2. Uluslararası Hava ve Uzay Gücü Konferansı

Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Akın Öztürk, "Bugün yaşadığımız bu güvenlik ortamı, güçlü ve hazır bir hava ve uzay gücüne ne kadar ihtiyacımız olduğunu bir kez daha ortaya koydu" dedi.

Maslak'taki Harp Akademileri Komutanlığı'nda, Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Hava ve Uzay Gücü Konferansı (ICAP İstanbul 2015), 6 kıtadan 60'tan fazla ülkeden asker ve akademisyenin katılımıyla başladı.

Orgeneral Öztürk, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, ikincisini düzenledikleri konferansta "hava gücünün artan değeri" üzerinde durulacağını belirtti.

Bugün yaşanan küresel güvenlik ortamı tanımlanırken "belirsizlik çağı" ifadesinin yaygın şekilde kullanıldığına işaret eden Orgeneral Öztürk, bu tanımı doğrulamak için son 4-5 yıla bakmanın dahi yeterli olduğunu söyledi.

"Arap Baharı" olarak adlandırılan süreçle birlikte çok geniş bir coğrafyada yönetimlerin domino taşları gibi yıkıldığına veya sarsıldığına şahit olduklarını anlatan Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Son bir yılda ise beklenen ancak çok hızlı gelişen Ukrayna krizi ve sadece Ortadoğu'da yaşayan değil, dünyanın her yerinden gençleri bir anda karşımıza dehşet verici saldırıları yapmaya hazır birer eylemci olarak çıkaran IŞİD meselesiyle karşı karşıya kaldık. Bu gelişmeler hem yaşadığımız belirsizliği daha da artırdı hem de askeri karar vericiler olarak üzerinde durduğumuz zeminin ayaklarımızın altından kaydığını hissetmemize neden oldu. Yeni güvenlik ortamının gereklerini nasıl karşılayabileceğimizi tekrar düşünmek durumunda kaldık. Bugün yaşadığımız bu güvenlik ortamı, güçlü ve hazır bir hava ve uzay gücüne ne kadar ihtiyacımız olduğunu bir kez daha ortaya koydu. 11 Eylül sonrası asimetrik risk ve tehditlerin yoğunlaştığı güvenlik ortamı diğer kuvvetlerle birlikte hava gücünü de asimetrik yeteneklerini geliştirmeye sevk etmişti. Hava gücünün bunu hakkıyla yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriz. ICAP 2013'te bu konuyu özel bir oturumda ele almıştık. Hatta odak noktamızı asimetrik harekat, karşı-terörizm ve ayaklanmaya karşı harekat görevlerine normalden fazla kaydırdığımızı ve asli harekat konseptimize yönelik eğitimlerimizi yeterince yapamadığımızı ileri süren bir kısmı haklı eleştiriler de olmuştu. Yaşadığımız son Ukrayna ve IŞİD krizleri ise konvansiyonel harbi bize bir kez daha hatırlatırken, hibrit savaş olasılığını da dışlamamak gerektiğini ortaya koydu."

Hava ve uzay gücünün, "destekleyen" rolün ötesinde bir çok harekatta asli unsur haline geldiğini aktaran Hava Orgeneral Öztürk, "Müşterek ve birleşik harekat, değişen tehdit algılamaları ve güvenlik ortamı, nitelikli kuvvet yapısı, uluslararası işbirliği ve teknoloji yönetimi gibi öne çıkan konularda hava ve uzay gücü olarak sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve bu yönde gayretlerimizi teksif etmekteyiz" diye konuştu.

"Yakın uzayı kontrol eden, dünyaya ve aya hakim olur"

"Bizim gençlik yıllarımızda bilim kurgudan ibaret olan ilk uzay savaşına şu anda burada bulunanların önemli bir kısmı gerçekten şahit olacaktır" diyen Orgeneral Öztürk, uzayın aynı zamanda bir hammadde kaynağı olarak kullanılacağını söyledi.

Öztürk, konuşmasına şöyle devam etti:

"Uzayın aynı zamanda hammadde kaynağı olarak da kullanılacağını düşünüyorum. Dolayısıyla dünyaya inip kalkan uzay kargo gemileri söz konusu olacak ve bugün okyanuslarda gezen uçak gemisi filoları benzeri uzay gemisi filoları bulunacaktır. Bu uzay gemileri, istihbarat, gözetleme ve keşif unsurları olarak bilgi sağlamanın yanı sıra muharip rolleri ile uzayla birlikte hava, kara, deniz ve siber boyutlara da etki edebilecektir. Belki de hakimiyet teorilerine bir yenisini eklemek durumunda kalacağız. Teorisyenler nasıl ifade ederler bilemem ama bir deneme yapmam gerekirse 'Yakın uzayı kontrol eden, dünyaya ve aya hakim olur. Aya hakim olan güneş sistemi içerisindeki her noktayı kontrol imkanına kavuşur. Güneş sistemini kontrol eden enerji ve hammadde kaynaklarına erişim serbestisine kavuşur' şeklinde bir uzay hakimiyet teorisi söz konusu olabilir. Daha 'uzaylı' bir hava ve uzay gücü derken ne kast ettiğimi sanırım anlatabildim. Hava ve uzay gücünün artan değerini gösteren ve gelecekteki karakterini en iyi anlatacak tanımlamanın sonuç belirleyicilik olacağını düşünüyorum. Bana geleceğin hava ve uzay gücünü tek cümle ile ifade et deseniz size 'muharebenin sonucunu tam manasıyla belirleyen bir hava ve uzay gücü' derim. Hava kuvvetlerinin ağırlıklı olarak kullanıldığı Bosna harekatı, Libya harekatı gibi harekat ortamlarında hava ve uzay gücü sonuca etki eden rolünü zaten kanıtlanmıştır. Bu husus, son olarak Irak/Tıkrit'te bir kere daha teyit edilmiştir. Hava gücünün desteği olmadan kara gücünün ilerlemesi durmuş, ancak hava gücü yeniden devreye girince karada da başarı sağlanabilmiştir."

Konuşmasıyla katılımcıları bunalttığını söyleyerek espri yapan Orgeneral Öztürk, "Bu konuşmanın ana fikrini, gerçek bir havacılık aşığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve en büyük Türk havacısı Mustafa Kemal Atatürk sadece iki kelimeyle bundan tam 90 yıl önce 'İstikbal göklerdedir' diyerek anlatabilmiştir" ifadelerini kullandı.

Orgeneral Öztürk, konuşmasının sonunda katılımcılara, organizasyonda emeği geçen komutan ve kurmay subaylara teşekkür etti.

Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, konferansın onur konukları, hava ve uzay stratejisti Benjamin Lambeth, Mitchell Enstitüsü Dekanı David Deptula ve Türkiye'de ilk uçak fabrikası ve uçuş okulu kurucusu Nuri Demirağ'ın torunu Drexel Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bilimleri ve Sağlık Sistemleri Fakültesi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Banu Onaral'a plaket verdi.

"Hava kuvvetleri çağıyla yarışmayı sürdürüyor"

Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Abdullah Recep de konferansın başarılı geçmesini dileyerek, katılımcılara teşekkür etti. Orgeneral Recep, yabancı asker ve akademisyenlere ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Orgeneral Recep, 1911 yılında iki mütevazı uçakla temeli atılan Türk Hava Kuvvetleri'nin dünyanın ilk askeri havacılık teşkilatlarından birisi olarak sahip olduğu modern platformlar, gelişmiş silah sistemleri ve üstün nitelikli personeli ile çağıyla yarışmayı sürdürdüğünü ifade etti.

Konferans

ICAP 2015'te son dönemdeki kriz ve çatışmalarda hava ve uzay gücü, modern hava gücü için komuta kontrol, istihbarat, gözetleme ve keşif, muharip hava ve uzay gücünün sürdürülebilirliği, geleceğin hava ve uzay gücünde insan faktörü konuları ele alınacak.

"Son dönemdeki kriz ve çatışmalarda hava ve uzay gücü", "Modern hava ve uzay gücü için komuta kontrol, istihbarat, gözetleme ve keşif" konularında oturumlar yapılacak.

Konferans yarın  "Muharip hava ve uzay gücünün sürdürülebilirliği", "Geleceğin hava ve uzay gücünde insan faktörü" oturumları ile sona erecek.

Konferansın konuşmacıları arasında  Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanı Hava Orgeneral Abidin Ünal, NATO Müttefik Dönüşüm Komutanı Hava Orgeneral Jean Paul Palomeros, NATO'nun Müttefik Hava Unsur ve ABD'nin Avrupa ile Afrika Hava Kuvveti Komutanı Hava Orgeneral Frank Gorenc, İspanya Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Francisco Javier Garcia Arnaiz, İsveç Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Tümgeneral Micael Byden, Pakistan'ın eski Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Tanvir Mahmud Ahmed, Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran Savaş İnan ve ABD Ulusal Güvenlik Program Direktörü Emekli Hava Korgeneral Tad Oelstrom yer alıyor.