Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yargılamalarda, insan haklarına ilişkin standartlardan taviz vermeden objektif delillere göre karar verilmesi gerektiğini belirterek, "Emanete ihanet ederek, kamu görevini ve özellikle yargı yetkisini belli bir örgütün amaçları doğrultusunda kullananlara adaletten başka bir borcumuz bulunmamaktadır. Bu kişilerin, adil bir şekilde yargılanması, hukukumuzda öngörülen cezalara çarptırılması ve sarsılan kamu düzeninin yeniden tesisi kuşkusuz sağlanacaktır." dedi.
Yargıtay Başkanı Cirit, adli yılın açılması dolayısıyla Yargıtay Konferans Salonunda düzenlenen törende konuştu.
Türkiye'nin yakın çevresinde ve dünyada yaşanan çatışmaları, Suriyeli Aylan bebek ve Arakan'daki katliamdan kaçarken hayatını Naf Nehri'nde kaybeden Muhammed bebek örnekleriyle değerlendiren Cirit, bugün Türkiye'nin bu konuda dünyanın vicdanını tek başına temsil ettiğini, iyilik adına geleceğe umutla bakılmasını sağladığını söyledi.
Türk yargısının 15 Temmuz darbe girişimine karşı en etkili ve cesur adımları atarak yüce Türk milletinden aldığı kutsal emaneti, sadece ve sadece yüce Türk milletinin üstün yararına kullanılabileceğini gösterdiğini belirten Cirit, "Emanete ihanet ederek, kamu görevini ve özellikle yargı yetkisini belli bir örgütün amaçları doğrultusunda kullananlara ise adaletten başka bir borcumuz bulunmamaktadır. Bu kişilerin adil bir şekilde yargılanması, hukukumuzda öngörülen cezalara çarptırılması ve sarsılan kamu düzeninin yeniden tesisi kuşkusuz sağlanacaktır. Bizim görevimiz, duyuyla, coşkuyla, ön yargı ile davranmak değil, Türk hukuk sisteminin son yıllarda büyük bir başarısı ile yükselttiği insan haklarına ilişkin standartlardan taviz vermeden objektif delillere göre karar vermektir." diye konuştu.
Terör örgütüne üye hakim ve savcıların meslekten uzaklaştırılmalarına da değinen Cirit, bunun son derece önemli bir başarı olmasına karşın, tamamen bir "güven mesleği" olan hakimlik ve savcılık mesleğini icra edenlerin yaklaşık üçte birinin terörist faaliyetlerin odağında yer almasının, halkın gözünde yargıya olan güveni sarstığını, toplumun en çok güven duyması gereken meslek mensuplarının bir terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket etme ihtimalinin dahi, tek başına bir toplumun şaşkınlık ve sarsıntı yaşamasına yeterli olduğunu kaydetti.
Yüksek mahkemeler arasındaki eşitlik ve bireysel başvuruya ilişkin de değerlendirme yapan Cirit, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruları inceleme yetkisinin yüksek mahkeme kararlarına yönelik bir denetim mekanizması olmadığını, yüksek mahkemelerin birbiriyle eşit seviyede bulunduğunu aktardı.
Bu eşitliğin bozulmasının hukuki güvenliği sarsacağını, yaratılan karmaşa dolayısıyla hukuka duyulan güven ve inancı zedeleneceğini ifade eden Cirit, "Yüksek mahkemeler arasında üstünlük sıralaması yoktur. Ancak buna rağmen Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyeleriyle Yargıtay ve Danıştay Başkan ve üyeleri arasında mali ve sosyal haklar bakımından geçmişte yapılan ayrımcılık, eşit işe eşit ücret ilkesini zedelediği gibi hiçbir adalet ölçüsüyle bağdaşmamaktadır." dedi.
Cirit, mali ve sosyal haklar bakımından oluşan adaletsizliğin giderilmesine yönelik daha önce dile getirdikleri taleplerin bu dönemde karşılık bulacağına inandıklarını bildirdi.
İş yükü
Yargıtayın iş yüküne ilişkin rakamları da açıklayan Cirit, şu anda Yargıtay'da 1 milyon 292 bin 700 dosya bulunduğunu, bu sayıyı iki yıl içinde eritmeyi planladıklarını söyledi.
İş yüküne rağmen hakim ve cumhuriyet savcılarının deneyim eksikliklerinden kaynaklanan zorluklara işaret eden Cirit, şu anda görevde olan hakimlerin yüzde 43'ünün 2013'ten sonra göreve başlayanlardan oluştuğuna dikkati çekti.
Deneyimli tetkik hakimlerinin orantısız şekilde azalmasının Yargıtayın çalışma sistemi üzerinde bazı riskler doğurmaya başladığını vurgulayan Cirit, şu anda Yargıtayda görevli tetkik hakimlerinin yüzde 37'sinin 2013'ten sonra göreve başlayanlardan oluştuğunu bildirdi.
Cirit, "Yargıtayımızın ülkede hukukun eşit şekilde uygulanmasını sağlama şeklinde kritik görevi kaliteli hukukçu ihtiyacını da önemli hale getirmektedir. Buna rağmen gerek yargıtaya atanan, gerekse Yargıtaydan ayrılan hakimlerin cumhuriyet savcılarının tayinlerinde Yargıtayın görüşleri alınmamaktadır. Topluma karşı hesap verilebilirlik bakımından Yargıtayı da adil olmayan bir konumda bırakmaktadır. Bu yanlış sistemin bir an önce düzeltilerek Yargıtay Kanunu'nun 27 ve 36. maddelerinin 6572 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki haline getirilmesi zorunluluktur." dedi.
İsmail Rüştü Cirit, Yargıtayın fiziksel imkanlarının da yetersiz olduğunu belirterek, İncek'te bu yıl içinde temeli atılacak yeni hizmet binasının Yargıtayın çalışma koşullarından kaynaklanan tüm sorunları kalıcı şekilde çözeceğine inandığını dile getirdi.
Notlar
Tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Törende, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera Korosu müzik dinletisi sundu. Yargıtay Başkanı Cirit'in konuşmasıyla tamamlanan törenin ardından basına kapalı kokteyl verildi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılmadığı kokteylin ardından Başbakan Yıldırım, Yargıtay Başkanı Cirit ve yargı mensuplarıyla Yargıtay merdivenlerinde fotoğraf çektirdi.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Adli Yıl Açılış Töreni - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?