Kurumsal Yönetim Halka Açık Olmayan Şirketlerin de Gündeminde" - Son Dakika
Son Dakika Logo
Ekonomi

Kurumsal Yönetim Halka Açık Olmayan Şirketlerin de Gündeminde"

16.01.2015 13:42

Deloitte: "Adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkelerinden oluşan kurumsal yönetim anlayışı halka açık şirketler için olduğu kadar, borsaya kote olmayan şirketler için de başarılı karar alma ve rekabetçilik açısından fayda sağlıyor"

Deloitte raporuna göre, "adillik", "şeffaflık", "hesap verebilirlik" ve "sorumluluk" ilkelerinden oluşan kurumsal yönetim anlayışı, halka açık şirketler için olduğu kadar, borsaya kote olmayan şirketler için de başarılı karar alma ve rekabetçilik açısından fayda sağlıyor.

Deloitte Türkiye, "Borsaya kote olmayan Türk şirketlerinin kurumsal yönetim uygulamaları" ile ilgili güncel durumunu ortaya koyan bir araştırma hazırladı.

Türkiye'de faaliyet gösteren, halka açık olmayan firmalardan alınan görüşler doğrultusunda oluşturulan çalışma, kurumsal yönetim uygulamalarının kurumlar için önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Çalışma, Ağustos-Kasım 2014 tarihleri arasında borsaya kote olmayan, 50 ve üzeri çalışanı olan veya yıllık cirosu 10 milyon lira ve üzeri olan 62 firmanın katılımıyla gerçekleştirildi.

Araştırmada, özel ihtiyaçlar ve düzenlemeler olmamasına rağmen, kurumsal yönetimin borsaya kote olmayan şirketlerin yüzde 90'ı için öncelik arz ettiği öne çıktı. Çalışmaya katılan şirketlerin yüzde 87'si için stratejik planlama, yüzde 81'i içinse risk yönetiminin önemli olduğu görülüyor. Şirketlerin yüzde 73'ünde denetim komitesi, yüzde 63'ünde icra, risk yönetimi ya da yatırımlar komitesi mevcut. Şirketlerin sadece yüzde 66'sı çıkar çatışmalarını düzenleyen bir politikaya sahip.

Çalışmaya katılan şirketlerin yüzde 42'si aile şirketi ve bu şirketlerin yarısının biraz üzerinde bir aile protokolü mevcut. Katılımcı şirketlerin yönetim kurulları ortalamada 6 ya da 7 kişiden oluşuyor. Şirketlerin yarısında bağımsız yönetim kurulu üyesi vardır ve yönetim kurulunda kadın olan şirketlerin oranı yüzde 50 olurken, şirketlerin yüzde 71'inin yönetim kurulu düzenli toplantılar yaptı. Yüzde 21'i ihtiyaç duydukça, yüzde 8'i ise yılda bir kez toplanıyor. Yönetim kurullarında en çok faaliyet/operasyon takibi ve strateji gibi konular ele alınıyor.

Araştırmaya göre şirketlerin yarısından biraz fazlası yazılı bir stratejik plana sahip olduğunu ve yüzde 80'e yakını her yıl bu planı güncellendiğini belirtiyor. Şirketlerin yüzde 87'sinde stratejilerin gelişimine yönetim kurulunun katılım sağladığı, yüzde 63'ünde ise strateji geliştiren gruba iş birimlerinin de katıldığı görülüyor. Şirketlerin yalnızca yüzde 36'sının stratejik yürütme yönetimi ve takibi için bir daimi komitesi bulunuyor. Stratejik analiz kapsamında şirketler tarafından en çok yüzde 81 dış analiz, yüzde 79 iç analiz ile şirket için stratejik hedefler ve yüzde 73 oranında SWOT analizi değerlendiriliyor. Şirketlerin yüzde 58'i stratejilerini yazılı bir stratejik plan üzerinden oluşturuyor. Stratejik plan hazırlayan şirketlerin yüzde 78'i yıllık gözden geçirmeler yaptığını, yüzde 17'si 3 yılda bir, yüzde 6'sı ise 5 yılda bir yeniden planlama yaptığını belirtiyor.

Firmaların yarısından biraz fazlasında risk yönetiminden sorumlu bir kişi bulunuyor. Şirketlerin yüzde 53'ünün iş risklerini tanımlamış oldukları bir risk envanteri veya risk haritası mevcut. Ankete katılan şirketlerin yüzde 47'sinde risk yöneticisi veya birimi olduğu, yüzde 14'ünde ise iç denetçi veya iç denetim biriminin, yüzde 6'sında ise risk komitesinin bu alandan sorumlu olduğu görülüyor. Şirketlerin yüzde 68'i kendi faaliyet alanları ile ilgili risklerin etkilerini değerlendiriyor ve yüzde 63'ünün üst yönetime raporlama yapmak için bir raporlama modeli bulunuyor. Çalışmaya katılan şirketlerde finansal ve operasyon ile ilgili riskler ön plana çıkıyor. Finansal riskler arasında ise döviz, faiz vb. kaynaklı piyasa riski, kredi riski ve likidite gibi riskler yer alıyor.

"Şirketlerin yüzde 57'sinde iç denetim fonksiyonu yer alıyor"

Araştırmaya göre, iç kontrol sistemi öncelik olarak görülse de uygulamada olan mekanizmaların dokümantasyonu ve formüle edilmesi alanlarında şirketler iyileştirme ihtiyacını kabul ediyor. Firmaların yüzde 77'si iç kontrolün şirketleri için bir öncelik olduğunu düşünüyor. Genel olarak, kote olmayan şirketlerin yarısı, iç kontrol önerileri ile ilgili olarak dış denetçi ile yönetim kurulu veya denetim komitesi arasında doğrudan iletişim kanalına sahip. Şirketlerin yüzde 37'sinde ise böyle bir iletişim bulunmuyor.

İç denetim fonksiyonu her 10 firmadan 6'sında uygulanıyor. Şirketlerin yüzde 57'sinde iç denetim fonksiyonu yer alıyor. Genellikle iç personel bu fonksiyonu yürütüyor ve şirketlerin yüzde 29'u dış kaynak kullanıyor. Dünyada iç denetim konusunda dış kaynak kullanımı şirketler tarafından giderek daha fazla tercih ediliyor. İç denetim fonksiyonu bulunan şirketlerin yüzde 77'sinde iç denetim yönetim kurulu ya da denetim komitesi seviyelerine bağlı ve yüzde 86'sının yazılı yıllık bir planı bulunuyor.

Şirketlerde iç denetim fonksiyonu tarafından yayımlanan raporlar en çok sırasıyla iç kurallara uyumluluk, süreçlerin ve iç kontrolün iyileştirilmesi, iş risklerinin analizi konularına odaklanıyor. Günden güne artan bir öneme sahip kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları firmaların yüzde 66'sında gerçekleşiyor. Sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik politikası olan bu şirketlerin sadece yüzde 41'i resmi rapor yayınlıyor. Şirketlerin yüzde 40'ında kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik için bir fonksiyon ya da komite bulunmuyor. Sorumluluğun biçimlendirildiği durumlarda, yalnız yüzde 17'lik kesim bir kurumsal sosyal sorumluluk komitesi oluşturmuşken, şirketlerin yüzde 17'sinde ise icra komitesi tarafından bu sorumluluk yürütülüyor.

Şirketlerin yüzde 60'ında ise bu sorumluluk doğrudan genel müdüre veriliyor. Kurumsal Sosyal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlikle ilgili yazılı politikası olan şirket oranı yüzde 61 olup, yüzde 32 oranında şirketin böyle bir politikası bulunmadığı, yüzde 7 oranında şirketin temsilcisinin ise bu konuda bilgisi olmadığı sonucu ortaya çıkıyor. Şirketlerin yüzde 59'unun Kurumsal Sosyal Sorumluluk faaliyetlerine ilişkin bir raporu bulunmuyor. Rapor hazırlayanların ise yüzde 29'u Küresel Raporlama Girişimi'ni takip ederken, yüzde 18'i Küresel İlkeler Sözleşmesi'ni, yüzde 24'ü ISO26000 standartlarını baz alıyor ve yüzde 29'u bağımsız bir tarafın onayını talep ediyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Deloitte Türkiye Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer, araştırmanın, yasal zorunlulukları olmadan şirketlerin kendilerine uygun olan kurumsal yönetim yöntemlerini bulduklarını gösterdiğini belirterek, "Önemli olan her şirketin kurumsal şekilde yönetilmesi değil, kendi kültürlerine ve iş yapış şekillerine uygun, uygulanabilir, denetlenebilir ortamı iyileştirilmiş en iyi yönetim şeklini bulmasıdır" ifadesini kullandı. Sezer, bir şirketin kurumsal yönetilmesinin uygulanabilir ve kendine uygun iyi yönetilebilmesi demek olduğunu ifade etti. - İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Kurumsal Yönetim Halka Açık Olmayan Şirketlerin de Gündeminde' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement