Almanya'daki Terör Örgütü Nsu Davası

Almanya'da 8'i Türk, 10 kişiyi öldürdüğü iddiasıyla, aşırı sağcı terör örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) sanıklarının yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında, iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın (BfV) eski muhbiri Tino Brandt dinlendi.

Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde görülen davanın 143. duruşmasında dinlenen Brandt, terör örgütü NSU üyesi ve baş sanık Zschaepe ve terör örgütünü desteklemekle suçlanan Carsten S, Ralf W, Andre E. ve Holger G'ye yönelik suçlamaların temelsiz olduğunu iddia etti.

Brandt, "Ben bu NSU cinayetlerini inandırıcı bulmuyorum ve bu davanın gösteriş amaçlı olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Zschape ve diğer sanıklara yönelik suçlamaların doğru olup olmamasına bakılmadan yargılamanın devam edeceğini öne süren Brandt, bunu herkesin kabullenmesi gerektiğini kaydetti.

Brandt, Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos'un söz konusu cinayetleri işlediğine inanmadığını belirterek, "Onları tanıdığım kadarıyla böyle bir hikayeye inanmıyorum" dedi.

Siyasi görüşünü gizlemekten çekinmeyen Brandt Adolf Hitler'e isim vermeden atıfta bulunarak Almanya'da yaşayan Türkler'in aile birleşimlerinin Almanya yerine Türkiye'de gerçekleşmesi gerektiğini ifade etti.  Brandt'ın bu ifadesi üzerine salonda bulunanlardan tepki geldi.

Aşırı sağcı "Thüringer Heimatschutz" (THS) adlı aşırı sağcı derneğin kurucusu olan Brandt, Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın kendisine ödediği para olmadan THS'in ülke çapındaki yeterli öneme ve büyüklüğe sahip olamayabileceğini kaydetti.

1994-2001 yıllarında Anayasa Koruma Teşkilatı için aşırı sağcı çevrede en önemli istihbarat kaynağı olan Brandt, teşkilat tarafından avukat faturaları ve teknik ekipman için para aldığını, ayrıca 2 veya 3 kez ev araması yapılmadan önce uyarı aldığını vurguladı.

Öte yandan, NSU terör örgütüne yardımcı olduğu gerekçesiyle yargılanan Ralf W., ailesi tarafından hafta sonu ziyaretlerinin azaltılması üzerine Ağustos ayında açlık grevine başlama tehdidinde bulunduğunu bildirdi.

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Münih'teki Stadelheim cezaevinde bulunan Wohlleben'in, ailesinin hafta sonu ziyaretlerinin her iki haftadan, ayda bire düşürülmesiyle ilgili avukatları ile görüştüğünü gerekirse de açlık grevine başlayacağı ifade edildi.

Stadelheim cezaevi, personel sıkıntısı nedeniyle ziyaretlerin düzenli şekilde gerçekleştirilemeyeceğini, bunun sadece ayda bir kez mümkün olacağını belirtmişti.

Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldürdüğü, çok sayıda soygun gerçekleştirdiği ve bombalı saldırılar yaptığı ileri sürülen NSU terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü ancak 2011 yılı sonunda ortaya çıkarılabilmişti.

NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 2011 Kasım ayında bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü. NSU'nun hayattaki tek üyesi Beate Zschaepe, Münih'te 2013 Mayıs ayından bu yana devam eden davada susma hakkını kullanıyor.

Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde görülen davada, başsanık Zschaepe'nin yanı sıra terör örgütünü desteklemek suçlamasıyla Carsten S., Ralf W., Andre E. ve Holger G. yargılanıyor. - Münih