Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Başhekimi Psikiyatrist Uzm. Dr. Asil Budaklı, Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu'nun (TYB) tedavi edilmediğinde birçok fiziksel hastalığı da beraberinde getirebildiğini ve en önemli sonucunun obezite olduğunu belirtti.
TYB'ye ilişkin uyarılarda bulunan Budaklı, herkesin yemeği fazla kaçırdığı durumların olduğunu, ancak bazıları için yemeği fazla kaçırmanın bir alışkanlık hatta ihtiyaç haline geldiğini bildirdi. Araştırmalara göre sıklıkla yetişkinlerde görülen bu rahatsızlığın son yıllarda çocuklarda da görülmeye başlandığını dile getirdi. Budaklı, şunları kaydetti:
"Kişi, bu bozukluk sırasında bir nevi yeme atağı geçiriyor. Genellikle bir ya da iki saat süren bu atak sırasında ağırlıkta tatlı ve karbonhidratlar olmak üzere ne olduğuna bakmaksızın porsiyonlar dolusu çeşit çeşit yiyecek tüketiyor. TYB'den söz edebilmek için kişinin 3 ay boyunca haftada en az bir kez atak yaşaması gerekir. Yaşanan atak sayısı, sorunun derecesini belirliyor. Günde birkaç kez bu atakları geçirenler de var. TYB'deki yeme davranışı basit yeme atağından farklı. Çünkü kontrol kaybı söz konusu. Kişi genellikle utancından kimseye görünmeden, gizlice yiyor. Her seferinde rahatsız edici düzeyde doygunluk hissiyle son buluyor. Peşinden pişmanlık, suçluluk, kendinden tiksinme hisleri geliyor.
Önceki yıllarda ayrım yapılmadan 'obezite' başlığı altında değerlendirilen hastalık 2013 yılında tıp literatürüne 'Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu-Binge Eating Desorder' olarak girdi. Psikiyatrik bir tanı olan TYB'ye duygu durum, anksiyete ve kişilik bozuklukları eşlik ediyor. En sık konulan tanı majör depresyon tanısı. TYB'de en sık görülen kişilik bozuklukları ise kaçıngan, borderline ve obsesif kompulsif kişilik, bipolar bozukluk. Hastaların psikiyatrist/psikolog-beslenme uzmanı iş birliğince tedavi edilmesi gerekiyor. Psikoterapiler ve gerekirse ilaç tedavileri verilebiliyor."
Budaklı, hastalığın en önemli özelliğinin hastaların diğer yeme bozukluklarında olduğu gibi yeme davranışını kusarak, idrar söktürücü ya da bağırsak çalıştırıcı kullanarak telafi etmeye çalışmaması olduğunu belirten Budaklı, şu ifadeleri kullandı:
"Haftada ortalama 1-3 kez tıkınırcasına yiyenler ağır olmayan TYB'liler. Haftada ortalama 4-7 kez tıkınırcasına yiyenler orta derecede, 8-13 kez tıkınırcasına yiyenleri ise ağır derecede TYB'li. Haftada ortalama 14 ya da daha fazla atak geçirenlerse aşırı derecede TYB şeklinde sınıflandırılıyor. Diğer beslenme ve yeme bozukluklarına göre, eşlik eden ciddi bir psikiyatrik bozukluk da yoksa TYB tedavisinden yüz güldürücü sonuçlar alınıyor. Tedavi edilmediğinde birçok fiziksel hastalığı da beraberinde getirebilen TYB'nin en önemli sonucu obezite. Çünkü araştırmalara göre her 100 obezden 8'i TYB'ye sahip. Genellikle karbonhidrat ve yağ bakımından zengin, tatlı ve tuzlu besinleri tercih eden TYB'liler, vitamin, mineral ve liften yoksun kalıyorlar.
Buna bağlı diyabet, yüksek tansiyon, kanser, kalp ve damar, safra kesesiyle ilgili hastalıklar, sindirim sistemi, eklem ve kas, kısırlık, uyku, ereksiyon sorunları gelişiyor. Stresle baş etmekte güçlük yaşayan, başarı beklentisi yüksek ebeveynlere sahip, arkadaş ilişkilerinde problem yaşayan, kilo problemi olan ve bu yüzden çevresi tarafından eleştirilen veya ani hayat değişimlerine maruz kalan çocuklarda görülebilen tıkınırcasına yeme bozukluğunda ailenin yeme alışkanlıkları ve ebeveynlerin kendi sorunlarıyla baş etmek için yemeği kullanması da etkili oluyor."
Son Dakika › Ekonomi › Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu Geçiştirilmemeli' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?