Fao'nun 30. Avrupa ve Orta Asya Bölgesel Konferansı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, doğal kaynakların verimli kullanılması gerektiğini belirterek, "Aksi takdirde, çok değil bundan 30-40 yıl sonra belki de torunlarımız maalesef gıda ve su savaşlarına tanık olacaklar." dedi.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) "30. Avrupa ve Orta Asya Konferansı" çerçevesinde, yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirildi.

Bakan Çelik'in başkanlığında, Akra Barut Otel'de gerçekleştirilen toplantıda, sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve bunların Avrupa ve Orta Asya'da tarım ve kırsal kalkınmaya etkileri tartışıldı.

Toplantıda konuşan Faruk Çelik, Türkiye'nin bulunduğu coğrafi bölgenin ve dünyanın her zamankinden fazla siyasi, ekonomik ve sosyal tehditlerle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Çelik, dünya nüfusunun hızla arttığını, tarım arazileri ve çevrenin tahrip edildiğini ifade ederek, tarımın başlıca girdileri olan su kaynakları ve otlakların azaldığını, iklim değişikliği nedeniyle tarımda sürdürülebilirliğin güçleştiğini kaydetti.

Çiftçilikle uğraşanların mesleği terk ettiğini, sağlıklı gıdaya erişimin giderek güçleştiğini vurgulayan Bakan Çelik, bu olumsuz tabloya karşı alınacak tedbirlerin başında doğal kaynakların verimli kullanılması geldiğini bildirdi.

Faruk Çelik, "Aksi takdirde, çok değil bundan 30-40 yıl sonra belki de torunlarımız maalesef gıda ve su savaşlarına tanık olacaklar." diye konuştu.

FAO Genel Direktörü Silva

FAO Genel Direktörü Jose Graziano da Silva ise bölgesel düzeyde, geleceğe yönelik adımlar atmak için konferansın büyük bir fırsat olduğunu söyledi.

Sürdürülebilir kalkınmanın daha güvenli ve daha barışçıl bir dünya için yapılması gerektiğini ifade eden Silva, şöyle konuştu:

"Barış olmadan sürdürülebilir kalkınma olamaz. Sürdürülebilir kalkınma olmadan barış olamaz. Gıda güvenliğini temin etmek, hem sürdürülebilir kalkınmayı hem de barışı temin etmek için çok önemli. Çatışmaların olduğu yerde açlık vardır. Açlığın olduğu yerde istikrarlı bir barış sağlanamaz. Yeterli gıda hakkı, bir insan hakkıdır ve herkesin bu hakka sahip olması gerekir. Açlık ve yoksulluğun azaltılması bizim mücadelemizdir. Kimseyi geride bırakamayız."

Ülke temsilcilerinin konuşmalarının ardından toplantı raporuna girecek sonuçlar 11 maddede toplandı.

Konferans yarın, 20 Mayıs'ın "Dünya Arı Günü" olarak kabul edilmesinin görüşülmesi ve bakliyat toplantısıyla devam edecek.