Avrupa'da İdeolojiler Örgütleniyor

BERİRE PAKER/ İHVAN RADOYKOV/ BEYHAN TOLAN – Avrupa'da aşırı sağın ana akım partileri ciddi şekilde tehdit etmeye başladığı bölgelerden biri de Balkanlar. Gerek Yunanistan gerek Bulgaristan son dönemde aşırı sağın yükselişiyle anılmaya başladı. Aşırı sağın sınır tanımadığının en önemli göstergelerinden biri de bu eğilimlerin Avrupa Birliği'nin (AB) örnek olarak gösterilen ülkeleri arasında yer alan İsveç'te bile zemin kazanması.

Yunanistan, son dönemde sadece içine düştüğü ekonomik krizle değil aynı zamanda aşırı milliyetçi Altın Şafak'ın (Hrisi Avgi) eylemleriyle de uluslararası toplumun gündemini meşgul etmeyi sürdürüyor.

Nikos Mihaloliakos tarafından 1980'de kurulan ve başlangıçta Nazi ideolojisine sahip küçük bir grup olarak ortaya çıkan Altın Şafak, sonraki yıllarda siyasi bir oluşuma dönüştü. Altın Şafak, 2012 genel seçimlerinde yüzde 7'lik oy oranıyla parlamentoya 18 milletvekili soktu.

Yunan halkının kimliğini yozlaştırdığı gerekçesiyle ülkedeki yabancılara karşı düşmanca bir tutum içinde olan Altın Şafak, ekonomik sorunun çözümünde mali yardım anlaşmalarının feshedilmesini ve dış borcun silinmesini savunuyor.

Altın Şafak, kilise-devlet ayrımının kaldırılmasını ve yeniden yapılandırılacak devlette kilisenin daha etkin rol almasını savunuyor. Altın Şafak, yasa dışı göç konusunda ise ülkedeki tüm göçmenlerin yerleşim birimlerinden uzak kamplarda toplanarak acilen yurt dışına gönderilmesini, suç işleyen yabancıların özel cezaevlerinde tutulmasını, yabancıların ülke dışına gönderdiği meblağlara büyük vergiler getirilmesini ve ülkede yasal olarak bulunan yabancı ailelerin çocuklarının Yunan çocuklarından ayrı okullarda eğitim görmesini çözüm olarak öneriyor.

ATAKA kilit durumda

Yunanistan'ın komşusu Bulgaristan'da da ırkçı ve aşırı milliyetçi partilerin sayısı ve etkisi son yıllarda gittikçe artıyor. 240 sandalyeli parlamentoda, 23 milletvekili ile Başbakan Plamen Oreşarski'nin koalisyon hükümetine dışarıdan destek veren ATAKA partisi, ülkedeki ırkçı çevrelerin en etkin temsilcisi konumunda.

Siyasi kariyerine sağ eğilimli Demokratik Güçler Birliği'nde (SDS) başlayan ATAKA'nın lideri Volen Siderov, milliyetçilik ve AB düşmanlığına dayanan bir politika izliyor. Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi'ni (HÖH) ana düşmanı olarak gösteren ATAKA, 2009'da yapılan son erken seçimde milletvekili sayısını 23'e yükseltti. Hükümeti kuran HÖH ile Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) parlamentoda 120 sandalyeye sahip. Parlamento ve hükümetin hayatta kalması, 121 kişilik oy çoğunluğunun sağlanmasına bağlı olduğu için her iki parti Siderov'un keyfi kararlarla kullandığı "altın oya" muhtaç. Bu nedenle HÖH ile BSP, Siderov'un parlamento tribününden dile getirdiği her türlü ırkçı ve nefret içerikli söylemi sessiz bir şekilde izlemeye devam ediyor.

İsveçli Demokratlar ittifak arayışında

Aşırı sağ partiler Balkanlar'da adlarından sıkça söz ettirirken Avrupa coğrafyasının kuzeyi de benzer oluşumlara ev sahipliği yapmaya başladı. İsveçli Demokratlar (Sverigedemokraterna), İsveç Parlamentosu'nun ilk yabancı karşıtı partisi oldu. Jimmie Akesson önderliğindeki parti, parlamentoda 20 koltuğa sahip.

Henüz Avrupa Parlamentosu'nda üyesi bulunmayan İsveçli Demokratlar, Avrupa'daki aşırı sağ partilerle flört halinde. Akesson, 18 Ekim'de Stockholm'de Fransa'daki aşırı sağ görüşlü Ulusal Cephe'nin (FN) lideri Marine Le Pen ile bir araya geldi ve gelecekte AP seçimlerinde yapılabilecek işbirliğini görüştü.

Yabancı karşıtları, İsveç'te suç oranlarındaki artışı göçmenlere bağlıyor ve bu nedenle göçmenlere ülkenin kapılarının kapatılmasını savunuyor.

- Brüksel