Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, son on yıllık dönemde Türkiye'deki uluslararası öğrenci sayısının yüzde 75 oranında arttığını belirterek, "Bu durum Türkiye'nin Kafkasya, Orta Asya, Balkanlar ve Ortadoğu'nun bir eğitim üssü, bir eğitim merkezi olduğunun en somut işaretidir" dedi.
İşler, Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından, ATO Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen 3. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni'nde yaptığı konuşmada, kendisinin de 30 yıl önce yurt dışında okuduğunu dile getirerek, gençlerin en mutlu gününe ev sahipliği yapmaktan dolayı sevinç duyduğunu söyledi.
Gençlerin ailelerine de Türkiye eğitim sistemine ve Türk insanının ev sahipliğine güvenmelerinden dolayı teşekkürlerini ileten İşler, "Ülkemizde eğitim gördüğünüz bu yıllar, Türkiye tarihi açısından çok kritik yıllardı. Her alanda devrim niteliğinde düzenlemelerin, iyileştirmelerin yapıldığı yıllardı" ifadesini kullandı.
İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin yaşadığı bu değişimin izlerini pek çok alanda olduğu gibi uluslararası eğitim alanında da çok net bir şekilde gördük. Üç yıl içerisinde ülkemizdeki uluslararası öğrenci sayısı neredeyse iki kat artmıştır. Son on yıllık dönem değerlendirildiğinde ülkemizdeki uluslararası öğrenci sayısının yüzde 75 oranında arttığını görüyoruz. Açıkça ifade ediyorum ki bu durum, Türkiye'nin Kafkasya, Orta Asya, Balkanlar ve Ortadoğu'nun bir eğitim üssü, bir eğitim merkezi olduğunun en somut işaretidir."
Geçen yıl Türkiye Bursları Lisans Programlarına başvuru yapanların sayısı 31 bin iken bu sayının 2014'te yaklaşık yüzde 50'lik bir artışla 45 bin 500'e çıktığına dikkati çeken İşler, yine aynı şeklide lisansüstü programlara başvuranların sayısının da geçen yıla göre yüzde 50 artışla 24 binden 36 bine ulaştığını aktardı.
İşlere, "Bu yıl toplamda 176 ülkeden 82 bin öğrenci Türkiye Burslarına başvuruda bulunmuştur. Bu yıl, bin 225'i Türkiye burslusu olmak üzere toplam 3 bin 200 uluslararası öğrenci Türk üniversitelerinden mezun oluyor" diye konuştu.
"Büyük bir iftiharla söylüyorum ki bu yıl mezun olan öğrencilerin 700'ünün ortalaması 4 üzerinden 3'ün, yaklaşık 300 tanesinin ortalaması ise 3,5'in üzerindedir. Bu öğrencilerden birçoğu okullarında bölüm ya da sınıf birincisi olarak mezun olmaktadırlar" diyen İşler, Türkiye Bursları kapsamında yüksek lisans eğitimi alan öğrencilerin ilk grubunun da bu yıl mezun olduğunu dile getirdi.
-"Sizler fikir bahçıvanlarısınız"
Gençlerin, artık teorik olandan pratik olan gerçekliğe adımlarını attıklarını belirten İşler, şunları kaydetti:
"Elinizde tuttuğunuz mezuniyet diplomaları ile teorik bilgilerinizi test edeceğiniz gerçek hayat ile yüzleşeceksiniz. Elinizde diplomanız, yüreğinizde daha yaşanabilir bir dünyanın hayali ve arzusu olacak. Yabancı bir ülkede diploma sahibi olmanın verdiği özgüvenle iş piyasasına çıkacaksınız. Size özgüveniniz ve Türkiye'de kazandığınız tecrübe ve bilgi birikimleri yardımcı olacak. Sizler geleceğin sosyal bilimcileri, mühendisleri, akademisyenleri, siyasetçileri, iş adamları, sanatçı ve aydınlarısınız. Geliştireceğiniz eylem ve öneriler, ortaya koyacağınız projeler daha yaşanabilir bir dünyanın imkanlarını sunmalı.
Daha yaşanabilir bir dünyayı kurmak artık sizin de sorumluluğunuzda. Geleceğin liderleri olarak sizler artık karar mekanizmalarının önemli aktörlerisiniz. Vereceğiniz kararlar, atacağınız adımlar ile daha adil, daha yaşanabilir bir dünya inşa edebiliriz. Yüreğinizde diploma alma sevincinize, geleceğe dair umutlarınız da eşlik etti, bunu biliyorum. Bu umudunuzu hiçbir zaman kaybetmeyin. Teorik eğitim ile pratik uygulama arasındaki o büyük açık ancak iyiye ve insana olan inancınızla, umudunuzla, kapanır. İnancınızı asla kaybetmeyin."
"Burada aldığınız eğitimle artık sizler toplumun en ihmal edilmiş, ötelenmiş çevre halkasına da en donanımlı sayılan merkez halkasına da hitap edebilecek aydınlarısınız" ifadesini kullanan İşler, "Her türlü kökten ve kaynaktan gelenlere gönül bahçesini açma, zihin dünyasının meyvelerini sunma cesareti gösterecek fikir bahçıvanlarısınız. Ümit ederim ki farklı kültürler, gelenekler ve adetlerle tanıştığınız Türkiye tecrübeniz size tüm yaşamınız boyunca farklılıklarla birlikte yaşama, onları anlama ve saygı duyma yeteneği ve inceliği kazandıracaktır" dedi.
-"Sosyal Darvinizm'in esir aldığı politikacılar, dünyayı tarifi imkansız acılara sürükledi"
Farklılıklara tahammül etmeyen, "dışlayıcı kibir" hastalığına müptela olmuş yöneticilerin, toplumlarını ve devletlerini sonu kanlı biten maceralara sürüklediklerini vurgulayan İşler, "İnsanın yaratılıştan eşit olduğuna inanmayan, bir ırkı ötekinden üstün gören ve birine hükümdarlığı, diğerine de köleliği hatta yok edilmeyi bir hak gören Sosyal Darvinizm'in esir aldığı elitler, politikacılar hem ülkelerini hem de dünyayı tarifi imkansız acılara sürüklemişlerdir" diye konuştu.
İşler, 25 Mayıs'ta yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ırkçı sağ partilerin yüksek oylar alarak parlamentoya girdiklerini anımsatarak, "BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri'nin dile getirdiği gibi Yeni Avrupa Parlamentosu'nda 'Avrupa beyaz insanın kıtasıdır ve öyle kalmalıdır' diyen, Almanya'dan bir parti lideri yer alacak. Aynı şekilde Müslümanların sokaktaki barışçı ibadetini ülkesinin Nazilerce işgaline benzeten Fransız bir parti lideri de bulunacak" ifadesini kullandı.
Avrupalı dostlara seslenmek istediğini kaydeden İşler, şu görüşleri dile getirdi:
"Irkçı söylemler, yabancı düşmanlığı barındıran, göçmenleri dışlayan, İslamofobik vaatler size seçim kazandırıyorsa bu başlı başına ciddi bir tehlikenin işaretidir. Ekonomik beceriksizliğinizi göçmenlerin sırtına yüklemeyin. Evet, bir seçimi böylesi tahrik edici nefret söylemleriyle, yabancıyı, göçmeni kısacası ötekini dışlayıcı dille kazanabilirsiniz. Ama şunu bilin ki böylesi bir söylemin sıradan halk nezdinde karşılık bulması ve politik destek alması Almanya'da Türkleri hedef alan NSU cinayetlerinde olduğu gibi tüm insanlık adına tehlikeli sonuçlar doğurabilir, ağır toplumsal yaralar açabilir ve tarihsel utançlara sebebiyet verebilir."
Irkçılık, yabancı düşmanlığı ve farklı olanı sistematik linçe tabi tutmanın, ekonomik durgunluk dönemlerinde daha çok karşılaşılan tarihi acı gerçekler olduğunu ifade eden İşler, "Hitler'i besleyen ve iktidara taşıyan Almanya'nın içine düşmüş olduğu ekonomik sıkıntılar, işsizlik ve hiper enflasyondu. Ama artık günümüz dünyası ikinci bir Holokost'u yaşamak, ikinci bir Nazi vakası ile karşı karşıya kalmak istemiyor. Harthaym kalesini ve o acı hatıraları tekrar tekrar yaşamak istemiyor" dedi.
İşler, "(Dışlayıcı kibir) bir hastalıktır ve bu hastalık bir toplumu, bir devleti ve en korkuncu bir kıtayı topyekun sararsa bu insanlık için yeni bir utanç dalgası demektir. Böylesi bir sonuca şimdiden hep beraber dur demeliyiz. Tarihin bu acı sayfalarından hep beraber dersler çıkarmalı ve yaşadığımız bu gezegeni farklılıklara tahammül eden saygı duyan nesillerin yaşadığı bir yer yapmalıyız" değerlendirmesinde bulundu.
-"Artık en doğruyu bulmak için sorgulayacaksınız"
Gençlere seslenen İşler, "Artık en doğruyu bulmak için sorgulayacaksınız. Ötekini yok sayan nefret içerikli nutuklara, tahrik edici ırkçı fantezilere, ötekini hor gören izm'lere 'hayır' diyebilecek donanımdasınız. Dünyanın daha yaşanabilir, daha adil ve herkes için daha müreffeh olması için mücadele edip tüm dışlayıcılara 'durun' diyebilecek cesarete ve karaktere sahipsiniz" diye konuştu.
İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ümit ediyorum ki burada geçirdiğiniz yıllar böylesi bir uluslararası zihni inşayı daha da kolaylaştırmıştır. Sizler varlığınızla Türk öğrencilerinin, hocalarının, sokaktaki esnafın, mahalle komşunuzun, alışverişlerde karşılaştığınız teyzelerin, velhasıl Türk insanının da ufkunu açtınız. Tüm farklılıklarımızla birlikte yaşamanın mümkün olacağını, birbirimizden çok şeyler öğrenebileceğimizi gösterdiniz. Tüm bu tecrübelerinizle mekana, coğrafyaya hapsolmuş düşük kapasiteli, dışlayıcı zihni yapıların toplumları, insanları aslında esir aldığını bir kez daha görmüş oldunuz. Şundan da emin olun ki dünyanın neresine giderseniz gidin Türkiye Cumhuriyeti elçilikleri sizin de elçilikleriniz sayılır."
Mezun olan öğrencilerin, Türkiye ile köprüler kuracağını, ekonomik, sosyal ve siyasal ilişkileri geliştireceğini belirterek, "Bu günden sonra sizlerle meslektaşız. İş ve yatırım ortaklıkları kuran ortaklarız. Ülkelerimizin sosyal, siyasal ve ekonomik gelişmesine karşılıklı katkılar sağlayacak, artı değerler üretecek insanlarız. Bu programlar mesafeleri yakınlaştıran, farklılıkları değerli kılan, birlikte yaşamanın mümkün ve tercih edilir olduğunu ilan eden, tanıştıran, kaynaştıran programlardır" ifadesini kullandı.
-"Öğrencileri özenle seçiyoruz"
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Kudret Bülbül ise törenin önemine değinerek, 3 bin 200 öğrencinin mezun olduğunu ve bundan da sevinç ve neşe duyduklarını ifade etti.
Uluslararası öğrencilerin, kurumun en temel çalışmalarından birisi olduğunu belirten Bülbül, Türkiye'ye uluslararası öğrencilerin eğitim almaya gelme sürecinin Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde başladığına dikkati çekerek, 2011 yılı itibarıyla projeyi devraldıklarını ve son dönemde başvuruların dünyanın birçok yerine yayıldığını ve bugün 3 bin 200 öğrenciyi mezun ettiklerini anlattı.
Bülbül, son 3 yılda yaptıkları stratejik değişikliklerin burs başvuru sayısını artırmanın yanında nitelikli öğrenci sayısında da artışa neden olduğunu söyledi. Öğrencileri özen ve dikkatle seçtiklerine de işaret eden Bülbül, öğrencilere Türkiye'yi tanıtmak adına çeşitli oryantasyon ve kültürel içerikli programlar düzenlediklerini anımsattı.
Mezun olan öğrencilerin alanlarında başarılı olduklarına vurgu yapan Bülbül, Türkiye'nin dünyanın pek çok yerinden çok sayıda öğrenci için cazibe merkezi olduğunu kaydetti.
Mezun öğrenciler adında konuşan Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu Gana uyruklu Muhammet Sanusi Adams da yüksek lisans eğitimini tamamladığı bölümünün en iyi öğrencisi seçilme mutluluğu yaşadığını dile getirdi.
Adams, "Türkiye'ye ilk geldiğim zamanlarda hem sosyal hayatta hem de akademik çalışmalarımda çeşitli zorluklarla karşılaştım. Ama aklımda kalan buradaki sıcak ve samimi ortam ile değişik bir kültürü tanımış olmanın mutluluğu ve iyi hatıralardır. Türkiye'deki eğitim hayatım boyunca kaliteli bir eğitim almanın yanı sıra kalıcı arkadaşlıklar ve dostluklar edindim. Hem dünyayı hem de Türkiye'yi daha iyi tanıma fırsatı buldum" dedi.
Konuşmaların ardından, Türkiye Burslarına başvuran öğrencilerden kurulan Türk Müziği Korosu konser verdi.
Uluslararası Öğrenci Akademisi'nde dereceye giren öğrencilere Başbakan Yardımcısı İşler tarafından sertifikalar verildi ve tablet bilgisayar hediye edildi.
Ugandalı öğrenci Camil Mvanja'nın ise annesinin diktiği Türk bayrağını, Emrullah İşler'e hediye etmesi büyük alkış aldı. - Ankara
Son Dakika › Güncel › 3. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?