Milletvekili Genel Seçiminin Ardından

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Millet iradesini sandıkta tecelli ettirerek, nasıl yönetilmek istediğine karar verir. Buna saygı duymak demokrasiye inancın en açık göstergesidir" değerlendirmesinde bulundu.

Büyükekşi, 7 Haziran genel seçimleriyle ilgili yaptığı açıklamada, 1 Haziran'daki son ihracat açıklamalarını hatırlatarak, seçimlerin demokrasinin bayramı olduğunu vurguladı.

Millet iradesini sandıkta tecelli ettirerek, nasıl yönetilmek istediğine karar verdiğini belirten Büyükekşi, şöyle devam etti:

"Buna saygı duymak demokrasiye inancın en açık göstergesidir. Netice olarak biz de seçimleri son derece demokratik bir şekilde geride bıraktık. Yüzde 85'leri aşan seçimlere katılım oranı, milletimizin demokrasinin temeli olan genel seçimlere ne kadar büyük önem verdiğini gösteriyor. Seçim sonuçlarına herkesin saygı duyarak yapıcı olması öncelikli hassasiyet olmalı. Şimdi sandık önümüzden kalktı ve meydan yarışı bitti. Şimdi bir masa etrafında toplanma ve ortak akıl geliştirme zamanı. Artık seçim döneminin tartışma atmosferinden hemen çıkmak ve yüzümüzü Türkiye ekonomisine ve kalkınmasına çevirmek zorundayız."

Büyükekşi, Türkiye'nin 2023'te 500 milyar dolar ihracat hedefi bulunduğunu belirterek, bu hedefe yönelik 2023 ihracat stratejilerinin ise bir devlet stratejisi haline geldiğini ifade etti.

İhracatta ileri teknoloji ürünlerin payını yüzde 15'in üzerine ve Ar-Ge harcamalarının GSMH'ye oranını yüzde 3'e çıkarma hedeflerine odaklanılması gerektiğini vurgulayan Büyükekşi, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin oldukça çetin şartlara sahip global rekabet ortamı içerisinde 2023 hedefleri yolunda emin adımlarla devam etmesi için ihracatımızın yüksek katma-değerli ürünlere dönüşümünü hızlandırmak ve ihracatımızda ileri teknolojinin ağırlığını yükseltmekten başka çaremiz yok. Bunun için de Türkiye'deki tüm sektörlerin ve firmalarımızın inovasyona, Ar-Ge'ye, tasarıma ve markalaşmaya çok daha fazla yatırım yapması gerekiyor. Bu yatırımlar için öncelikli koşul ise Türkiye'nin gündeminin bir an önce tamamen ekonomik istikrara odaklanmasıdır. Türkiye'de tesis edilen istikrar ortamının ve uzun vadeli vizyonun temellerinin sarsılmaması bu açıdan hayati önem taşıyor."

Seçim sonuçlarının bir azınlık hükümeti veya koalisyon olup olmayacağına ilişkin bir belirsizliğe yol açtığına değinen Büyükekşi, oluşan bu belirsizliklerin özellikle ekonomik görünümün negatif etkilenmemesi ve piyasalardaki oynaklığın ekonomiye daha fazla zarar vermemesi için hükümetin bir an önce kurulmasının önemine işaret etti.

Büyükekşi, ülkenin güçlü bir hükümetle yola devam etmesinin kritik önem taşıdığını belirterek, "Dolayısıyla kısa süre içerisinde yapılacak görüşmelerde ortaya çıkacak mutabakat ortamı, siyasi ve ekonomik istikrarın tesisi açısından oldukça kritik ve belirleyici olacaktır. Türkiye çözüm sürecini ve AB'ye tam üyeliğe yönelik yürüyüşünü kararlılıkla devam ettirmelidir. İnsan haklarına, hukukun üstünlüğüne dayalı yeni bir Anayasa'yla yargıya güvenin yeniden tesis edilmesi büyük önem taşıyor. Tüm siyasi partilerimizin bu hassasiyet içinde davranacaklarına inancımız tamdır" ifadelerini kullandı.