Bahreyn'de 3 Muhalife "Katar'a Casusluk" Suçlaması

Bahreyn Başsavcılığının, El-Vifak Hareketi'nin Genel Sekreteri Ali Selman'ın da aralarında bulunduğu 3 muhalifi " Katar'a casusluk yapmak" suçlamasıyla Yüksek Ceza Mahkemesine sevk ettiği bildirildi.

Bahreyn resmi haber ajansı BNA'nın haberine göre, Terör Suçları Savcılığı Başkanı Ahmed el-Hamadi, (Vifak Hareketi yetkililerinden) Ali Selman Ali Ahmed, Hasan Ali Cuma Sultan ve Ali Mehdi Ali el-Esved'in "Katar'a casusluk yapmak" suçlamasıyla Yüksek Ceza Mahkemesine sevk edildiğini belirtti.

Söz konusu 3 kişiye, "iktidardaki rejimi yıkmak için ulusal çıkarlara, siyaset ve ekonomiye zarar verecek düşmanca eylemler gerçekleştirilmesi amacıyla yabancı bir devlete casusluk yaptıkları" suçlaması yöneltildiğini kaydeden Hamadi, "Bu kişiler, yabancı bir ülkeye savunma sırlarını vermek, ülkedeki iç durum ve askeri sırlar karşılığında söz konusu ülkeden para almak ve ülkeye duyulan ekonomik güveni ve itibarı azaltmak amacıyla yurt dışında yalan haberler yaymakla da suçlanıyor." ifadesini kullandı.

Duruşmanın 27 Kasım'da gerçekleştirileceğini ifade eden Hamadi, Sultan ve Esved hakkında yakalama kararı çıkarıldığını kaydetti.

Hamadi, suçlamaların dayandırıldığı delillerin 4 şahidin ifadelerinin yanı sıra Selman, Sultan ve Katarlı yetkililer arasında gerçekleştirilen telefon görüşmelerine dayandırıldığını aktardı.

Bahreynli muhalif Selman, 28 Aralık 2014'te gözaltına alınarak, "Kamu barışını bozacak şekilde nefrete ve yasalara karşı çıkılmasına teşvik, İçişleri Bakanlığı çalışanlarını paralı asker ve terör örgütlerine üye olma yakıştırması yaparak tahkir etmek" suçlamasıyla haziran ayında 4 yıl hapisle cezalandırılmıştı. Yüksek İstinaf Mahkemesi Mayıs 2016'da Selman hakkında daha önce verilen 4 yıl hapis cezasını 9 yıla çıkarmıştı.

Bahreyn devlet televizyonu, Haziran ve Ağustos aylarında Selman, Sultan ve Katalı yetkililerin telefon kayıtlarını yayınlamış ve bu konuşmalarda "muhalefetin teşvik edildiğini" ileri sürmüştü. Katar ise Bahreyn'in "istikrarını ve güvenliğini sarsma girişimi" suçlamalarını kabul etmemiş ve bu görüşmelerden Manama'daki yetkililerin haberdar olduğunu belirtmişti.