Uluslararası akademisyenler "Ekonomik Dönüşüm Zirvesi"nde konuştu

Hazine ve Maliye Bakanlığının "Pandemi Sonrası Dönemde Ekonomi Paradigmasında Dönüşüm ve Yükselen Ülkeler" temasıyla düzenlediği "Ekonomik Dönüşüm Zirvesi" kapsamında gerçekleştirilen "Yeni Dönemde Büyümeyi Destekleyici Bir Finansal Mimarinin Artan Önemi" panelinde uluslararası akademisyenler bir araya geldi.

RMIT Üniversitesi Finans Profesörü Jonathan A. Batten moderatörlüğünde düzenlenen panelde konuşan City University of London'dan Profesör Rym Ayadi, küresel anlamda borçluluğun pek çok farklı soruna yol açtığını belirterek, geçtiğimiz yıllarda finansal kriz ve Kovid-19 ile birlikte dünyada çok yüksek borçluluk rakamlarına ulaşıldığını söyledi.

2021'de 300 trilyon dolarlık küresel borçluluk rakamına ulaşıldığını bildiren Ayadi, şunları kaydetti:

"Avrupa ülkelerine bakın, 'Yükselen enflasyonla, enerji kriziyle birlikte nereye gidiyoruz?' diye soruyor. Pek çok ülkenin iflasa uğradığını biliyoruz anca Türkiye'deki borçluluk seviyesi ortalamanın altında ama eğilim yukarı yönlü seyrediyor. O nedenle özenli tutumdan vazgeçmemek lazım. Yüksek belirsizlik dönemine girdiğimizi düşünüyorum. Yüksek belirsizlik ve risk çok zor ölçülebilen şeyler. Bir tanesi iklim riski, bir de geçiş riski. Geçiş riskine yöneliyoruz. Burada fosil yakıtlardan uzaklaşıyoruz ama gerçek anlamda teknolojiler bırakmamıza çok da izin vermiyor.

Pek çok ülke, Avrupa ülkeleri dahil istikrarlaşma mekanizmalarını tesis etmeye çalışıyor. Kanaatim bütün ülkeler istikrarlaşma mekanizmasına sahip olmalı. Küresel ekonomiyle bağlantılı olan Türkiye ekonomisinin sağlam olduğunu söyleyebiliriz ancak dış risklere karşı koyabilmek için tampon bölgelerin güçlendirilmesi lazım. Türkiye, şu an da G20 ülkeleri arasında son derece önemli bir konumda, gerçekten mühim bir rol oynayabilir."

"Risk sermayesi icadın ve ekonomik büyümenin finansmanı"

Florida Atlantic Üniversitesi'nden Profesör Douglas Cumming de inovasyonu finanse etmenin önemine dikkati çekti. Türkiye'de bu alanda yapılan çalışmalara değinen Cumming, FinTech'lerin birçoğunun risk sermayesi ile finanse edildiğini söyledi.

Risk sermayesinin icadın ve ekonomik büyümenin finansmanı olarak göründüğünü belirten Cumming, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Risk sermayesi çok fazla istihdam arttırır, büyük miktarda inovasyon ortaya çıkar. En büyük şirketlere bakarsak, 10 tanesinden 8'i risk sermayesi fonlarından para buluyor. Risk sermayesiyle kurulan borsadaki şirketler diğerlerine göre iki misli büyüyor. Sağlıklı risk sermayesi sektörü çok önemlidir. Yeni şirketler pazara girer, halka açılmaları, büyümeyi kolaylaştırır. Avrupa'da risk sermayesi büyümesi için büyük destek var.

Türkiye'de son birkaç yıldır risk sermayesi çok yükseldi. İnanılmaz bir artış var ve kurumsal risk sermayesinde büyük bir büyüme var, çok yatırım yapılıyor. Heyecanlanmak için çok sebep var. Avrupa ile mukayese edecek olursak Türkiye'de ve özellikle İstanbul'da risk sermayesi Avrupa'dakilerin en iyisi arasında. Özellikle oyun sektöründe İstanbul bir numara Avrupa'da, yani çok iyi bir ekosistem var."

New Orleans Üniversitesi'nden Finans Profesörü M. Kabir Hassan ise İslami finansman hakkında bilgi vererek, Türkiye ve dünyada bu alanda yapılan ve yapılması gereken çalışmaları içeren bir sunum gerçekleştirdi.

Keio Üniversitesi'nden Profesör Sayuri Shirai ise sunumunda, finansal mimarinin küresel ölçekteki etkileri ve konuyla bağlantılı finansal başlıkları paylaştı.