Bursa'da kıskançlık yüzünden tartıştığı 17 yaşındaki kız arkadaşını tabanca ile vurarak öldürdüğü iddia edilen gencin yargılanmasına başlandı. İntihar ettiği de öne sürülen genç kızın sır ölümüyle ilgili dava çıkışında konuşan anne, adalet için gözyaşı döktü. Davaya katılma talepleri reddedilen 'Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu' üyeleri ise adliye önünde pankart açarak eylem yaptı.
Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet, kasıtlı darp, nitelikli kasten öldürme" suçlarından tutuklu olarak yargılanan 23 yaşındaki U.A. ile suç delillerini gizlediği iddiasıyla tutuksuz yargılanan arkadaşı İ.H.D. (19), ilk kez hakim karşısına çıktı.
Merkez Osmangazi ilçesi Koğukçınar Mahallesi'nde 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde intihar ettiği düşünülen 17 yaşındaki Berivan Yaprak Turğa'nın sevgilisi tarafından öldürüldüğü iddiaları üzerine haklarında dava açılan sanıklar, suçlamaları kabul etmedi. Üç aydır tutuklu olan sanık U.A., olay gecesi metanfetamin adlı uyuşturucu madde kullandığını söyleyerek, "Öğle saatlerinde uyandık. Berivan, yatak odasında eliyle bileğindeki dikişleri sökmeye çalışıyordu. Yapmamasını söyledim, ama beni dinlemedi. Ben de sürahiyi kaldırdım, 'Eğer bırakmazsan bunu kafama vuracağım' dedim. Bunun üzerine dikişlerini sökmeyi bıraktı. Ama bu kez de eline bir şey alarak kolunun üzerine çizik atmaya başladı. Masanın üzerindeki silahı belime koydum. Üzerimi giyecektim, aramızdaki tartışma ufak bir tartışmaydı. Berivan'ı kaldırıp, yatağına oturttum, bu sefer de kendi kendine vurmaya başladı. Ben de onu tutmaya çalıştım. Sol eli dikişli olduğu için sağ elinden tuttum. Ben ona sarılmaya çalışınca o da benim belime doğru sarıldı. Silahı çıkartıp mermiyi ağzına verip kafama dayadım. 'Ben seni sevmekten başka ne yaptım?' dedim ve silahı yatağın üzerine fırlattım" dedi.
"BEN ONA KIYAMAM"
Ardından birbirlerine sarıldıklarını anlatan sanık U.A. ifadesini şöyle devam etti:
"Birden elini çekip silahı almaya uzanınca, ben de direk üzerine kapaklandım. Silah patlayınca kolumdan yaralandığımı gördüm, Berivan'ın ise göğsünde kan vardı. Silahı ben ateşlemedim. Benim kendisine ateş etmem mümkün değil. Ben ona kıyamam. Kendisinin psikolojik sorunları vardı. Arkadaşlarımı çağırıp yardım istedim. Onu alıp benim arabamla hastaneye götürdüler. Ben gidemedim. Onu götüren arkadaşlarıma, 'Ben ailesine haber vermeye gidiyorum, ona bir şey olursa oradan da ölmeye gideceğim' dedim. Bir süre sonra mahallede polis beni gözaltına aldı. Suçlamaları kabul etmiyorum".
Davanın tutuksuz sanığı İ.H.D. ise, olaydan sonra evde bulunan silahı görünce korktuğunu söyleyerek, "Başta silahı Hacivat Mahallesi'ndeki boş bir tarlaya sakladım. Sanık U.A.'dan haber bekliyordum. Gelmeyince avukatımı arayarak durumu bildirdim. Ardından silahın polislere teslim edilmesine yardımcı oldum. Olayın yaşandığı odada iki mermi yoktu, bir tek mermi vardı. O da silahın içindeydi. Ben silahı mermisi ile birlikte alıp götürmüştüm" diyerek hakkındaki delil karartma iddialarını reddetti.
Duruşmaya müşteki olarak katılan anne Songül Gezici, ölen kızı ile sanık arasındaki ilişkinin doğru olduğunu ifade ederek, "Birkaç defa benim yanıma da geldiler. Sanık, 'Berivan beni bırakırsa onu bu şehirde yaşatmam' diye tehditte bulunuyordu. Kızımın iddia edildiği gibi psikolojik sorunları yoktu, sadece içine kapanık biriydi. Onu bir kaç kez hastaneye götürdüm. Ama bir şey çıkmadı. Olayı görmedim, sanıklardan şikayetçiyim" şeklinde konuştu.
İzmir'den davaya katılan maktülenin babası Hasan Turğa da sanığın cezalandırılmasını istedi.
Bu arada Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Elif Karan, davaya müdahil olarak katılma talebinde bulundu.
Mütalaasını veren savcı, sağ elini kullanan sanığın sağ eliyle ateş ederek kendini sağ elinden vurmasının mümkün olmayacağını belirterek, tahliyesini istedi. Mahkeme, sanığın tahliye ve platform üyesinin davaya katılma talebini reddetti. Dava eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
ANNE GÖZYAŞLARIYLA ADALET İSTEDİ
Bu arada, duruşma çıkışında Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri adliye önünde eylem yaptı. Kızının fotoğrafı ile eyleme katılan anne Songül Gezici gözyaşlarına boğuldu. Diğer kadınlar tarafından teselli edilen anne Gezici, "Ben sadece adaletin yerini bulmasını istiyorum. Benim gibi başka annelerin yüreği yanmasın. Kadın cinayetleri son bulsun. Ben bakıyorum herkesin çocuğu yeryüzünde, benim kızım henüz taze fidanken toprağın altında çürüyor. Adalet istiyorum, başka bir şey değil" diye konuştu.
Bugün duruşmada kızını öldürdüğü iddia edilen sanıkla yüz yüze gelen baba Hasan Turğa ise, "Bu kesin bir cinayettir. Ben öyle bakıyorum. Gözle görülen bir şeydir. Ne yazık ki sanıklar beraat edecek" diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
Müdahil vekili Avukat Engin Yalçın da, ilk duruşmada savcının, tutuklu sanık hakkında tahliye yönünde mütalaa verdiğini kaydederek, "Önümüzdeki celsede savcının sanık hakkında beraat talep edeceğini düşünüyoruz" dedi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına konuşan Eda Derya Toper ise, "Tüm kadınların ve toplumun bir talebi var. Kadın katillerine indirim değil ağırlaştırılmış müebbet verilsin. Meclis açılır açılmaz kadın katillerine ağırlaştırılmış müebbet cezası çıksın diye meclisin kapısında olacağız" şeklinde konuştu.
Platform üyesi diğer kadın dernekleri de Yaprak Turğa'nın ölümünü protesto etti. - BURSA
Son Dakika › Güncel › 17'lik Kızının Sır Ölümüyle Yıkılan Anne, Adalet İçin Gözyaşı Döktü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?