Nisan Ayı Enflasyon Rakamları

Bursa Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Günal Baylan, nisan ayında yıllık enflasyon oranının gerilemesinde, aylık düzeyde gıda ve alkolsüz içecekler grubunda gözlenen fiyat düşüşlerinin etkili olduğunu bildirdi.

Baylan, yazılı açıklamasında, 2016'nın nisan ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,78 düzeyinde arttığı ve yıllık enflasyon oranının yüzde 6,57 düzeyine gerilediğinin gözlendiğini hatırlattı.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının (TCMB), nisan ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faiz oranını yüzde 7,5 düzeyinde sabit bırakarak değişikliğe gitmediğini aktaran Baylan, şunları kaydetti:

"TCMB, 2016 yılı enflasyon hedefini önceki yıllarda olduğu gibi, yüzde 5 olarak belirlerken, enflasyonun kademeli olarak 2016'da yüzde 7,5 olacağını öngörmüştü. 2016 yılı ikinci enflasyon raporunda, yılın ilk raporunda yapılan tahminlerin korunduğu görülmüştür. Küresel ekonomideki toparlanma sürecinin yavaş olacağı beklentisinin ağırlık kazanması ve gelişmiş ülkelerde faiz oranlarının uzunca bir müddet düşük düzeylerde kalacağı öngörüsünün güçlenmesi ile gelişmekte olan ülkelere sermaye girişi ve risk primlerinde kayda değer düşüşler, TCMB'nin faiz indirimi kararını desteklemiştir. TCMB, tüm bu faktörlerin geniş faiz koridoruna olan ihtiyacı azalttığı düşüncesindedir. Dış ticaret açısından mevcut veriler, son dönemde petrol fiyatlarındaki yukarı yönlü seyrin ve avro alanındaki makro ekonomik performansın dış ticaret üzerinde belirleyici olmaya devam edeceğini ortaya koymaktadır. Avro alanında büyümenin ılımlı bir biçimde sürmesi ve avro-dolar paritesinde gözlenen yükselme ile ihracatın arttığı görülmektedir."

Aylık en yüksek artışın giyim ve ayakkabı grubunda gerçekleştiğini belirten Baylan, "Nisan ayında yıllık enflasyon oranının gerilemesinde, aylık düzeyde gıda ve alkolsüz içecekler grubunda gözlenen fiyat düşüşleri etkili oldu. Böylelikle enflasyonun mayıs 2013'ten bu yana en düşük seviyeye gerilediği gözlendi." ifadelerini kullandı.

Baylan, IMF'nin, mevcut koşullarda Türkiye'nin 2015 yılı büyüme performansını olumlu değerlendirmesine rağmen ekonominin dış şoklara karşı kırılganlığını sürdürdüğünü rapor ettiğini hatırlatarak, "Raporda yer alan önemli bir tespit, Türkiye'nin potansiyel büyüme hızının kriz sonrasında yüzde 3-3,5 düzeyine gerilediği ve büyüme hızını artırabilmek için iç tasarrufların ve verimliliğin artırılmasına ihtiyaç olduğu gerçeğidir. Önümüzdeki dönemde, küresel finansal koşulların sıkılaşması ile beraber bu gerçeğin sonuçlarının daha belirgin hale geleceğini söylemek mümkündür." değerlendirmesinde bulundu.