Maliye Politikaları ve Yeni Düzenlemeler" Toplantısı

Maliye Bakanı Naci Ağbal, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili, "Yeni sistem, demokrasiyi güçlendirecek, kurumsal hale getirecek. Her bakımdan Türkiye'yi çok ileri bir noktada yeniden inşa edecek." dedi.

Gaziantep Ticaret Odası'nda gerçekleştirilen "Maliye Politikaları ve Yeni Düzenlemeler" konulu toplantıda konuşan Ağbal, Türkiye ekonomisinin 2016'da yüzde 16,9 büyüdüğünü söyledi.

Ağbal, "Yetmez ama iyi. Bütün bu sıkıntılara rağmen Türkiye ekonomisi bir defa daha gücünü ortaya koydu, potansiyelini ortaya koydu.

Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'deki büyümenin yavaşlayacağını ve düşük düzeyde kalacağını ifade ediyordu. Ama hükümet olarak ağustostan bu tarafa aldığımız destekle, aldığımız kararla siz iş adamlarının, sanayicilerin yaptıkları sonucunda, ülkenin tüm bu

kırılganlıkların üstesinden gelip tekrar büyüme hikayesini yazabileceğini, o kredi derecelendirme kuruluşları da bir kez daha görmüş oldu." diye konuştu.

Gelişmekte olan ülkeler ve OECD ülkeleri arasında büyüme konusunda en fazla başarıyı Türkiye'nin gösterdiğini anlatan Ağbal, 2009'da yaşanan ekonomik krizi hatırlattı. Ağbal, "Hatırlarsanız Sayın Cumhurbaşkanı ne demişti? 'Bu teğet geçecek' demişti. 7 yıl sonra, 7 yılın toplamında Türkiye ekonomisi yüzde 7,4 büyümüş." ifadelerini kullandı.

Ağbal, son 7 yıldır yaklaşık 7 milyon insana iş ve AŞ üreten bir ekonomiye sahip olduklarını kaydetti.

Hain darbe girişiminin ekonomide birtakım tahribatlara neden olduğunu dile getiren Ağbal, turizmdeki daralmanın, ardı ardına yaşanan terör olaylarının ekonomide "kalbin çarpıntısını bir miktar yukarı çektiğini" belirtti. Ağbal, "Fırat Kalkanı Harekatı başarıyla tamamlandı. Operasyonda görev alıp bu ülke için, bu vatan için canını feda eden bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz, ailelerine sabır diliyoruz. Bütün bu operasyonlarda bulunan askerimiz, güvenlik güçlerimiz bu milletin gücünü bir defa daha dosta, düşmana gösterdi." dedi.

Ekonomide eylülden itibaren yavaşlama olduğuna işaret eden Ağbal, "Ama ardından biz ekonomiyi tekrar canlandıracak tedbirleri arka arkaya uygulamaya koyduk. Birçok göstergede de artık ibre yukarıya doğru. Kalp çarpıntısı normale döndü. Şimdi inşallah tansiyonda da iyileşmeler olacak.

Türkiye ekonomisi çok esnek. Bu esneklik ve dinamizm sayesinde bu sıkıntıların çok hızlı bir şekilde üstesinden geleceğiz." diye konuştu.

"Vergileri indirdik"

Ağbal, vergi politikasıyla ciddi anlamda ekonomiye destek verdiklerini vurgulayarak, "Sektörel vergi indirimleri yaptık. Konut sektöründe vergi indirimleri yaptık. Eylül ayına kadar devam edecek.

Beyaz eşya ve mobilyada KDV ve ÖTV'yi düşürdük. Şimdi 30 Nisan geldiğinde bir daha değerlendireceğiz. Ekonominin ihtiyaçları neyse ona göre karar vereceğiz. Bunun piyasada bir hareketlenme getirdiğini de görüyoruz. Alışverişler arttı, piyasada canlanma oldu." değerlendirmesinde bulundu.

İstihdam seferberliğine işaret eden Bakan Ağbal, Gaziantep'in bu konuda ilk iki ayda hedefin yüzde 80'ini yakaladığını belirtti.

Kredi Garanti Fonu üzerinden 250 milyar liralık bir kredi limiti oluşturduklarını dile getiren Ağbal, "Şu an itibarıyla rakam 60 milyar lirayı geçti. Sadece geçen hafta 39 bin firmaya 20 milyar liralık kredi kulanım dosyasını sonuçlandırdık. Bu şunu gösteriyor, önümüzdeki haftalarda bu rakam süratle 250 milyar liraya gelecek." dedi.

Gelecek dönemde kişi başına milli geliri 25 bin dolara getirmeyi hedeflediklerini ifade eden Ağbal, şunları kaydetti:

" Dünya Bankası, ülkeleri gelir büyüklüklerine göre grupluyor.

Sınır 12 bin 735 dolar. Bu ülkenin milli geliri 12 bin 735 dolara çıkarsa, dünya ülkelerinin ekonomik sıralamasında üst gelir ülkelerinin içerisine gireceğiz. Bir eşiğin yanı başındayız. Geleceğimizi inşa edecek yeni bir sıçrama yapabiliriz.

Bunun için yapısal reformlara devam etmemiz gerekir.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, devlet yönetim sisteminde ülkemiz için, milletimiz için ileri adımdır. Ülkelerin demokrasilerinin kurumsallaşma seviyeleri vardır. Yeni sistem demokrasiyi güçlendirecek, kurumsal hale getirecek. Her bakımdan Türkiye'yi çok ileri bir noktada yeniden inşa edecek."

Ekonomik krizlerin altında yatan nedenin, zayıf ve kırılgan siyaset, güçsüz hükümetler ve vesayet makamlarının yönettiği sistem olduğunu anlatan Ağbal, "Yönetim sisteminde temsili demokrasiyi güçlendiriyoruz. Meclisin oluşmasında tek söz sahibi millet. 'Dolaylı demokrasi değil, doğrudan demokrasi' diyoruz.

Yeni sistem belirsizlikleri kapatıyor. Vatandaşı demokraside tek söz sahibi hale getiriyor." diye konuştu.

Bakan Ağbal, 1982 anayasasını hazırlayanların "yargıda tarafsızlık" diye bir derdinin bulunmadığını, kendilerinin ise gerçek manada bunu istediklerini söyledi.

"AB'nin dünya ekonomisi içindeki yeri geriye giriyor"

HSYK'nın 13 üyesinden 7'sinin Meclis tarafından seçileceğini belirten Ağbal, yargıda temsili demokrasiyi güçlendireceklerini, yargının, hükümetin de vesayet makamlarının da tarafı olmayacağını vurguladı.

AB'de çözülme paradigması yaşandığını dile getiren Ağbal, sözlerini şöyle tamamladı:

"AB'nin geleceği bugün çok daha fazla tartışılıyor. AB'nin dünya ekonomisi içindeki yeri gittikçe geriye giriyor. Ülkeleri Brüksel'den yönetmeye kalktığınız zaman ülkeler diyor ki 'hayır.' Jeopolitiğin yeniden kurulduğu bir dönemde, etrafımızda savaşların olduğu bir dönemde Türkiye'de çok daha güçlü siyasete ihtiyacımız var. Böyle bir ülkede ekonomide güven olur, ekonomide istikrar olur. Ekonomide öngörülebilirlik olur. Önümüzdeki dönemde Türkiye açısından en büyük şans, yeni sistemle Türkiye'ye çok daha fazla yabancı sermaye yatırımı gelecek. Yabancı sermaye, siyasi ve ekonomik istikrar arıyor."