Antalya Çavuşoğlu'dan, ABD'ye Tepki O Zaman Işid Arması da Taksınlar

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun verdiği karar doğrultusunda En Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ) İstanbul Eylem Planı Yarı Dönem Değerlendirme Toplantısı'nın açılış oturumu sonrasında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, uluslararası basın mensuplarının da katıldığı basın toplantısı düzenledi. Mevlüt Çavuşoğlu, BM Genel Sekreter Yardımcısı ve En Az Gelişmiş Ülkeler, Kalkınmakta Olan Denize Kıyısı Olmayan Ülkeler ve Küçük Ada Devletleri Yüksek Temsilcisi Gyan Chandra Acharya ve BM Kalkınma Programı Başkanı Helen Clark ile birlikte basının karşısına geçti.

Bakan Çavuşoğlu, gazetecilerin Suriye'de ABD askerlerinin üzerinde YPG armasını taşıdığı yönündeki sorusu üzerine sert açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Şimdi terörle mücadelede çok iddialı olan bir ülkenin, bizim müttefikimiz ABD'nin askerlerinin YPG armasını, bir terör örgütünün armasını kullanması kabul edilemez. ABD'nin büyükelçiliği nezdinde, Washington'daki büyükelçiliğimiz aracılığıyla da ABD dışişleri bakanlığı nezdinde de tepkimizi gösterdik. Gerçekten bunu kabul etmek mümkün değil. Telefonda sayın Obama, sayın Kerry, sayın Cumhurbaşkanımız ve bize YPG'nin PYD'nin güvenilir olmadığını ve terörle mücadelede Türkiye'nin yanında olduğunu söyleyecekler. Sonra Ankara'daki iki saldırının sorumlusu terör örgütünün armalarını takacaklar. Neymiş efendim, 'Kendi güvenliğini sağlamak için.' O zaman onlara tavsiyemiz Suriye'nin diğer bölgelerine gittiği zaman yine IŞİD'in, DAEŞ'in armasını taksınlar, El Nusra'nın, El Kaide'nin armasını, Afrika ya gittikleri zaman Boko'nun armasını taksınlar. 'Evet biz bu terör örgütleriyle YPG'yi aynı görmüyoruz' diyorlarsa benim de cevabım şudur. Bu çifte standarttır, bu ikiyüzlülüktür. Şimdi terör örgütleri arasında ayrım yapmak kabul edilemez."

'KULLANDIĞIM TERÖR ÖRGÜTÜ, KULLANMADIĞIM TERÖR ÖRGÜTÜ'

Eskiden 'benim teröristim, senin teröristin' ayrımı olduğunu dile getiren Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle konuştu: "Dinine, inancına, mezhebine, ırkına göre ayrımcılık vardı. ve terör örgütlerinin hedef aldığı ülkeler bakımından da maalesef bu eski çifte standardı, ikiyüzlülüğü görüyoruz. Brüksel'de terör saldırısı olduğu zaman büyük bir gürültü, herkes Paris'e koşuyor, yürüyor. Biz de gittik, doğrusu budur. Ama Türkiye'de Ankara, İstanbul'da olduğu zaman az tepki. Hindistan'da olduğu zaman yok denecek kadar az. Ama Bağdat'ta, Afrika'da, Nijerya'da, Fildişi Sahili'nde terör örgütleri binlerce insanı öldürüyor. Hiç kimse konuşmuyor. Bu da başka bir çifte standart. Şimdi bugün maalesef terörle birlikte mücadele ettiğimiz ülkelerin terör örgütlerine bakış açısında şu kriter var, 'kullandığım terör örgütü, kullanmadığım terör örgütü.' Yani kullandığı terör örgütünün armasını omzunda taşıyacaksın, bayrağını başkentine dikeceksin. Kullanamadığınla da mücadele edeceksin. Böyle bir anlayışla terörle mücadelede başarısız oluruz. Bugün olduğu gibi, bugün karşı karşıya kaldığımız tablo bu."

Bazı Avrupa ülkelerinde bugün Nazi örgütünün ofisleri olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Yani bugün insanlık suçu işleyen bir örgüt bazı Avrupa ülkelerinde. Geçen gün NATO Dışişleri Bakanları toplantısı kapsamında bir meslektaşımla görüştüm, kendisi kendi ülkesinde Nazilerin ofis açtığını söyledi. Şimdi bu neyle izah edilebilir. Kendisine sordum, 'O zaman DAEŞ ya da diğer terör örgütlerinin de ofis açmasına izin verir misiniz?' Sustu. Şimdi 'Nazi bizim terör örgütümüzdür. Oradaki yabancıları hedef alıyor, Müslümanları, Türkleri hedef alıyor. Buna ses çıkarmayalım ama diğer terör örgütleriyle mücadele etmek için arayışlar içinde olalım.' İşte Türkiye'nin karşı olduğu bu çifte standart, bu ikiyüzlülüktür. Biz terör örgütlerinin hepsine karşıyız. PKK, PYG, YPG, DAEŞ, El Nusra, El Kaide, Boko Haram, El Şabab hepsine karşıyız, hepsini de lanetliyoruz, hepsiyle de mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.