Polonya Tarım Bakanlığı'nın Avrupa
Birliği (AB) ve Uluslararası İşbirliği'nden sorumlu Müdürü Julian Krzyzanowski,
Türk yetkilileri, tarımla ilgili AB anlaşmaları konusunda uyararak, "Hiçbir
anlaşmayı iyice anlamadan imzalamasınlar" dedi.
Krzyzanowski, Polonya Enformasyon ve Yabancı Yatırım Ajansı'nın (PAlilZ)
davetlisi olarak bu ülkede bulunan Türk gazetecilerle, Tarım Bakanlığı'nda bir
araya geldi.
Ülkesinin 2004'te AB üyesi olduğunu hatırlatan Krzyzanowski, "AB üyeliği,
şu anda bizim tarım politikamızı şekillendiriyor" dedi.
"AB'nin cennet olarak tanımlanamayacağını" ifade eden Krzyzanowski, buna
karşın tarım konusunda üyeliğin faydasını gördüklerini söyledi.
Krzyzanowski, 2002-2003 yıllarında kırsal kesimde yaşayanlar arasında AB'ye
girmek isteyenlerin oranının sadece yüzde 20 olduğunu, 2011'de ise AB'den memnun
olanların sayısının yüzde 80'e ulaştığını dile getirdi.
-"Tarım sübvansiyonları aynı kalabilir"-
Polonya'nın bu yıl için Tarım Bakanlığı bütçesinin 12 milyar ziloti
(yaklaşık 3 milyar avro) olduğunu, AB sübvansiyonlarının da aynı tutara
ulaştığını anlatan Krzyzanowski, 2014-2020 dönemini kapsayan AB bütçesinin henüz
netliğe kavuşturulmadığını belirtti.
AB'nin çoğunluk esasına göre çalıştığını kaydeden Krzyzanowski, "Çoğu AB
ülkesi, sübvansiyonların aynı oranda kalması görüşünü destekliyor" dedi.
Tarım sübvansiyonları konusunda, AB'nin Türkiye ile "ne çerçevede"
görüşmeler yaptığını bilmediğini kaydeden Krzyzanowski, "2002'ye kadar, bize çok
fazla para verileceğine dair söz vermediler. Fakat ondan sonra fikirlerini biraz
değiştirdiler. AB, ilk senemizde bir hektar için verdiği 100 avronun 25 avrosunu
Polonya'ya verdi" diye konuştu.
-"AB toz pembe değildi"-
Tarım alanındaki Türk politikacıları dikkatli olmaları konusunda uyaran
Krzyzanowski, "Hiçbir anlaşmayı iyice anlamadan imzalamasınlar" dedi.
Polonya'nın üyelik sürecinde AB ile ilgili sorunlar yaşandığını dile getiren
Krzyzanowski, şöyle devam etti:
"İlk başta, söylendiği gibi AB'de herşey toz pembe değildi. Girdikten sonra
bazı kısıtlamalar ve müdahaleler oluyordu. 1989'a kadar komünizm döneminde
yaşadık. Daha sonra kapitalizme geçtik. 1991 yılında Tarım Piyasası Kurumu
oluşturuldu. Bu kurumun ana görevi müdahaleydi. Kurum, aslında o zamanlarda
devlet bütçesi ile finanse ediliyordu. Kurumun ana faaliyetlerinden biri
üreticilerin çok düşük fiyatlarla mallarını satmasını engellemekti. Çifçiler
domuz eti, dana eti, süt, bal gibi ürünleri kuruma satıyorlardı. Bu yüzden
onların durumu sabitti. "
2002-2004 yıllarını kapsayan dönemde AB'nin kuralları sürekli değiştirdiğini
anlatan Krzyzanowski, hektar başına verilen sübvansiyonların sürekli
değişebildiğini, bunun da ülkelerini olumsuz etkilediği görüşünü dile getirdi.
Krzyzanowski, "1 milyon 400 bin çiftliğe sahip bir ülke için bu tip
değişimler çok masraflıydı" dedi.
Muhabir: Erdal Çelikel
Yayıncı: Zülal Eser - ANKARA
Son Dakika › Ekonomi › Polonyalı Yetkiliden 'Okumadan İmzalama' Uyarısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?