri dönerken, enerji enflasyonu da yüzde 2,6 oranında sakin bir artış ile petrol fiyatlarındaki istikrarlı seyri yansıtmakta. Kalemler arasında enflasyonist baskının araç satışlarından geldiği anlaşılıyor. Bu da yapılan vergi düzenlemesinin araç satışları üzerindeki etkisinin hem bizim hem de resmi otoritelerinin beklentilerinin bir miktar üzerinde gerçekleşmiş olabileceğine işaret etmekte" dedi.
Yılmaz, mayıs ayına kadar TÜFE enflasyonunun yüzde 8,5 oranına kadar yükselip, baz etkisinin haziran ayında ortadan kalkmaya başlamasıyla enflasyonda beklenen geri çekilmeyi gözlemleme imkanlarının olacağını öngördü.
Verilerin Türkiye'de üretim koşullarının halen ılımlı belki de olumlu seyrettiğine işaret ettiğini söyleyen Yılmaz, "Yaz dönemine kadar enflasyondaki belirsizlikler nedeniyle büyümenin gücünü koruyabilmesi yatırımcı ve sanayici algısında pozitif etki edebilir ve ekonomiye ilişkin daha sağlıklı değerlendirme şansı sunabilir" dedi.
Çekirdek enflasyonun ocak ayına göre 84 baz puanlık artışla yüzde 7,59'dan yüzde 8,43'e yükseldiği bilgisini veren Yılmaz, şunları kaydetti:
"Kurda şubat ayında gözlemlenen olumlu seyir mart ayında yeniden belirirse mart ayında çekirdek enflasyonun zirve yapması mümkün olabilir. Aksi takdirde çekirdek enflasyonun yüzde 9 olması söz konusu olacaktır. Üretici fiyatlarında ise tahminen zirveye yaklaşmaktayız. Hem girdi maliyetleri ılımlı seyrini sürdürürken hem de kur şokunun tamamlanması sonrası üretici fiyatları enflasyonu yavaşlamaya başlayabilir. Bu ay açıklanan TCMB İktisadi Yönelim Anketi'nde mal fiyatlarında artış bekleyen katılımcıların sayısında düşüş kaydedilmişti. Tedarik zinciri yaklaşımıyla girdi fiyatlarındaki kur şokunun büyük bölümü üreticilerde absorbe edilmekte. Bu nedenle üretici fiyatlarının tüketici fiyatlarının üzerinde seyrini normal karşılıyoruz.
Enflasyonda yukarı yönlü riskleri; mevcut kuraklık nedeniyle gıda fiyatlarındaki ani artış, üretimin gücünü koruması durumunda iç talebin tahmin edilenden hızlı seyretmesi olduğu görüşündeyiz. Bugünkü veriyi başta da söylediğimiz gibi beklentiler dahilinde Türkiye ekonomisi için uzun dönem dinamiklerle uyumlu değerlendirmekteyiz."
"Çekirdek enflasyon yaklaşık 7 yılın zirvesinde"
Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer ise, şubatta tüketici enflasyonunun beklentilere paralel gerçekleştiğini belirterek, "Böylece yıllık enflasyon ocaktaki yüzde 7,8'den altı ayın en yükseği olan yüzde 7,9'a yükseldi. Çekirdek enflasyon, TL'nin istikrar kazanmasına rağmen kurdaki değer kaybının gecikmeli etkileriyle aylık bazda yüzde 0,7 artarak, yıllık bazda ocaktaki yüzde 7,6'dan şubatta yüzde 8,4 ile yaklaşık yedi yılın en yükseğine ulaştı. Çekirdek enflasyon gelişmeleri, Merkez Bankası'nın son dönemdeki likidite sıkılaştırmasının yerinde olduğuna ve sürdürülmesi gerektiğine işaret ediyor" değerlendirmesini yaptı. - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › Ekonomistler Şubat Ayı Enflasyon Verilerini Değerlendirdi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?