5. Uluslararası Libya Temas Grubu Toplantısı

ADDİS Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Martin Kobler, terör örgütü DAEŞ'in Libya'nın toprak bütünlüğünü tehdit etmeye başladığını, siyasi süreç hızlandırılarak Ulusal Mutabakat Hükümetinin bir an önce kurulması uyarısında bulundu.

Kobler, Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da Afrika Birliği merkezinde düzenlenen 5. Uluslararası Libya Temas Grubu toplantısında yaptığı konuşmada, "Terör örgütleri, Libya'nın bir bölümünü ele geçirdi, nüfuzunu genişleterek ülkenin geleceğini ve dünya barışını tehdit etmeye başladı" dedi

DAEŞ tehlikesinin büyümesi konusunda uyarıda bulunan Kobler, "DAEŞ, Libya'nın toprak bütünlüğünü tehdit etmeye başladı. Siyasi süreç hızlandırılarak Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) bir an önce kurulmalı" diye konuştu.

Kobler uluslararası topluma çağrıda bulunarak, savaş ve çatışmalarda mağdur olanlara ve sığınmacı durumuna düşen ihtiyaç sahibi insanlara en kısa sürede el uzatılmasını istedi.

Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi Üyesi İsmail eş-Şerkavi de Afrika Birliği'nin Libya'da krizin çözümü için Fas'ın Suheyrat kentinde imzalanan anlaşmayı desteklediğini belirterek, BM ile yapılan "iyi işbirliğinden" memnun olduğunu söyledi.

Öte yandan Afrika Birliği Libya temsilcisi Delita Muhammed Delita da Libya'nın geleceğini tehdit eden terörle mücadele için çabaların birleştirilmesi gerektiğini belirterek, Libya halkına terör örgütlerinin eline düşen ülkelerini kurtarmaları çağrısında bulundu.

Terör örgütü DAEŞ'in Ortadoğu'da zayıfladığını ancak ülkeyi tarumar etmek ve petrol tesislerini ele geçirmek için Libya'ya geldiğine dikkati çeken Delita, "Tüm Libya evlatlarını bir araya getirecek UMH ve diyaloktan başka çözüm yok" ifadesini kullandı.

Libya'da son olarak gelinen durumda Trablus merkezli Milli Genel Kongre (MGK) ile TM çatısı altında iki farklı hükümet bulunuyor. UMH'nin güvenoyu alması durumunda MGK'nın kendisini feshetmesi gerekiyor.

Ülkedeki siyasi anlaşmazlıktan doğan otorite boşluğundan faydalanan DAEŞ ise Libya'da yeni bölgeler ele geçirmeye devam ediyor. Siyasi krizin yanında ekonomik sıkıntıların da halkı etkilemesi yeni insani krizlerin ortaya çıkmasına neden oluyor.