Osmaniyeli Çiftçiler Susamı Sevdi

MENDERES ÖZAT - Çukurova'nın önemli tarım merkezlerinden Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde engebeli ve kıraç arazilerde yetiştirilen susamın ekim alanı 5 yılda iki katını aşarken, getirisiyle de üreticisini memnun eden ürün, geleneksel yöntemlerle hasat edilip sofralardaki yerini alıyor.

Simidin vazgeçilmezi, tahinin ham maddesi olan ve gıdadan kozmetiğe kadar geniş bir kullanım alanı bulunan susam, Kadirli ilçesinde buğday hasadının ardından ikinci ürün olarak yetiştiriliyor.

Dünyada asırlardır tarımı yapılan en eski yağ bitkilerinden susam, çorak ve küçük araziye sahip çiftçilerin yoğun emeğinin ardından tüketime sunuluyor.

Tarlalarda 3 ayda olgunlaştıktan sonra imece usulüyle toplanarak kümeler halinde kurutulmaya bırakılan susam, 15-20 gün süreyle güneşte bekletildikten sonra sopalarla vurularak bitkisinden ayıklanıyor. Daha sonra ayıklanan susam taneleri, elenip savrulmasıyla yabancı maddelerden temizleniyor.

Kadirli Ziraat Odası Başkanı Hanifi İspir, AA muhabirine, susamın tarihi geçmişi olan önemli bir tarım ürünü olduğunu söyledi.

Susam üretiminde Çukurova yöresinde Kadirli'nin söz sahibi olduğunun altını çizen İspir, dekar başına ortalama 40 kilogram ürün alan üreticilerin susama olan ilgisinin günden güne arttığını söyledi.

Kıraç alanlar susamla değerlendiriliyor

Susamın kırsal köylerde çiftçilerin ekmek kapısı olduğunu belirten İspir, şunları kaydetti:

"Çukurova'da geniş ve sulu tarım arazisinin yanı sıra kıraç ve engebeli topraklarda da tarım yapılıyor. Kırsal köylerde engebeli ve kıraç tarım arazilerine ekilen susamın hasadı makineyle yapılamadığı için yoğun emek verilerek imece usulüyle toplanıyor. Susamın ilçede 5 yıl önce ekimi 4 bin dekarken bu yıl 8 bin 500 dekara çıktı. Olgunlaşma döneminde aldığı yağış nedeniyle verim de iyi. Simitte, pidede, tatlı ve pastalarda kullanılan susam, kırsal köylerimizde çiftçimize ekmek kapısı olmakta. 30 köyümüzde ekimi yapıldı. Verim iyi, fiyatı ise kilogramı 8 ila 10 lira arasında."

Kadirli İlçe Tarım ve Orman Müdürü Fatin Rüştü Özeser de yörede "Küncü" olarak adlandırılan susamın hasadının başladığını söyledi.

Çiftçilerin, masrafının azlığı, çorak ve küçük arazilerde rahatlıkla yetişmesi nedeniyle susam üretimini sevdiğini aktaran Özeser, bunun etkisiyle de ekim alanlarının genişlediğini söyledi.

Susam ekiminin 5 yılda iki katına çıktığını ifade eden Özeser, "Çiftçiler yıldan yıla bu ürünü daha fazla ekiyor. Kullanım alanının geniş olması da ayrıca bir avantaj sağlıyor." dedi.

Karatepe köyünde susam üretimi yapan Zeynep Türkmenoğlu da imece usulüyle hasadı yapılan susamın zahmetli yolculuğunun ardından sofralardaki yerini aldığını anlattı.

Susamın zahmetli hasadına rağmen gelir getirici bir ürün olduğunu anlatan Türkmenoğlu, "Kıraç tarlalarımıza ekimini yaptığımız susam, 3 ayda hasada hazır hale geliyor. İmece usulü sabah veya akşam üzeri serinlikte tek tek topraktan çıkarıyor, kümeler haline getirdikten sonra 15 gün güneşte kurumasını bekliyoruz. Küçük çubuklarla çırparak dalından ayrılmasını sağlıyoruz. Tahin ve helvanın yapımında kullanılan susam, börek, çörek, pasta, tatlı gibi yiyeceklere lezzet katıyor." diye konuştu.