Tahvil Alımının Azaltılması İhracatta Fırsat Yaratabilir - Son Dakika
Ekonomi

Tahvil Alımının Azaltılması İhracatta Fırsat Yaratabilir

Fed'in tahvil alımını azaltmasının gelişmekte olan ülkeleri kısa vadede olumsuz etkileyeceği görüşüne karşın, ABD'de makroekonomik verilerin tahvil alımını gerektirmeyecek seviyelere gelmesinin özellikle ihracat konusunda Türkiye için yeni fırsatlar yaratabileceği değerlendirmeleri de yapılıyor SDE Ekonomisti Prof. Dr. Kar: "Tahvil alımı sonrasında yaşanabilecek döviz çıkışı ihracat kanalıyla yurda giren döviz tarafından dengelenebilir" SPYD Başkanı Ünver: "Türkiye, gelişmiş ülke ekonomilerindeki düzelmeden faydalanmalı" SETA Ekonomisti Karagöl: "Konjonktürel dalgalanmalar olsa da yapısal sorunlarına odaklandığı takdirde kriz sonrası dönem Türkiye için yeni fırsatlar yaratabilir"

02.10.2013 11:23

ERDAL ÇELİKEL/AYŞENUR SAĞLAM - ABD Merkez Bankasının (Fed) tahvil alımını azaltmasının gelişmekte olan ülkeleri kısa vadede olumsuz etkileyeceği görüşüne karşın, ABD'de makroekonomik verilerin tahvil alımını gerektirmeyecek seviyelere gelmesinin özellikle ihracat konusunda Türkiye için yeni fırsatlar yaratabileceği değerlendirmeleri de yapılıyor.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Fed'in tahvil alımının azaltılmasına ilişkin 22 Mayıs'ta yaptığı açıklamaların ardından gelişmekte olan ülkelerde piyasalar dalgalanırken, yerel para birimleri de dolar karşısında önemli ölçüde değer yitirdi.

Fed'in parasal genişleme hızını yavaşlatmasının piyasalara olumsuz etkisine rağmen, ABD'deki enflasyon ve işsizlik gibi makroekonomik verilerin tahvil alımına ihtiyaç duymayacak seviyelere gelmesinin üretimi ve dolayısıyla ithalat iştahını artırabileceği yorumları da dile getiriliyor.

"Tahvil alımının azalmasıyla giden döviz ihracatla geri gelebilir"

Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Ekonomisti Prof. Dr. Muhsin Kar, Fed'in, tahvil alımının azaltılmasının özellikle Türkiye ve Hindistan'ın içinde bulunduğu G20 ülkelerine etkisini göz ardı edemeyeceğini belirterek, "Dolayısıyla tahvil alımlarının azaltılması birdenbire değil aşama aşama gerçekleşecek" dedi.

Tahvil alımının azaltılması için gerekli olan ekonomik iyileşmenin ihracata olumlu yansıyacağını dile getiren Kar, "Tahvil alımı sonrasında yaşanabilecek döviz çıkışı ihracat kanalıyla yurda giren döviz tarafından dengelenebilir" yorumunda bulundu.

AB ülkelerindeki makroekonomik dengelerdeki iyileşmenin Türkiye'nin ihracatı açısından daha belirleyici olacağını anlatan Kar, yapısal sorunları bulunan AB'nin durgunluktan çıkmasının ABD'ye göre biraz daha zaman alacağını ifade etti.

"Türkiye gelişmiş ekonomilerdeki düzelmeden faydalanmalı"

Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver de tahvil alımına devam kararının Türkiye'ye zaman kazandırdığını belirterek, "Türkiye bu zamanı iyi değerlendirmeli ve gelişmiş ülke ekonomilerindeki düzelmeden faydalanmalı, alımın azaltılmasının kısa vadedeki etkileri yerine orta ve uzun vadede sunacağı fırsatlar masaya yatırmalı" diye konuştu.

Özellikle ABD'nin genç nüfusunun yaşlı AB ülkelerine göre daha tüketici özelliğe sahip olduğunu kaydeden Ünver, Türkiye'nin tahvil alımının azaltılması olasılığı karşısında ABD gibi hem gelişmiş hem de tüketim potansiyeli yüksek pazarlara yönelmesinin önemine işaret etti. Ünver, Türkiye'de bir birim fiyata satılan ürünün ABD'deki fiyatının 4 kat fazla olduğuna dikkati çekerek, özellikle gıda ürünleri ihracatı açısından ABD'nin fırsatlar sunduğunu sözlerine ekledi.

"Yapısal sorunlar çözülürse kriz yeni fırsatlar yaratabilir"

Türkiye'nin önemli ihracat partnerlerinden AB ülkelerinde özellikle ekonomik krizin gecikmesi sorunların yapısal olmasına bağlanırken, kriz sonrası dönemde Türkiye için doğacak yeni fırsatların neler olabileceği de tartışılıyor.

Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı Ekonomisti Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, Türkiye'nin, kriz döneminde gelişmekte olan ülkeler arasında en iyi performansı gösteren ülkelerden biri olarak ön plana çıktığını söyledi.

Kriz ortamında kısa vadede kur artışlarının olabileceğini ifade eden Karagöl, uzun vadede ise bu durumun ithalatı azaltıcı ve ihracatı artırıcı bir etkisinin de görülebileceğini belirtti.

Türkiye'nin şu anda cari açık, enerji ihtiyacı gibi yapısal problemlere odaklandığını anlatan Karagöl, "2023 hedefleri doğrultusunda Türkiye bu yapısal problemleri giderebilirse birkaç yıl içinde ülke yapısal problemleri belli oranda aşıp kendi ekonomi politikalarını uygulayabilir" dedi.

Dış ticaret açısından bakıldığında krizin başlarında Türkiye'nin ihracatında AB'nin payı yüzde 50'nin üzerindeyken son dönemde bunun yüzde 40'lar civarında seyrettiğini kaydeden Karagöl, "Türkiye gerek mal gerekse ihracat yapılan ülke anlamında ihracatını çeşitlendirdi ve krize rağmen geçen sene ihracatını artırdı. Sonuç olarak konjonktürel dalgalanmalar olsa da yapısal sorunlarına odaklandığı takdirde kriz sonrası dönem Türkiye için yeni fırsatlar yaratabilir" değerlendirmesinde bulundu. - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Tahvil Alımının Azaltılması İhracatta Fırsat Yaratabilir - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement