Akçal: "Dünyadaki Kaosun Sebebi Liderlerin Korku ve Endişeleridir"

Araştırmacı Saniye Akçal, dünyadaki kaosun sebebinin dünya liderlerinin korkuları ve endişeleri olduğunu belirterek, "Bilinci yukarı çıkaran yöneticiler çoğaldığında savaşlar bitecektir" dedi.

Aktif Felsefe Adana Şubesi'nde "Konsantrasyon, Meditasyon, Zihnimiz ve Hayatımız" başlıklı bir konferans veren Araştırmacı Saniye Akçal, insan zihni ve psikolojisine dair önemli açıklamalarda bulundu. Zihnin 3 temel probleminin bağımlılık, nefret ve öfke olduğunu ifade eden Akçal, dünyadaki kaosun sebebinin dünya liderlerinin korkuları olduğunu vurguladı.

Dünyadaki kaosun sebebinin dünya liderlerinin korkuları ve endişeleri olduğunu belirten Akçal, "Bilinci yukarı çıkaran yöneticiler çoğaldığında savaşlar bitecektir" dedi.

Liderlerin enerji sektöründeki endişeleri yüzünden Ortadoğu'nun delik deşik olduğunu söyleyen Akçal, şöyle devam etti:

"Enerji biterse hayat duracak. Ama bilmiyorlar ki belki de 10-15 yıl sonra petrol gibi bir enerjiye dönüp bakmayacak insanlar. Şimdi bile bir yığın enerjiden bahsediyoruz. Her şeyin bir yasası vardır. Bir şeyin yasası yoksa anlamsızdır da zaten. Elmanın bütün yasası çekirdeğinde gizlidir. Aynı şey insan için de geçerli. Geçmişi düşünmek, nefreti büyütüyor. Gelecek de henüz daha gelmedi. Onun için yanınızdakiyle mutlu olmak, ona konsantre olmak gerekiyor. Gelecek, gelecek zaten. Geçmişin hammallığını yapmaktan anı yaşayamıyoruz. Keşkeler, keşkeler; yaşlılara baktığınız zaman hep keşke derler."

"Zihin bir bahçedir, bahçıvanı bilinçtir" diyen Akçal, günümüz insanlarının en büyük zaafının "Kimse beni anlamıyor, beni kimse mutlu etmiyor" psikolojisi olduğuna dikkat çekti. Kimsenin kimseyi anlamak için dünyaya gelmediğini vurgulayan Akçal, bireylerin dünyaya geliş sebebinin "kendisini fethetmek" için olduğunu ifade etti. Bu fethi diğer insanlardan beklemenin anlamsız olduğunu belirten Akçal, "Kendimizi kendimiz anlayalım, sevelim ve gerçekten bilincimizi iyi bir bahçıvan yapalım. Zihnimizde ne olmasını istiyorsak dikkat ile konsantrasyon onun araçları olacaktır ve istediğimiz her şeyi nasıl başardığımızı bize gösterecektir" diye konuştu.

Konsantrasyonun yoğunlaşma, zihni tek bir yerde tutma hali olduğunu söyleyen Akçal, bunun açık bilinç hali sağladığını ve bilinci olabildiği en iyi duruma getirerek iradeyi geliştirdiğini ifade etti.

Meditasyonun bir iç gözlem olduğunu ve kişinin kendi içindeki tekamüle çıplak gözle bakması olduğunu belirten Akçal, tam konsantrasyon sağlanmadan meditasyon yapılamayacağına işaret etti. Konsantrasyonun insanın iç çalışmasına hazırlık olduğunu bildiren Akçal, namaz örneği vererek "Orada aslolan aklından hiçbir şey geçirmeksizin ona vermektir dikkati. Onu yaparken farkındalık, bilinç kazanmaktır. Bütün hadise iç yolculuğun güçlendirilmesidir" ifadelerini kullandı.

Bireylerin tekamülünü beyinlerini dolduran kaygıların şekillendirdiğini ifade eden Akçal, kişinin üst bilince sahip olması halinde kendi sorunlarını aşabildiği gibi çevresindekilerin de tüm sorunlarını çözebileceğini dile getirdi. Zihnin bir telsiz gibi olduğuna dikkat çeken Akçal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Huzurlu, kendine güvenen uyumlu insanlar dünyaya huzur dalgaları gönderir. Bu düşünceler yıldırım hızıyla tüm yönlere yayılır, kişilerin zihinlerine girip onlara da benzer uyum ve huzur düşünceleri üretirler. Mahallelerdeki hayvanlara bakınız mesela. O mahalledeki hayvanlar mutluysa insanlar da sevgi doludur. İnsanlardan aldığımız zihinsel titrelimler sözlerden daha güçlüdür. Zihni kıskançlık, intikam ve nefretle dolu biri dışarıdaki binlerce insanın zihnine uyumsuzluk ve nefret düşüncelerini harekete geçiren uyumsuz düşünceler gönderir." - ADANA