Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, kırmızı et, kuru fasulye ve patates fiyatlarının zamlandığı iddiasının gerçekleri yansıtmadığını belirterek, "Birileri ithalat yapılmasını istiyor. Dertleri; fırsattan istifade" dedi.
Bursa Valisi Münir Karaloğlu'nu, Atatürk Caddesi'ndeki tarihi Valilik binasında ziyaret eden Eker, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Ete, kuru fasulyeye ve patatese gelen zamlarla ilgili neler söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine Eker, "Kurt, puslu havayı sever" atasözünü hatırlattı.
Türkiye'de havanın puslu olduğunu dile getiren Eker, "Birileri böyle resmen affedersiniz uydurdu. Yani o fiyatlar gerçek değil, ortalama fiyatlar onları yansıtmıyor. Doğru değil. Birileri, 'Acaba buradan bir şey çıkarabilir miyim?' telaşında" ifadesini kullandı.
Eker, başka bir gazetecinin, "Kaos lobisi mi efendim?" sorusunun ardından, kaos lobisinin iş başında olduğunu savundu.
Fasulye, patates ve pirinçte, üretim azlığı ve piyasada mal sıkıntısının söz konusu olmadığını vurgulayan Eker, şöyle devam etti:
"İhtiyacın çok çok üzerinde piyasada yeterince ürün var. Ticaret de rahat bir şekilde yapılıyor. Onun için bu, tamamen uydurma. Yani böyle alıyor bir ürünü, diyelim ki binde 2'sini temsil eden kuru fasulye. Türkiye 195 bin ton üretiyor, bunun içinde İspir fasulyesinin payı binde 2'dir. Şimdi bir marketteki İspir fasulyesinin fiyatını çıkarıyor. Diyor ki 'Bak fasulye fiyatı şuraya geldi.' Bu, gerçeği yansıtmıyor. Yani yüzde 98 çeşidin fiyatı başka. Patateste de benzer şeyler var. Ürün var, problem yok. Ette de aynı şekilde. Artış da yok. Fiyat artışı da gerçek değil. 50 kuruş toptan bir şey olmuş. Üreticiler falan da açıkladı zaten. Birileri ithalat yapılmasını istiyor. Dertleri; fırsattan istifade."
Kuraklık sorunu
Türkiye'de son günlerde etkili olan kuraklığa da değinen Eker, şu ana kadar görülen kar ve yağmurun, tarımsal faaliyetler için yeterli olmadığını anlattı.
Tarımsal kuraklıktan endişe ettiklerine dikkati çeken Eker, "İnşallah önümüzdeki haftalarda yağış olur ve o zaman tarımsal olarak bundan etkilenmeyiz. Peki kuraklık olursa ne olur? Onunla ilgili bir kuraklık eylem planımız var. 2007'de kuraklık problemi yaşandığında dünyanın iki yerinde bulunan kuraklık test merkezinin 3'üncüsünü Türkiye'de kurduk; Konya'da. Orada birtakım araştırmalar yapılıyor, birtakım çeşitler geliştiriliyor. İnşallah eylem planına ihtiyaç duymayız" ifadesini kullandı.
"Gıda denetiminde hiçbir dönemde olmadığı kadar hassasız"
Bir gazeteci, Eker'e, "Gıda Mühendisleri Odasının, gıda denetimlerinin yeterli olmadığıyla ilgili bir iddiası var. Yeni yönetmelik değişikliklerinin de bunun önünü açtığını iddia ediyorlar. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yöneltti.
Eker, herkesin iddiada bulunabileceğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Devraldığımızda Türkiye'de 35-36 bin civarında yıllık denetim yapılıyordu. Şu anda bir yılda 500 bin denetim yapılıyor. Bu sayıyı mukayese ederseniz zaten denetimin yeterli mi, yetersiz mi olduğunu anlarsınız. İkincisi; etkin denetimin yeni projelerini, araçlarını geliştirdik. Vatandaşlarımız da artık buna katkı sağlıyor. 'Alo 174 Gıda Hattı' başta olmak üzere birçok yeni proje hayata geçti. Hatta verdiğimiz idari cezaların, adli cezaların dışında ilave olarak 2010'da kanun değiştirdik. Artık taklit ve tağşiş yapan, halk sağlığıyla oynayan gıda firmalarını yakaladığımızda cezanın yanında bir de onları teşhir ediyoruz, deşifre ediyoruz. Diyoruz ki 'Ey vatandaş, bu firmanın şu ürününün şu parti numarasında tağşiş tespit ettik.' 'Hepsi kırmızı et dedi içinden tavuk eti çıktı', 'Gıda takviyesinin içinden ilaç çıktı', 'Peynirin içinden şu çıktı' gibi bunları da halkla paylaşıyoruz. En son birkaç hafta önce 50 küsur ürünle ilgili açıklama da yaptık."
Gıda denetimi konusunda hiçbir dönemde olmadığı kadar hassas davrandıklarını söyleyen Eker, yeni yöntem ve araçlarla kontrolleri sıklaştırdıklarını belirtti.
Vatandaşların, bilinç düzeyiyle kendilerine katkı sağlamasını temin edecek yol ve yöntemleri de uygulamaya koyduklarına değinen Eker, "Sadece piyasada numune alıp gıda denetimini yapan 5 bin civarında personelimiz var ama bu 5 bin kişiden ibaret değil. Geride laboratuvarlarda, diğer birimlerde çalışanlarla toplam 30 bin kişi bu işte çalışıyor. Gıda mühendisi kardeşlerimiz tabii 'Biz de işe girelim' istiyorlar. Onu da saygıyla karşılıyorum. Keşke imkanımız olsa onları alsak. Tabii herkesi Bakanlıkta işe almaya maalesef imkanımız yok. Ne yapacağız? Sanayi gelişiyor. Sanayide de onların istihdamını temin edecek altyapı çalışmaları yapıyoruz, teşvik mekanizmaları götürüyoruz" diye konuştu.
Bu arada, Ankara'dan Bursa'ya gelirken İnegöl ilçesinde bir dernek binasına uğrayan Bakan Eker ve eşi Yasemin Eker, geçen ay beyin kanaması sonucu vefat eden mobilyacı iş adamı Müeyyed Seyda'nın yakınlarına baş sağlığı dileklerini iletti. - Bursa
Son Dakika › Ekonomi › Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Bursa'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?