Bakan Güler Mülkiye Teftiş Kurulu Yaz Eğitim Semineri'nde - Son Dakika
Güncel

Bakan Güler Mülkiye Teftiş Kurulu Yaz Eğitim Semineri'nde

Bakan Güler Mülkiye Teftiş Kurulu Yaz Eğitim Semineri\'nde

İçişleri Bakanı Muammer Güler, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığınca Mardin'de düzenlenen Yaz Eğitim Semineri açılışına katıldı.

10.07.2013 15:27

İçişleri Bakanı Muammer Güler açılışta yaptığı konuşmada, tarihi kent Mardin'de, yüzyıllardır farklı kültürlerin bir arada huzur, kardeşlik, uzlaşı ve hoşgörü anlayışı içinde yaşadığına vurgu yaptı.

Mardin'in dünyaya Mardin modeli olarak sunulabilecek örnek kentlerden biri olduğunu ve bir Mardinli olarak kendisinin de 8 çocuklu mütevazi bir memurun oğlu olarak bugün İçişleri Bakanı olarak görev yapmanın onurunu yaşadığını belirten İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Bunun, cumhuriyetimizin bütün fertlerine tanıdığı imkan ve fırsat eşitliğinin güzel bir örneği olduğunu ve ülkemde herkesin doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi hiçbir ayrım yapmaksızın her mevkiye gelebileceğini göstermesi açısından özellikle vurgulamak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin bugün üzerinde çok durulan eşit vatandaşlık ilkesinin belki de bir örneği olarak bizi gösterebilirsiniz. Hepimiz, bu milletin şerefli birer evlatlarıyız. Bu memlekete bu cumhuriyete sadakatle hizmet etmek hepimizin görevidir" diye konuştu.

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Türkiye'de yıllardır süren terör belasından kurtulmak için bir süreç başlatıldığına işaret ederek şunları söyledi:

"Doğu ve Güneydoğu'nun sosyal ve ekonomik yönden kalkınmasını sağlamak, belki gönülleri bir kez daha pekiştirebilmek için gerçekten zor ve çetin bir mücadele verilmeye devam ediliyor. Bütün vatandaşlarımız da yıllardır süren acıların ve sıkıntıların artık sona ermesini arzu ediyor, buna inanıyor ve çözüm sürecine büyük bir destek veriyorlar. Bu bölgede çözüm sürecine verilen desteğin çok büyük bir önemi var. Akil insanlar heyetlerinin sunduğu raporlarda halkımızın sürece verdiği destek bir kez daha gözler önüne serildi. Tabii ki bu raporlarda sürece ilişkin değişik değerlendirmeler de var. Ama sonuç olarak bu süreçten bütün bölgelerdeki insanlarımızın çok umutlu olduğunu, beklentilerin yüksek olduğunu burada ifade etmek isterim. Halkımızın büyük bir çoğunluğu, çözüm sürecinin bu ülkenin uzun yıllara dayanan derinleşmiş sorunlarını çözme adımı olacağına inanıyor. Biz de başından beri bu sürecin çok kolay ve rahat bir süreç olmayacağını biliyorduk."

İçişleri Bakanı Muammer Güler, sorumluluk makamında olanların sadece hükümet ve partileri olmadığını ifade ederek sürece yönelik eleştiri getiren herkesin çalışmalara katkı vermesini beklediklerini belirtti.

"Bu süreç bizim partimizin bir süreci olarak görülmemelidir. Tüm halkımızın içinde yer aldığı tarihi bir süreç olarak değerlendirilmelidir" diyen İçişleri Bakanı Muammer Güler, çözüm sürecinin bazı kesimleri rahatsız edebileceğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Elbette bu çözüm sürecini bozmaya yönelik gayretler olacaktır. Bu çözüm süreci özellikle bir mülki idare amiri bakışı açısıyla görüldüğünde çok taşları yerinden oynattığını görmek mümkündür. Özellikle sınırdaki kaçakçılık olaylarında, narkoterör olaylarında veya kendi kurdukları düzeni devam ettirmek isteyen birçok menfaat gruplarının bu süreçten rahatsızlık duyacakları normaldir. Bu bölge kalkındırılacak. Bu bölgedeki sınırı aşan sulardaki hakkımız behemahal korunacak. Bunun özellikle bütün herkes tarafından bilinmesi lazım ama bu bölgeye gelecek huzurun içerisinde yatırımı da var ama güvenliği de var. Hem güvenliğimizden hem de özgürlüklerimizden vazgeçmemiz de mümkün değildir. İnşallah halkımız için ülkemiz için hayırlı olacak şekilde sonuçlandıracağız."

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Mardin'de devam eden Tarihi Dönüşüm Projesi'ne de değinerek, valiliğin yürüttüğü projeye bakanlık olarak devlet imkanları ile katkıda bulunmaya çalıştıklarını bildirdi.

Proje kapsamında, yapılara sonradan eklenen, tarihi dokuyu bozan ve görüntü kirliliği yaratan bütün eklentilerin yıkılacağını belirten İçişleri Bakanı Muammer Güler, hükümet olarak büyük bir fedakarlıkla, risk alarak tarihi bir adım atıldığını kaydetti.

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Türkiye'nin son yıllarda iç ve dış dinamiklerin etkisi ile siyasal, ekonomik, sosyal ve idari alanlarda yoğun bir değişim süreci yaşadığını belirterek, bu değişimi zorunlu kılan faktörlerin başında vatandaşların devlet algısında; devletin de vatandaşlara hizmet sunma algısında meydana gelen değişikliklerin geldiğini söyledi.

Olgu ile algı arasındaki farkın geçmiş yıllarda yeterince önemsenmediğini ifade eden İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Olguyu algı haline dönüştürecek birtakım iletişim vasıtaları bu kadar güçlü değildi. Siz ne yaparsanız yapın, olgu değil sizin vatandaş nezdindeki algınız daha öne çıkmaktadır. Yapılan işin kendisi kadar o işin vatandaşlar tarafından algısı da her şeyin önüne geçmekte" diye konuştu.

Çağdaş yönetimlerde, vatandaşların taleplerine karşı daha duyarlı, katılımcılığa önem veren, hedef ve önceliklerini netleştirmiş, hesap veren şeffaf, daha basit ancak daha etkin bir kamu hizmetinin talep edildiğini vurgulayan İçişleri Bakanı Muammer Güler, şöyle devam etti:

"Herkes dünyanın nimetlerinden, dünyanın kaynaklarından en az çaba ile en azami şekilde yararlanmayı bekliyor. Herkes kent konforu istiyor. Herkes kendi hayat standartlarının daha da gelişmesini istiyor. Vatandaş artık devleti ulaşılmaz bir kurum değil kendisine yardımcı ve hizmet eden bir kurum olarak algılıyor. Demokratik toplumlarda devletin görevi, temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmektir. Demokrasinin en önemli özelliği de demokratik toplum düzeninin korunması ile temel hak ve özgürlüklerin kullanımı arasındaki dengeyi sağlamış olmasıdır."

İçişleri Bakanı Muammer Güler, algıyı ifade ederken sosyal medyanın bu konudaki etkisinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek, sosyal medyanın bu etkinin yaratılmasında en önemli rolü oynayabildiğini kaydetti.

Artık idarecinin gündemi iyi tutabilmesi ve olayların gerisinde kalmadan kamuoyuna doğru, yeterli ve tatmin edici bir mesaj verebilmesinin öne çıktığını ifade eden İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Özellikle temel hak ve özgürlüklerin kullanımında kişi haklarının özgürlüklerinin kullanımı, bunların ne derece sınırlandırılabileceği, sosyal medyada kişilerin hak ve menfaatlerinin nasıl korunabileceği, bilgi güvenliğinin nasıl sağlanabileceği ve elbette bunun sonucunda temel hak ve özgürlüklerin kullanımında işin suç boyutuna gelmesi halinde polisin zor kullanma görevinin ne derece hangi sınırlar içerisinde, hangi vasıtalarla nereye kadar uygulanabileceği, orantılı, orantısız güç konusu ve tabii ki etkin bir önleyici kolluğa sahip olup olmaması konusu var" diye konuştu.

Suç konusunda sosyal medyanın imtiyazlı bir alan olarak görülmemesi ve teröre dayalı önleyici yetkilerin behemahal gözden geçirilmesi gerektiğine işaret eden İçişleri Bakanı Muammer Güler şöyle konuştu:

"Türkiye, Avrupa Birliği'nde olan ülkelerin birçoğuna nazaran maalesef önleyici yetkileri en az kullanan bir önleyici kolluğa sahip ülke. Yani önleyici yetkileri çok az ama bir anlamda da önleyici kolluk hizmeti yapıyor. Bu mutlaka yeniden düzenlenmesi gereken bir konudur. Anayasa düzenlemelerinde yasaların düzenlenmesinde özellikle teröre dayalı önleyici yetkilerin behemahal gözden geçirilmesi lazım. Kamu mallarına zarar ve polisin gözaltı yetkisinin yeniden düzenlenmesi gerekir. Sosyal medya alanı kesinlikle ve bütün genişliği ile kullanılmalıdır. Ancak kişilerin hal ve menfaatlerinin de en az o kadar korunması önem arz etmektedir. Sonuç olarak sosyal medya imtiyazlı bir alan olarak görülmemelidir. Bu konudaki düzenlemelerin de mutlaka yapılması gerekir. Suç nerede işlenirse işlensin takibi gereken bir olgudur. "

Gelecek dönemde Mülkiye Teftiş Kurulu'nun kaldırılmasının söz konusu olmadığını bildiren İçişleri Bakanı Muammer Güler, teftiş ve denetim kuruluşlarından beklentilerin hükümetin eylem ve makro planlarında açıkça ortaya konulduğunu belirtti.

İçişleri Bakanı Muammer Güler, hükümetin denetimsiz bir yönetimin eksik kalacağı ilkesini benimsediğini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Elbette denetimsiz bir yönetimi düşünmek mümkün değildir. Doğru olan, yönetimin denetimsiz olamayacağı, denetimin de yönetimin bir parçası olduğu gerçeğidir. Doğru ve sağlıklı yönetimin güçlü bir denetim ile sağlanabileceği yönündeki anlayış, güçlü devlet geleneği olan ülkelerde ve bizde de var olagelmiştir. Mülkiye Teftiş Kurulu, Türk idari yapısında geniş bir yetki alanı ile kendisine özgü bir yere sahiptir. Mülkiye Teftiş Kurulunun yüzyılı aşan geçmişinde önemli fonksiyonlar üstlendiği, tarihsel süreçte işlevselliğinin oldukça yüksek olduğu gözlemlenmektedir. Gelecek dönemde Mülkiye Teftiş Kurulunun kaldırılması, hükümetimizin ajandasında yer alan bir konu değildir."

İçişleri Bakanı Muammer Güler, kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusundaki çalışmaların önemli olduğunu, teftiş kurullarının denetimlerinde bu konuya özel bir önem verilmesi gerektiğine de değindi.

Son 10 yılda kolluk görevlilerine yönelik yapılan eğitimlerin, aile içi şiddet konusunda polis ve jandarmanın, güvenlik güçlerinin önemli eğitimler aldığını, bu anlamda teftiş kurullarının yapacağı yönlendirmenin önemli bir faydası olacağını anlatan İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Kadına yönelik koruma hizmetlerinin etkin bir biçimde sunulması ve bu kapsamda şiddetin önlenmesi, birden fazla kurum ve kuruluşun koordineli olarak çalışmasını gerektirdiğinden ve en güçlü yerel yönetimlerde bile bu konuda henüz yeterli bir kapasite olmadığından, merkezi yönetimin ve onun taşradaki en üst temsilcisi olan mülki idare amirlerinin bu hizmetlerin sunumunda etkinliklerini sürdürmeleri önem arz etmektedir" dedi.

Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanı Sadık Altınkaynak ise kurulun, bakanlığa bağlı veya vesayetine tabi kurum ve kuruluşlarda bir asırdır sürdürdüğü teftiş araştırma işlemlerini 168 mülkiye müfettişi ile yürüttüğünü ifade ederek, yeni atamalarla 15 yeni müfettişin daha atandığını söyledi.

Mülkiye müfettişlerinin yurt içi ve yurt dışındaki eğitimlerine çok önem verdiklerini belirten Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanı Sadık Altınkaynak "Mülkiye Teftiş Kurulunun Türk idare sistemi içerisindeki saygı ve öncü konumunu sürdürebilmesi için dinamik ve sürekli bir hizmet içi eğitim anlayışı yalnız gerekli değil aynı zamanda zorunlu olduğunu düşünmekteyiz" diye konuştu.

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Güncel Bakan Güler Mülkiye Teftiş Kurulu Yaz Eğitim Semineri'nde - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement