Altemur Kılıç'ın Vefatı

Antalya'nın Alanya ilçesinde bir süredir tedavi gördüğü hastanede 92 yaşında vefat eden gazeteci ve diplomat Altemur Kılıç'ın cenazesi, 23 Ekim Pazar günü İstanbul'da toprağa verilecek.

Atatürk'ün silah arkadaşı Kılıç Ali'nin oğlu Altemur Kılıç'ın cenazesi, yarın, bir süredir yazılar kaleme aldığı Yeni Alanya Gazetesi önünde düzenlenecek törenin ardından İstanbul'a getirilecek.

Aynı zamanda Kore gazisi de olan Kılıç için 23 Ekim Pazar günü Levent Camisi'nde öğle vakti askeri tören düzenlenecek. Burada kılınacak cenaze namazının ardından Kılıç'ın cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda babasının kabrinin üzerine defnedilecek.

"Hem karı koca hem de iyi birer arkadaştık"

Altemur Kılıç'ın 50 yıllık hayat arkadaşı Güzide Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşinin son günlerini yoğun bakımda geçirdiğini anlattı.

Güzide Kılıç "Şanslı adamdı, hareketli bir hayatı oldu. Türk bayrağı ve babasının koynuna girmek vasiyetiydi. Kore gazisi olduğu için kanunen zaten bu hakkı var." dedi.

Kılıç Ali'nin Atatürk'ün yaveri olmadığını belirten Kılıç, "Atatürk'ün yaveri onun amcasının oğlu Salih Bey'di. Kılıç Ali Bey ordudan, Atatürk'ün silah arkadaşıydı." bilgisini verdi.

Güzide Kılıç, duygularını şöyle aktardı:

"Benden mi gitmek zor, geri kalmak mı zor? Çok gönlü kırık gitti, gözü arkada gitti. Ama 'memleket, memleket' diye diye gitti. Ömründe parayla pulla alakası olan bir adam değildi. Askerleri çok severdi. Memleketini çok severdi. 50 yıllık hayat arkadaşım, ama hakikaten arkadaşım. Aynı okullara gitmişiz, aynı kültürden geçmişiz, zevklerimiz aynıydı, biz hem karı koca hem de iyi birer arkadaştık."

"Atatürk'ten bir tokat yediğini anlatırdı"

Altemur Kılıç'ın damadı Yiğit Alemdar ise son derece üzgün olduğunu söyledi.

Kayınpederinin 92 yaşında olmasına rağmen her zaman kendisini güncel tuttuğunu anlatan Alemdar, şunları dile getirdi:

"Çok koyu bir milliyetçiydi. Babası Kılıç Ali, Atatürk'ün silah arkadaşıydı. Gaziantep kahramanı, İstiklal Mahkemesi şefiydi. O zamanın milletvekiliydi. Atatürk'ü tanıyarak büyüdü. Rahmetli yaramaz bir çocukmuş, çok gürültü yaptığı bir gün Atatürk'ten bir de tokat yediğini anlatırdı. Çok severdi Atatürk'ü."