Hızlı moda endüstrisi tarafından her yıl gönderilen milyonlarca kullanılmış giysi, H&M ve Zara gibi büyük markaların kıyafet geri dönüşümüne yönelik taahhütlerine karşın, bazı Afrika bölgelerini adeta boğuyor.
Sektördeki öncü markalardan H&M, yılda tek başına üç milyar adet giysi üretip bunların yalnızca yüzde 10'unu geri dönüştürüyor. Geriye kalanı ise, kullanılmış kıyafetlerin nehirlere karıştığı Gana'nın başkenti Accra gibi yerlere sevk ediliyor.
Zara'nın da içinde olduğu hızlı moda endüstrisi, yılda toplamda 100 milyar adet giysi üretiyor ancak bunların sadece yüzde 1'ini geri dönüştürebiliyor.
Birçok Afrika ülkesi, toplulukların kaldıramayacağı ölçüde yoğun ve giyilemeyecek kadar kalitesiz olan kullanılmış giysilerin ithalatının yasaklanacağını umut ediyor.
Bu 'sürdürülebilir' giysi programlarından sorumlu şirketler, giysileri yeniden değerlendirmenin maliyetli ve zaman alıcı olduğunu, bunun yerine giysileri başka yerlere göndermenin daha kolay olduğunu düşünüyorlar.
Gana'nın başkenti Accra'da 65 feet yüksekliğinde bir tepe, doğal bir oluşum değil, birbiri üzerine atılan kullanılmış kıyafetlerin oluşturduğu bir yığın.
Her yıl, İngiltere, Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya'dan 15 milyondan fazla kullanılmış giysi bu şehre geliyor. Bunların yüzde 40'ı o kadar düşük kaliteli ki, değersiz sayılıyorlar ve dolmuş çöplüklere yönlendiriliyorlar.
ucuz giysilerin hızla gelmesi, Afrika'daki yerel tekstil endüstrisini de olumsuz etkiliyor. Çünkü bu şirketler, fiyat konusunda rekabet edemiyorlar.
Kullanılmış giysi ithalatına yönelik bir yasağı 2015 yılında Doğu Afrika Topluluğu'nun (EAC) birkaç üyesi dile getirdi. Ancak Amerika, bu teklifi geri çekmeye zorladı. Bu durumun sebebi, Amerika'nın giysi ihracatını kaybetmesi durumunda endüstride binlerce kişinin işsiz kalması ve bir çok şirketin kapanması endişesiydi.
Son Dakika › Ekonomi › Hızlı moda endüstrisi Afrika'yı kullanılmış giysilerle boğuyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?