Bağımsız Arabulucular Derneği Başkanı Yassıkaya

Bağımsız Arabulucular Derneği (BADER) Başkanı Dursun Yassıkaya, özel hukuk alanındaki hemen her uyuşmazlığın arabuluculuk müessesesiyle çözüleceğini belirterek, "Bunda devletin, özel hukuktaki fiilen içinde olduğu yargılama sürecinde denetleyici ve gözetmen olarak bulunma arzusu yatıyor." dedi.

Yassıkaya, Kütahya Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, işçi-işveren davalarının arabuluculuk sistemi üzerinden 3 haftada sonuçlanabildiğini söyledi.

Arabuluculuk müessesesinin Türkiye'de sendikalar, sivil toplum örgütleri ve meslek odaları tarafından yeteri kadar bilinmediğini anlatan Dursun Yassıkaya, şöyle konuştu:

"Son 3 yıldır Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığının ve Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün gayretli çalışmalarıyla kamuoyunda önemli bir yer tutmuş olsa da kamuoyu nezdinde yeterince bilinmiyor. Arabuluculuk müessesinin önemini tek bir cümle ile özetlemek gerekirse; hukuk sistemimizde yeni bir müessese ve hukuk sistemimizin temelindeki hak temelli anlayışın menfaat temelli bir anlayışla yeni bir müessese oluşturmasıdır. Bizim yargılama sistemimiz tarafların haklılığı ve haksızlığı üzerine kurulmuş. Bir tarafta kaybeden, diğer tarafta kazanan ama sonuçta her iki tarafın da bir şekilde kaybettiği sürecin hasım olarak sonuçlandığı bir yargılama sistemi üzerine kurulu. Arabuluculuk müessesi ise tarafların kendi menfaatlerini önceleyerek, kendi menfaatlerini dengeleyerek, özgür iradeleriyle karşılıklı güvene dayalı, üçüncü bir kişinin tarafların iradesi üzerine karar mekanizması oluşturmadan, herhangi bir irade ya da baskı unsuru oluşturmadan kendi kendine verebilecekleri bir karar."

"3 ayda 20 bin dosya çözüme kavuştu"

Yassıkaya, Bakanlığın istatistiklerine göre son 3 ayda 20 bin dosyanın arabuluculuk sistemi sayesinde çözüme kavuştuğuna işaret etti.

Özellikle iş mahkemelerinde arabuluculuk müessesesinin zorunlu hale geleceğini aktaran Dursun Yassıkaya, şunları kaydetti:

"2013 yılından beri Türkiye'nin gündeminde olan arabuluculuk şu ana kadar ihtiyari idi. Yapılan son değişiklikle iş mahkemelerinde 1 Ocak 2018 itibarıyla iş ve işçi uyuşmazlıkların tamamında zorunlu hale geldi. Taraflardan herhangi birisi, işçi ve işveren olarak arabulucuya gitme ihtiyacı hissetmek zorunda. Çünkü arabulucuya gitmeden, anlaşma veya anlaşamama tutanağını imzalamadan, Bakanlığa sunmadan mahkemede dava açamıyor. Mahkemeye dava açtığı zaman usulden reddediliyor."

Aile arabuluculuk müessesesi getirilecek"

Adalet Bakanlığının "aile arabuluculuğu" konusunda çalışmalar yaptığını aktaran Yassıkaya, "Şu anda altyapısı hazır durumda ve önümüzdeki günlerde aile arabuluculuğu müessesesi getirilecek. Boşanma dışındaki diğer aile mahkemelerindeki tazminat, nafaka gibi hususlar arabulucular tarafından takip edilen bir süreçle sonuçlanacak." ifadelerini kullandı.

Yassıkaya, "Özel hukuk alanındaki hemen hemen tüm uyuşmazlıklar arabuluculuk müessesesiyle çözülmüş olacak. Bunda devletin, özel hukuktaki fiilen içinde olduğu yargılama sürecinde denetleyici ve gözetmen olarak bulunma arzusu yatıyor. Hukukçu olarak son derece doğru bir karar olduğunu düşünüyoruz. Dernek olarak da bunun arkasındayız ve destek veriyoruz. Yılda yaklaşık 200 bin olan özel hukuk uyuşmazlığının yüzde 25'inin arabuluculuk müessesesi üzerinden çözümlenmesi amaçlanmaktadır. Arabuluculuk üzerinden vatandaşın kendi özgür iradesiyle gizlilik esasına dayalı tamamen menfaat gözetimi üzerinden sürecin sonlanması amaçlanmaktadır." diye konuştu.