Hatice Teyze'den Teknolojiye Sitem: "Telefonda Çiftlik Oyunu Oynayacaklarına Evlerine Tavuk Horoz...

Hatice Teyze'den teknolojiye sitem: "Telefonda çiftlik oyunu oynayacaklarına evlerine tavuk horoz alsınlar"

-Yüzlerce hayvanıyla doğal yaşam sürüyor

BALIKESİR - Balıkesir'in Ayşebacı mahallesinde yaşayan 64 yaşındaki Hatice İçuz, beslediği yaklaşık 300 kadar kaz, tavuk ve horozla adeta doğal yaşam sürüyor. Hayvanlarına her gün düzenli bakan İçuz, "Herkes doğal hayat yaşasın. Anneler, çocuklar telefonla çiftlik oyunu oynayacaklarına, herkes evlerine birer ikişer tavuk horoz alsın" dedi.

Balıkesir'in Ayşebacı mahallesinde yüzlerce hayvanıyla yaşayan ve doğal hayat süren Hatice İçuz, hazır gıdaları da tüketmeyerek beslediği hayvanları kesip yiyor. Doğal yaşamın önemine vurgu yapan İçüz, 300 kadar kaz, tavuk ve horozlarla gün boyu ilgilenerek hem organik besleniyor, hem de doğal hayatı tercih ediyor. Teknolojiyi sevmediğini ve anne ile çocuklarının çiftlik oyunu oynayacaklarına evlerine tavuk ya da horoz alıp doğal yaşamı tercih etmeleri gerektiğini ifade eden İçuz, "Herkes ellerine birer telefon almış çiftlik oyunu oynuyor. Anneler, çocuklar onu yapacaklarına evlerine birer ikişer tavuk - horoz alsınlar. Çocuklarını bu ortama ve her şeyi doğal yapmaya alıştırsınlar. Çocuklar ufakken yaparlarsa alışırlar, öğrenirler bunu. Hepsine buraları gelip görmelerini tavsiye ediyorum. Herkes doğal yaşasın, bu doğal hayatı kimse unutmasın" dedi.

64 yaşında olmasına rağmen kendi ayaklarının üzerine bastığını ve gençlerin artık iş beğenmediğini söyleyen Hatice İçüz, "Allah'a şükür kendi ayağımızın üzerine basmaya çalışıyoruz. 64 yaşındayım. Şimdi gençler iş beğenmiyorlar ve iş yok diyorlar. Herkese iş çok. Ama işi beğenmiyor millet. Ben yapacağım diyene iş çok. Ben şu halimle gider limon alır satarım gene evime bakarım. Pazarcılık yaparım. Sabah başlıyoruz işe akşama kadar çalışıyoruz" dedi.

Sabah erken saatte kalkıp hayvanların bakımını yaptıklarını söyleyen İçuz, "Sabah kalkıyoruz hayvanları çayıra salıyoruz. Kocamla birlikte yıkıyoruz, süpürüyoruz buraları. Tavukları salıp onları yemliyoruz. Sonra su koyuyoruz önlerine. Akşam eve gelince de mısır silajı var. Mısır silajını yemlerine karıştırıp dolduruyoruz. Gece de su dolduruyoruz önlerine" dedi.

Hazır yemekleri sevmediğini söyleyen İçuz, "Hazır tavuğu sevmiyorum, büyük oğlanda yedirmiyor hanımına hazır tavuğu. Onun için kesip kesip kendimize yemek için baktım. Keser dolabıma koyarım tavuğu. Misafirim geldiği zaman pişirir tadıyla yerim. Organik seviyorum. Kaz da yiyorum. Gezen tavuğun eti de yumurtası da güzel olur. Mümkünse herkes gezen tavuğun yumurtasından alsın. Gezen tavuk alıp yesin. Benim arkadaşlarımdan isteyenler var. Yumurtasını isteyen var. Pilav yapıyorum kazdan, çorba yapıyorum. Kimisi fırında kızartıyor. Herkes nasıl severse damak zevkine göre. Tavuktan da sulu yemeğini yaparım, çorbasını yaparım, çeşit çeşit pilavını yaparım fırında kapama deriz. Kızartmasını severim. Herkes yaşasın bu hayatı. Benim torumlarım çok seviyorlar kazları yavruları. Herkes alışsın doğal hayata erkenden. Doğal gibisi var mı?" şeklinde konuştu.