Türk- İran İş Konseyi Başkanı Reza Kami, "İran piyasasını ele geçirmek için rekabet arttı ve ülkeler bu anlamda İran piyasasına girmek için birbiriyle yarışır hale geldi. Türkiye özellikle de ambargo yıllarında her zaman İran'ın yanında oldu. O nedenle bütün bu ülkelerin başında ve en tepesinde yer alabilir." dedi.
Kami, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin MAP ve Turkuaz Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Yücaoğlu moderatörlüğündeki "Yeni Dünya Düzeni ve Gelecek" oturumunda yaptığı konuşmada, İran'da değişimler görülmeye başladığını belirterek, İran'ın birçok ambargoyu geride bıraktıktan, gerginlik yaşadıktan ve barışçıl olduğunu ispatladıktan sonra yeni bir döneme adım attığını ifade etti.
Kami, "İran'da iş ve faaliyet yapmak için yeni bir ortam oluştu. Bugünkü koşullar geçmişten çok farklı. Dünya ile ilişki kurmak için yollar açıldı. İran, sermayeyi cezbetme peşinde, modern teknolojiyi ülke içine almanın yollarını arıyor. Üniversiteliler, akademisyenler, iş adamları, hizmet sektörü, hepsi bugün geçmişe kıyasla çok daha hazır bir şekilde bekliyor." diye konuştu.
Ülkede devletin özel sektörü desteklediğini ve yabancı şirketleri İran'a yönlendirmek için çalıştığını anlatan Kami, özel sektörü desteklemek, iş ortamının iyileşmesi, ekonomik faaliyetlerin önündeki engelleri kaldırmak, rekabet ve şeffaflığa dayalı bir yapının, İran ekonomisinin en temel eksenini oluşturduğuna değinerek, "Çünkü uluslararası ortamda çalışmak için bunlara gerek duyulmakta. Yeni ortam, teknoloji ve sermayeyi cezbetmeye hazır. İran'ın enerji, petrol, doğalgaz ve petro kimya konusunda potansiyelleri herkesçe bilinmekte. Ticaret, sanayi ve ekonomi konusundaki potansiyelleri konusunda ise insanlar bilgi sahibi değil ancak bu konularda da çok ciddi anlamda potansiyel mevcuttur." değerlendirmesinde bulundu.
İş adamları için İran'ın çok cazip olabileceğini ifade eden Kami, 4 milyon 600 bin kişinin yakında İran üniversitelerinden mezun olacağını ve iş aramaya başlayacaklarını, 580 bin uzmanın da şu anda ülke piyasasında olduğu bilgisini verdi.
Ekonomik kalkınma programı ile İran'da yüzde 8'lik kalkınma öngörüldüğüne dikkati çeken Kami, şöyle devam etti:
"Bu rakam, yatırımcılar için ümit verici olabilir çünkü bu amaca ulaşmak için milyar dolarlarca yatırım yapılması gerekiyor. Bunun da büyük bir kısmı yabancı yatırımcı olabilir. Analizlere göre, İran çok ciddi anlamda ekonomik değişim yaşayacak. Bu nedenle İran piyasasını ele geçirmek için rekabet arttı ve ülkeler bu anlamda İran piyasasına girmek için birbiriyle yarışır hale geldi. Türkiye özellikle de ambargo yıllarında her zaman İran'ın yanında oldu. O nedenle bütün bu ülkelerin başında ve en tepesinde yer alabilir. Petro kimya, tekstil, otomotiv, turizm, lojistik, taşımacılık, ambalaj, çelik üretimi, elektronik aletler, kağıt üretimi, bakır, kıymetli ve yarı kıymetli taşlar, elektrik santralleri oluşturma, ziraat makineleri, İran'da yatırım için öngörülen alanlar. İş adamları ve yatırımcılar için cazip ve faydalı olabilir."
Doğunun batıya, kuzeyin güneye güzergahı bulunduğunu, ülkedeki ulaştırma donanımının çok iyi olduğunu, İran için 7 bin kilometre havayolu tanımlandığını aktaran Kami, "Ulaştırmadaki alt yapıyı yenilemek için yıllık 15 milyar dolar gerekiyor. İran, önümüzdeki yıllarda kendini yeni gelişmiş sanayi ülkeleri arasında görmek istiyor. Bu nedenle ciddi anlamda yatırımlar yapmak istiyor ve yabancı yatırımcı bekliyor." ifadesini kullandı.
Son Dakika › Ekonomi › Uludağ Ekonomi Zirvesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?