Ekonomistler Tcmb Faiz Kararını Değerlendirdi

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, faiz indirimleri sadeleşme başlığı altında gerçekleştirildiği için sürecin yavaşlatılacağı veya kesintiye uğrayacağı yönünde bir sinyal verilmediğini belirterek, "Anlaşılan, piyasa koşulları elverdiği müddetçe TCMB üst bant indirimlerine devam edecek." dedi.

AA muhabirine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulunun (PPK) faiz kararına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bürümcekçi, TCMB'nin faiz koridorunun üst bandında 50 baz puan indirim gerçekleştirdiğini anımsattı.

Bürümcekçi, sadeleşme yönünde ölçülü bir adım daha atıldığını aktararak, şunları kaydetti:

"Bilindiği gibi TCMB ağustos ayında açıkladığı 'Küresel Para Politikalarının Normalleşme Sürecinde İzlenecek Yol Haritası' kapsamında, küresel para politikalarının normalleşmeye başlaması ile faiz koridorunun bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı etrafında daha simetrik bir hale getirileceğini ve daraltılacağını açıklamıştı. Bugünkü karar metninde ise yakın dönemde küresel oynaklıklarda bir miktar artış yaşandığı belirtilse de sıkı para politikası duruşunun, temkinli makro ihtiyati politika çerçevesinin ve ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılmasının, ekonominin şoklara karşı dayanıklılığını artırdığı ve bu doğrultuda sadeleşme yönünde ölçülü bir adım atılmasına karar verildiği açıklandı. Ayrıca indirimler sadeleşme başlığı altında gerçekleştirildiği için sürecin yavaşlatılacağı veya kesintiye uğrayacağı yönünde bir sinyal verilmemiş oldu. Anlaşılan, piyasa koşulları elverdiği müddetçe TCMB üst bant indirimlerine devam edecek."

Bürümcekçi, Kurulun temel ekonomik büyüklüklere ilişkin değerlendirmelerine, "iç talebin büyümeye pozitif katkı yaptığı" cümlesinin eklendiğini vurguladı.

Ancak enflasyonda düşüşün devam edeceğine ilişkin yönlendirmenin yapılmadığını dile getiren Bürümcekçi, "Manşet enflasyona ilişkin son dönemde temelde işlenmemiş gıda fiyatları kaynaklı belirgin bir düşüş gözlendiği belirtildi ancak bu düşüşün devam edeceğine ilişkin bir yönlendirme yapılmadı." değerlendirmesinde bulundu.

Bürümcekçi, koşullar değişirken TCMB'nin frene basmamasının kredibilite açısından pozitif olmadığını söyleyerek, "TCMB'nin, Fed'in haziran ayı için verdiği faiz artırım sinyali, sermaye akımlarındaki kesinti, TL'de gözlenen değer kaybı ve faizlerdeki yükselişe rağmen üst bant faiz indirimlerine hız kesmeden devam etmesinin kredibilite açısından artı hanesine yazılmayacağını düşünmekteyiz." diye konuştu.

Bürümcekçi, TCMB'nin fonlama maliyetini ne kadar düşüreceğinin önemli olmaya devam edeceğini de belirtti.

"Merkez Bankasının faiz indirimleri tamamen teknik"

İstanbul Medipol Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hatice Karahan da Para Politikası Kurulunun, üst bantta 50 baz puanlık bir indirime gitmesinin beklentileriyle uyumlu bir karar olduğunu aktardı.

Faiz indiriminde, yaşanan enflasyon gevşemesinin izlerinin görüldüğüne dikkati çeken Karahan, şunları kaydetti:

"Çekirdek enflasyondaki sınırlı iyileşme ise önümüzde halen bir fren olarak duruyor. Kabinenin açıklandığı makul atmosferde gelen karar, ilk etapta piyasalarda herhangi bir olumsuzluğa yol açmazken, PPK'nın yakın dönemde küresel oynaklıklarda bir miktar artış yaşandığına dikkat çekmesi de kanaatimce önemli bir nokta. Bu bağlamda, enflasyonun dalgalı bir görünüm sergileyeceğini öngördüğüm önümüzdeki aylarda, küresel risklerin de baskısıyla sadeleşme sürecinde ılımlı hareketler bekliyorum."

İntegral Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Beste Naz Köksal ise Merkez Bankasının üst bant ve geç likidite penceresinden yaptığı faiz indirimlerini "tamamen teknik" şeklinde nitelendirerek, bunun sadeleştirme adımları kapsamında olduğunu söyledi.

Köksal, "Merkez Bankası ekonomiyi canlandırmak isteseydi yani temel amaç bu olsaydı alt bant ve politika faizinden de indirim yapabilirdi. Mevcut enflasyon seviyesi şu an için buna izin veriyor. Ancak şöyle bir durum söz konusu; Kurul jeopolitik risklerin azaldığına dikkati çekerken, enflasyondaki düşüşün devam edeceği öngörülerini metinden kaldırmış. En önemli kısım da bu. Bu nedenle küresel oynaklıkların artmasından dolayı Kurul, önünü görmekte biraz zorlanmışa benziyor. Önümüzdeki dönemde yine mevsimsel sebeplerden dolayı gıda fiyatlarında düşüşün devam ettiğini görebiliriz ancak çekirdek enflasyondaki eğilim Merkez Bankasını tatmin etmezse yine ölçülü olarak nitelendirdiğimiz 50 puanlık indirim serisine devam edebiliriz." görüşünü paylaştı.

Merkez Bankasının şu anda teknik adım atarak üst bandı diğer iki banda yaklaştırdığına işaret eden Köksal, enflasyon izin verdiği müddetçe bunun devam edebileceğini öngördü.

"Faiz indirim sürecinde sona gelinmiş olabilir"

DenizBank Özel Bankacılık Grubu Sermaye Piyasası Araçları Satış, Performans ve İş Geliştirme Bölümü Yönetmeni Orkun Gödek, PPK toplantısı sonuç metninde iç talebin büyümeye olumlu katkı sağladığının ön plana çıkarıldığına dikkati çekti.

Yakın dönem oynaklıklarına vurgu yapılırken "daha geniş faiz koridoruna ihtiyaç duyulmadığı" ifadesinin ise metinden çıkarıldığını vurgulayan Gödek, şöyle konuştu:

"Buradan mayıs ayı ile faiz indirimi serisinin son bulmuş olabileceği düşüncesine ulaşabiliriz. Enflasyona yapılan atıfta, yaşanan sürecin gıda kaynaklı olduğunun altı çiziliyor. Bir önceki ay kısa vadede düşüş olacağının devamı öngörülürken, mayıs ayında söz konusu ifadeye yer verilmiyor. Bu ifadeyle de faiz indirim sürecinde sona gelinmiş olabileceği çıkarımı yapılabilir. Mevcut iç ve dış piyasa koşullarının sürmesi halinde haziran ayı PPK toplantısında şu an için faiz indirim kararının alınmasını beklemiyoruz."

Halk Yatırım Yatırım Danışmanlığı ve Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, son dönemde küresel oynaklıkta yaşanan artışa karşın, TCMB'nin, geçen yılın ağustos ayından itibaren uyguladığı politika araçlarının etkinliğine yönelik oluşan güven, genel sıkı para politikası duruşu ve temkinli makro ihtiyati politika çerçevesinin, geniş faiz koridoruna duyulan ihtiyacı azalttığı ve bu doğrultuda da sadeleşme yönünde ölçülü adımlarını devam ettirdiğini söyledi.

Diğer taraftan, manşet enflasyonda gözlenen ve ağırlıklı olarak işlenmemiş gıda fiyatları kaynaklı düşüşe karşılık, çekirdek enflasyondaki iyileşmenin sınırlı kalması nedeniyle kurda oluşabilecek baskılara karşı, likidite yönetimiyle sıkı duruşun korunması yaklaşımının da korunduğunu aktaran Tokalı, "Büyüme görünümüyle ilgili olarak, ılımlı ve istikrarlı eğilim beklentisi ön plana çıkarken, yapısal reformların uygulanmasına vurgu sürüyor." değerlendirmesinde de bulundu.