Yorgancılar: Birlik ve Beraberlik Bozulmamalı

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, "Herşey güzel giderken, yapmamız gereken en son şey kaos çıkarmaktı, onu da başardık" dedi.

17 Aralık'tan bu yana gün be gün değişen gündemiyle Türkiye'nin tamamen içine kapandığını ve yolsuzlukla başlayan operasyonların siyasi, hukuki, ekonomik ve toplumsal anlamda ciddi bozulmalara yol açtığını ifade eden Yorgancılar, "İş dünyası olarak bu durumdan ciddi endişe duymaktayız. IMF ve diğer kuruluşlar küresel ekonomiye dair beklentilerini olumluya çevirip, gelişen ekonomilere uyarılarını yaptığı bir süreçte, en son yapmamız gereken kaos çıkarmak idi biz de onu başarmış durumdayız" dedi. Şu an Türkiye tablosunda; gerek yurt içi gerek yurt dışından tüm kurumların içerisinde bir kaosun hakim olduğunun göründüğünü anlatan Yorgancılar, şöyle konuştu: "İvedilikle ve titizlikle bu resmin düzeltilmesini istiyoruz. Bunu yapacak olan da siyasettir. Çünkü siyasi krizle başlayan olay, ekonomide ciddi tahribat oluşturmaktadır. Son 1 yılda doların yüzde 30 değerlenmesi ve baskı altındaki bir Merkez Bankası müdahalelerine rağmen, artış ivmesinin devam etmesi, üretimin önündeki en büyük engeldir. Zira, daha az karla, bozulan bilançolarla, artan maliyetle üretimi devam ettirmek güçleşmiştir."

Doların dinmeyen ateşi, sıcak paraya olan bağımlılığımız, enerji ithalatımız, reel sektörün döviz pozisyon açığı her birinin kendi başına çok ciddi başlıklar olduğunu anlatan Yorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu gelişmeleri, en çok etkilenecek olan ne sanayicim adına ne toplum adına, ne de ülkem adına küçümsemek, yokmuş gibi davranmak taraftarı değiliz. Odaklanılacak acil ve öncelikli amaçlar vardır. Tüm kurum ve kurallarıyla işleyen demokratik hukuk devleti, yüksek standartlara ulaşmış insan hakları, güçlü ve inovatif bir reel sektör olmalıdır. Bu amaçlar, bu ülkede yaşayan herkesin ortak paydasıdır.

Yeni ve ortak akıl bunun için, özellikle siyaset kurumunun üzerine düşeni gecikmeden yapmasını, ortak payda temelinde tüm toplum kesimlerinin buna destek vermesini zorunlu kılmaktadır. Hukukun üstünlüğü ilkesi esas alınarak, kamu vicdanının daha fazla zarar görmesine müsaade edilmemelidir.

Biz, üreten, yatırım yapan, istihdam sağlayan, ihracat gerçekleştiren kesim olarak; ülke itibarını zedeleyen, ekonomiyi siyasetin önüne çeken, birlik ve beraberliği bozan her türlü girişimin ve düşüncenin karşısındayız." - İZMİR