Türkiye Girişimcilik Zirvesi

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Bugün ABD'de görülen bir davanın yarattığı belirsizlikler üzerinden piyasalarımızda büyük bir oynaklık var. Ama bu gelip geçici. Batı ile çıkarlarımız, menfaatlerimiz çerçevesinde güçlü ilişkiler kurduk, kurmaya devam edeceğiz. Biz Batı'dan kopmuyoruz." dedi.

Şimşek, Türkiye Girişimcilik Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) verdiği desteklere değinerek, gelecek dönemde KGF'yi daha çok ihracatçıya kullandıracaklarını bildirdi.

Kadınların iş gücüne katılımının önemine işaret eden Şimşek, "Kadınların iş hayatında daha aktif rol alması Türkiye'yi uçurur." ifadesini kullandı. Şimşek, destekleri sayesinde kadınların iş gücüne katılım oranının arttığını, kadınlara daha fazla destek olmak istediklerini söyledi.

Sermaye ve finans piyasalarının "şok" bile denilemeyecek bir dönemden geçtiğini, birtakım belirsizliklerin olduğunu dile getiren Şimşek, bu belirsizlikler nedeniyle piyasada ciddi oynaklık olduğunu kaydetti. Şimşek, son 15 yılda Türkiye'nin gerek iç gerek dış birçok şokla karşı karşıya kaldığını, bunları geride bıraktığını, bazılarının hatırlanmadığını anlattı.

Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunu, küresel krize rağmen büyümesini sürdürdüğünü, ihracatını artırdığını vurgulayan Şimşek, ülkenin bulunduğu bölgede jeopolitik gerginliğin devam etmesinin Türkiye'yi aşağı çektiğini, buna rağmen yollarına devam ettiklerini söyledi.

"Biz Batı'dan kopmuyoruz"

Mehmet Şimşek, Rusya ile krizin geride kaldığını, DEAŞ terör örgütünün darbe vurduğu Türk turizminin toparlandığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bunları neden anlatıyorum? Evet, bugün ABD'de görülen bir davanın yarattığı belirsizlikler üzerinden piyasalarımızda büyük bir oynaklık var. Ama bu gelip geçici. Batı ile çıkarlarımız, menfaatlerimiz çerçevesinde güçlü ilişkiler kurduk, kurmaya devam edeceğiz. Biz Batı'dan kopmuyoruz. 2-3 ay öncesine gidin, 'AB ile müzakereler durdurulacak' deniyordu. Durduruldu mu?

Şimdi biz Almanya ile de, diğer ülkelerle de ilişkilerimizi tekrar makul bir zemine çekiyoruz, ilişkilerimizi güçlendireceğiz. Çünkü Avrupa bizim için önemli bir pazar. Türkiye, Avrupa için önemli. Kimse kimseden vazgeçmiyor. Bu ilişkilerimiz güçlü bir şekilde devam edecektir, net... ABD ile de sorunlarımız var, anlaşmazlıklarımız var. Ama bizim ilişkilerimiz bu sorunları, anlaşmazlıkları aşacak kadar güçlüdür, temelleri sağlamdır. Ben inanıyorum ki bunları aşarız, bunlar geçici sorunlardır."

"Döviz geliri olmayan küçük firmalar dövizle borçlanamayacak"

Başbakan Yardımcısı Şimşek, Türkiye'nin, kırılganlıkları olduğu kadar şoklara kadar direncini artıran güçlü yönleri bulunduğunu, bardağın yarısından fazlasının "dolu" olduğunu söyledi.

Kamu maliyesinin ve bankacılık sektörünün sağlamlığına işaret eden Şimşek, Türk bankacılık sisteminin büyük şoklara karşı ciddi rezervi bulunduğunu, karlılığının makul düzeyde olduğunu bildirdi. Şimşek, bankacılık sektöründe açık pozisyon olmadığını ve buna izin vermediklerini, bu sayede kur hareketlerinin doğrudan etkisinin sınırlandığını kaydetti.

Ekonomiyi irrasyonel aktörlerin davranışlarına bırakamayacaklarını belirten Şimşek, gerekli makroihtiyati düzenlemeleri yaptıklarını ve yapacaklarını anlattı. Şimşek, devamla şu değerlendirmelerde bulundu:

"Onun için döviz geliri olmayan küçük firmalara dövizle borçlanma yok, bundan sonra olmayacak. Döviz geliri olmayan büyük firmalar döviz riskini yöneteceklerse izin veririz. İhracatçılara da ihracatlarının 3 katı kadar dışarıdan borçlanma imkanı sağlayacağız. 'Onu da yapmam' diyorsan gideceksin finans piyasalarına, kendini güvene alacaksın. Dolayısıyla bu kırılganlık, oynaklık da ciddi şekilde azalmış olacak. Bu reform geliyor. Tasarı Meclis'te şu anda... Meclis'ten geçer geçmez gerekli düzenlemeyi yapacağız."

"Paniğe gerek yok, sakin olmak lazım"

Mehmet Şimşek, finans dışındaki reel sektörün 212 milyar dolarlık bir döviz pozisyon açığı bulunduğunu, bunun büyük bir açık olduğunu, bu açığın kısa vadede sorun olmadığını söyledi.

Şimşek, "Kısa vadede reel sektörün döviz birikimleri döviz borçlarından daha fazla... Yani dövizde fazlası var. Yani önümüzdeki 12 ayda vadesi gelecek döviz yükümlülüklerine oranla döviz varlıkları daha yüksek. O nedenle paniğe gerek yok, sakin olmak lazım." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin şoklara karşı direncini artırmak için hayata geçirdikleri reformlara değinen Şimşek, bunların hepsinin Türkiye'nin cari açığını azaltmaya, rekabet gücünü artırmaya, bünyesini sağlamlaştırmaya yönelik olduğunu söyledi.

Şimşek, "Türkiye, bu reformlara devam edecek. Önümüzdeki 12 ayda biz sizleri, piyasaları şaşırtacağız, reform yapmaya devam edeceğiz. Bu reformlar gelecek nesile borcumuzdur." ifadelerini kullandı.

Son 15 yılda eğitime yönelik yaptıkları çalışmalara ve okul öncesi eğitimin önemine değinen Şimşek, dijitalleşme, yatırım ortamının iyileştirilmesi, okul öncesi ve mesleki eğitim, doğrudan yatırım, Ar-Ge ve inovasyon, patent, kilogram başına düşen ihracat değerinin artırılması, girişimcilik, iş gücüne katılım gibi alanlarda yapılan reformlar ve hedeflerini anlattı.

Bu ve benzeri alanlardaki reformları yapmaya devam edeceklerini dile getiren Şimşek, kamu maliyesinde bünyenin sağlam olduğunu vurguladı.

"Türkiye normalleşecek"

Başbakan Yardımcısı Şimşek, uzun vadede Türkiye'nin geleceğinin parlak, önünün açık olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye şeffaflıkta da, hukuk devletinde de geri kalmayacak. Türkiye demokratik standartları, hukuk devleti ilkesini, temel hak ve özgürlükleri güçlendirdiği ölçüde kalkınacaktır. Bunlarsız kalkınma olmaz. Biz bunlarla Türkiye'ye sınıf atlattık. Başımıza felaketler geldi. Bu felaketlere tepki koyduk. Bunlarla mücadele için şu anda OHAL var. Ama Türkiye normalleşecek, tekrar çok hızlı bir şekilde hukuk devleti ilkesini esas alarak kardeşlik hukuku çerçevesinde yoluna ve medeniyet yarışına devam edecek."

Geleceğin, gelişmekte olan ülkelerde olduğunu vurgulayan Şimşek, Türkiye'nin Asya ve Afrika'ya odaklanacağını ancak Avrupa'yı ihmal etmeyeceklerini, gelişmiş ülkelerdeki pazar paylarını kaybetmeyeceklerini söyledi.

(Bitti)