Konut Satışlarının Faiz Motivasyonuna İhtiyacı Var

İşte Ercan Sever'in 'Konut satışlarının faiz motivasyonuna ihtiyacı var' başlıklı o yazısı...

Konut kredi faizleri bir süredir yükseliyordu. Faizlerde yükseliş trendini başlatan her zamanki gibi özel bankalar oldu. Konut kredi faiz oranlarını sıçrama diyebileceğimiz yüksek oranlarda artıran özellikle yabancı sermayeli bankalar adeta konut fonlama konusunda isteksizliklerini beyan etmiş oldu. Özel sektör bankalarındaki faiz artışının, konut satışlarına ilk aşamada dramatik bir etkisi olmadı çünkü tüketici soluğu devlet bankalarında aldı. Düşük oranlı faizlerde direnmeye çalışan Halkbank, Ziraat Bankası ve Vakıflar Bankası, konut müşterilerinin adeta sığındığı liman oldu. Fakat kamu bankalarının direnci uzun süremedi. Alışılanın aksine faiz artıran ilk kamu bankası Vakıfbank oldu. Oysa, Vakıfbank'ın konut kredilerindeki iddiası ortada. Vakıfbank'ı Ziraat Bankası izleyerek konut kredi faiz oranlarını yükseltti. Bu durumda konut satın alacakların tek umudu Halkbank kalmıştı. Tabi Halkbank da uzun süre dayanamayarak geçtiğimiz hafta faiz oranlarını yükseltti.

Özel ile başlayan kamu bankaları ile devam eden faiz artışlarına piyasanın tepkisiz kaçınılmazdı. Ucuz konut finansmanından umut kesen konut müşterisi beklemede kalmayı tercih etti ve satışlarda hissedilir bir duraklama başladı. Konut satışlarındaki azalmayı mevsimsel etkilere bağlayan sektör temsilcileri yeni hareket için eylül-ekim aylarına işaret ediyor. Ancak biz uyarımızı yine de yapalım faizlerde gerileme olmadan konut satışlarında beklenen hareket eylül-ekim de de gelmeyebilir. Peki, kısa vadede faizlerde bir düşme olabilir mi? Bence hayır. Ekonomi yönetimin tüm uyarılarına rağmen bankaların konut faiz oranlarını düşürmeye yönelik bir çalışma içinde olmadığını biliyoruz. Eğer böyle bir trend başlayacaksa da kuşkusuz ilk adımı kamu bankaları atacaktır.

Son bir ay içinde konut satışlarında duraklamanın tüketiciler için olumlu tarafı ise fiyatların düşmesi oldu. En azından müteahhit firmalar pazarlama sürecinde fiyatlarda belirlediği alt limitler için ısrarcı davranmamaya başladılar. Düne kadar müzakereye yanaşılmayan fiyatlar durgunluk ortamında tüketici lehine rahatlıkla konuşulur hatta realize olur hale geldi.