5. TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı ve Uzman Sosyolog Dr. Selahattin Güven, çocuk televizyonlarıyla ebeveynlerin çocuklarını televizyonlara teslim ettiğini ifade ederek, "Bu nedenle özellikle çocuk televizyonlarına düşen sorumluluk oldukça önemli." dedi.

"Çocuğun Algısına Dokunmak" temasıyla düzenlenen 5. TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı kapsamında " Türkiye'de Çocuk Televizyonculuğu Pratiği: İmkanlar ve Sorunlar" konulu panelde konuşan Güven, televizyonların çocuk yayıncılığı konusunda gelişmesi gerektiğini anlattı.

Güven, yeni yasal düzenlemelerle reklamların azaltılması ve yaşanabilecek reklam kaybının telafi edilmesi için de yeni bir finansman modeli oluşturulması gerekebileceğini bildirdi.

Çizgi filmlerde ve çocuk televizyonlarında şiddet içeriğinin yoğun olduğunu dile getiren Güven, "Bugüne kadar çocuk kanallarına pozitif ayrımcılık uyguladı belki RTÜK ve bu nedenle de bir müeyyide uygulamadı. Çünkü bu platformların gelişimine katkı yapılması beklentisi var. Çocuk televizyonları, diğer televizyonlarla karşılaştırdığınızda daha iyi konumdalar. Bu nedenle de zorlanmaması algısı mevcut. Ancak şiddet içeriği çok yoğun, programlar öncesi ve sırasında gösterilen 7 yaş ve üzeri uyarısı ise 7 yaş altı çocukların bu yoğun şiddete maruz kalmasını engellemiyor." diye konuştu.

"Türkiye'deki animasyon sektörü ümit vadediyor"

Minika Çocuk Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Elçin Koyuncu ise 2010 yılından bu yana çalışmalarını sürdürdüklerini, dublaja giden yayınlardaki söylemlerin de yerelleştirilmesine kadar her anlamda oldukça hassas olduklarını aktardı.

Türkiye'deki animasyon sektörünün ümit vadettiğini belirten Koyuncu, şunları kaydetti:

"Türkiye'deki animasyon stüdyoları şu an TRT Çocuk ile birlikte aldıkları yol ve edindikleri deneyimle yurtdışına yakın kalitede içerik üretebilir durumda. Kaliteli çalışan ve üretim anlamında aynı durum geçerli ve TRT Çocuk dışındaki kanalların bir diğer şansı ise TRT Çocuk sayesinde Türkiye'deki bütün animasyon stüdyoları belli bir hassasiyete kavuştu. Özetle animasyon sektörünün ümit vadettiğini söyleyebiliriz."

Reklamların çocuk yayıncılığında ele alınma biçiminin de tartışılması gerektiğini vurgulayan Koyuncu, "Anneye ulaşmak için çocuk kanalları bir mecra. Anneyi hedefleyen reklam içerikleri çocuğa ulaşmalı mı? Bunu da tartışmalıyız." dedi.