Amerikan Merkez Bankası (Fed) Chicago Başkanı Charles Evans, ABD için yüzde 2'lik enflasyon hedeflerinin bir tavan olarak düşünülmemesi gerektiğini belirterek, "Bunun kontrollü bir ortamda biraz daha yüksek olabileceğini ve daha iyi sonuçlar verip ekonomiyi canlandırabileceğini unutmamak lazım" dedi.
Charles Evans, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) katkılarıyla gerçekleştirilen "Macro Workshop 2014" başlıklı uluslararası çalıştayda "Geleneksel Olmayan Para Politikaları" konulu bir sunum yaptı.
Amerika'da geleneksel olmayan para politikalarına değinen Evans, Ocak 2012'de yaptıkları para politikasıyla ilgili uzun vadeli uygulamaların gelecekteki politika adımlarını belirleyebilmek açısından bir temel oluşturduğunu söyledi.
Fed'in para politikasının kredibilitesiyle ilgili tartışmalara işaret eden Evans, kredibilitenin para politikasını uygulamak ve uzun vadede duyurulan hedefleri gerçekleştirmekle ilgili olduğunu, koydukları hedeflerde isabet elde edebilmenin hesap verilebilirlik açısından önemli olduğunu dile getirdi.
Uyguladıkları para politikalarının hedeflerine ulaşmak açısından sağladığı katkıların da önemli olduğunu vurgulayan Evans, "2008'deki durum Fed'in o güne kadar hiç yapmadığı şeyleri yapmasını gerektirdi; parasal genişleme gibi. Mevcut finansal kriz nedeniyle standart politikaların etkin olmadığı alanlarda yeni ve daha önce kullanılmamış bir takım politikaların kullanılması şarttı" dedi.
Evans, Fed tarihinde para politikası açısından çeşitli dönüm noktaları olduğuna işaret ederek, "Bernanke'nin Fed'i para politikasıyla ilgili uzun vadeli bir strateji belirlemeye karar verdi. Bizim her zaman para politikası stratejimiz vardı ama Bernanke ile birlikte bu sefer fiyat hedefi ve sorumluluklarımız açısından daha net bir hedef ortaya çıktı. Uzun vadeli böyle bir strateji olması, para politikasının nasıl yürütüleceğinin anlaşılması açısından önemli" diye konuştu.
Evans, enflasyon hedeflerinin yüzde 2 olduğunu aktararak, parasal ve finansal şartların maksimum istihdam ve fiyat istikrarı sağlamasına çalıştıklarını söyledi.
Uzun vadede enflasyondaki sapmaları önlemek için dengeli bir yaklaşım geliştirmek gerektiğini dile getiren Evans, "Enflasyon Amerika'da uzun bir zamandır düşük. Tahminlere göre 2014'ten sonrası için de enflasyon oranı belirlediğimiz hedefin altında. Ücret maliyetlerinin artmasının bir enflasyon göstergesi olduğunu söyleyenler var. Ama Amerika'da maaşlar geçmiş yıllardaki oranlara göre az artıyor; yüzde 3,5'un altında. Ücret artışları yüzde 3,5 olursa istikrarlı bir büyüme söz konusu olabilir. Yüzde 1,5'luk üretkenlik büyümesi ve yüzde 2'lik enflasyon, yüzde 3,5'luk ücret artış oranına denk geliyor. Ama ücret artışları burada değil. Enflasyon hedefimiz yüzde 2 diyoruz ama bunu bir tavan olarak düşünmemek lazım. Bunun kontrollü bir ortamda biraz daha yüksek olabileceğini bunun da daha iyi sonuçlar verip ekonomiyi canlandırabileceğini unutmamak lazım" diye konuştu.
- "Para politikalarında biraz daha yaratıcı olmak gerekiyor"
Küresel ekonomide de uzun ve yavaş giden bir toparlanma söz konusu olduğunu belirten Evans, bu dönemde para politikaları açısından biraz daha yaratıcı olmak gerektiğini dile getirdi.
Bu yılın sonuna kadar varlık satın alma konusunda bir takım azalmalar olacağını aktaran Evans, "Bu program başlangıçta öngördüğümüzden daha uzun süre devam etti. Bu sürecin biteceği tarih istihdamın ne şekilde geliştiğine bağlı olacak. İstihdam burada önemli bir gösterge. 2015'e kadar süreceğini de öngörüyorduk. Ama yüzde 6,5'luk işsizlik oranı noktasına geldik. Dolayısıyla bu programın yavaş yavaş sonlanması konusunda çalışmalar devam ediyor" diye konuştu.
Parasal genişleme konusunda şu anda bir yavaşlama süreci olduğunu belirten Evans, "Gelecekteki fon oranı politikalarımızı neler olacağına dair Komite (FOMC) üyeleri sıfır fon oranının 2014 sonuna kadar devam edeceğini düşünüyor. 2015'in sonunda fon oranı daha yüksek olacak diye düşünüyorlar. Ama ne olacağı konusunda değişik fikirler var. 2016'da da yukarıya doğru çıktığını göreceğiz diyorlar. 2016'da hedeflerimize ulaşsak bile bazı belirsizlikler olacak diye düşünüyorum. Hedefimize fon oranının daha düşük olması nedeniyle ulaşacağız ama diğer şartların da gelişmesi ve iyileşmesi lazım" ifadelerini kullandı.
Evans, bir soru üzerine, ABD'de iş gücüne katılımın beklentilerinden hızlı bir şekilde düştüğüne işaret ederek, "İşsizlik oranı biraz yükselebilir. Bu beni şaşırtmaz. ya da işsizlik biraz yavaş azalacaktır. Bu durumu da görünümümüz içerisinde değerlendiriyoruz" dedi.
ABD'deki geleneksel olmayan para politikalarının gelişmekte olan piyasalar etkisine dair bir soru üzerine Evans, "Para politikalarını oluştururken bunun etkilerini de elbette göz önüne almaya çalışıyoruz. Dünya ekonomisindeki dengeyi sağlamak herkesin lehine. Dünya ekonomisinin güçlü olmasını elbette isteriz. Çünkü Amerika'nın gelişimindeki sıkıntılardan biri de dünya ekonomisinin çok iyi durumda olmaması. Bence çözüm şu; biz olabildiğince şeffaf olmalıyız" değerlendirmesinde bulundu.
"Merkez bankalarının bağımsızlığı önemli"
Evans, Türkiye'de gündemde olan TCMB'nin bağımsızlığı tartışmalarına ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:
"Türkiye'deki siyasi kararlarla ilgili bir şey söyleyemem. Amerika'daki merkez bankası yaklaşımı hakkında bir şeyler söyleyebilirim. Bu her zaman söz konusu bir tartışma. Merkez bankalarının bağımsızlığı önemli. Bizde bağımsızlığın altını çizen önemli nokta; 1979'da Jimmy Carter, Paul Volcker'ı Merkez Bankası'nın başkanı olarak seçtiğinde enflasyon çok yüksekti, para politikası yerinde değildi ve enflasyonun yüksek olması konusunu ele almayan bir politika söz konusuydu. O zaman hedefe yönelik para politikasını uygulayacak yetkisi olacak birini devreye sokmak gerekiyordu. Enflasyonun hep düşük olması gerekiyordu. Kısa vadede uygulamaların bazı olumsuz etkileri oldu ama sonra daha hızlı bir iyileşme oldu.
Bu dönemde Merkez Bankası'na bağımsız hareket edip daha uzun vadede bakma imkanı tanındığı için bir takım farklı uygulamalar söz konusu olabildi. Uzun vadede bunlar olumlu da oldu. Ama bu uzun vadeli yaklaşım kolay değil. Pek çok yerde kısa vadeye odaklanmak daha sık görülen bir şey. Merkez Bankası'nın faydası, eğer hedefe odaklı bir şekilde yürürseniz belirli bir dönem içerisinde yapılacakları çok daha etkin bir şekilde yapabilirsiniz. Bağımsızlık, değişik bir kelime. Tabi ki hesap vermek önemli. Demokratik olarak seçilmiş insanlara, halka karşı hesap verilmeli ama dünyada merkez bankaları için bağımsızlık da her zaman önemlidir." - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › Fed Chicago Başkanı Evans Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?