Altan Öymen, Basınına Karşı Yapılan Bu Muameleler Yüz Kızartıcı

BURSA'da konuşan Gazeteci -Yazar Altan Öymen, bir kişinin gözaltına alınması için bazı ipuçları ve emareler bulunması gerektiğini belirterek, "Nasıl oluyor da bunlar bir örgüte üye oluyorlar? O konuda hiçbir şey yok. Bu basın hürriyetine çok kaba müdahalelerin sonucudur. 'Ben demokratik bir rejime sahibim' diyen ülkenin basınına karşı yapılan bu muameleler yüz kızartıcıdır" dedi.Bursa Kitap Fuarı'nda yer alan Doğan Kitap stadında kitaplarını imzalayan Altan Öymen, Gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tutuklanmaları ile ilgili gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.Tutuklamaların bugünkü kanunlara da uygun olmadığının bazı hukukçular tarafından dile getirildiğini hatırlatan Öymen şunları söyledi:"Ankara Barosu Başkanı 'Bu şekilde arama ve gözaltına alma kararı olmaz. Gerekçesi olması lazım gelir' dedi. Kararda ise gerekçe yoktu. 'Ergenekon Terör Örgütü'ne üye oldukları şüphesi varolduğu için biz bunları gözaltına aldık ve aramalarına karar verdik' denilmişti. Oysa Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 91'inci maddesi 2'nci fıkrası diyor ki: 'Kuvvetli emareler var olacak. Bunun için ipuçları, işaretler varolacak. Bunların gerekçede belirtilmesi lazım.' Bu da yapılmamış. Nedir ortada, nasıl oluyor da bunlar bir örgüte üye oluyorlar? Bu sızdırılan haberler eğer doğruysa suç unsuru, bu arkadaşların yazdığı kitaplar içinde vardır demektir. O zaman bunlar kitapları yüzünden tutuklanıyor demektir. Bir örgüte falan üye oldukları için değil. Bu izlenimler en azından kamuoyunda var. Bu basın hürriyetine doğru çok kaba müdahalelerin sonucudur. Bunlar demokratik ülkeye yakışmıyor. Türkiye demokraside 60 yıldan beri çok önemli adımlar attı. Çok tecrübeler geçirdi. Tecrübe geçirmiş olan ve 'Ben demokratik bir rejime sahibim' diyen ülkenin basınına karşı yapılan bu muameleler yüz kızartıcıdır." Yazar Nedim Gürsel de, gazetecilere karşı yapılan son tutuklamalardan sonra endişeli olduğunu söyledi.