Bakan Yılmaz: Herkes Kimliğini Özgürce Yaşasın İstiyoruz

Bingöl Üniversitesi'nce Rektörlük Konferans Salonu'nda düzenlenen "Geçmişten Günümüze 1.Uluslararası Alevilik Sempozyumu"nun açılışında konuşan Bakan Yılmaz, Bingöl Üniversitesinin böyle önemli bir sempozyuma ev sahipliği yapmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Bakan Yılmaz, Bingöl Üniversitesinin gösterdiği başarılara dikkati çekerek, "Bu üniversiteler kurulurken bazıları, 'tabela üniversitesi olacak, buralardan bilimsel sosyal çalışmalar çıkmaz' demişlerdi. Fakat üniversitelerimizin kısa sürede hem fiziki hem bilimsel açıdan çok hızlı geliştiğini gördük" dedi.

- "Ortaklıklara da farklılıklara da ihtiyacımızı var"

"Siyasetin en önemli görevlerinden biri farklılıkları bir arada yaşatabilmektir" diyen Bakan Yılmaz, barış ve huzur içinde bunları yaşatmak için gayret gösterdiklerini ifade etti.

Farklılıkların bir zenginlik olarak algılanması gerektiğine işaret eden Yılmaz, şöyle dedi:

"Ortaklıklara da farklılıklara da ihtiyacımızı var. İki uca gitmemek gerektiğine inanıyorum. Sadece farklılıklarımızı vurgularsak bu insanları bir birinden koparır, birbirinden ayrıştırırız. Sadece ortaklıklardan ibaret görürsek sadece paylaştığımız şeyleri vurgularsak da farklılıkları yok etmiş, haksızlık etmiş oluruz. İkisini bir ve aynı anda uygulamamız lazım."

- "Aleviliğin özünde insan var"

"Aleviliğin özünde insan var" diyen Bakan Yılmaz, insan olmanın başlı başına bir ortaklık olduğunu kaydetti.

Bakan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Hepimiz bu coğrafyanın insanıyız. Yüzyıllardır aynı tarihi, aynı kültürü paylaşıyoruz. Hepimiz insanız. Diğer taraftan bugünkü modern dünyanın getirdiği, insanlığın da birikimi olan hukuki değerleri, evrensel bir takım hakları, özgürlükleri hep birlikte yaşıyoruz. Aynı hukuka tabii, hepimizi birinci sınıf, eşit vatandaşlarız. Türkiye'de uzunca bir süre bu farklılıkların üzeri biraz örtüldü. Sanki yokmuş gibi davranıldı. Fakat bunun doğru bir yaklaşım olmadığı hepimizin gördüğü bir gerçek. Bundan sonra Türkiye'de artık zaten başlamış olan bu süreç bizi daha sağlıklı bir yere götürecek inşallah."

-Demokratikleşme paketi

Kalkınma Bakanı Yılmaz, Demokratikleşme Paketinin Türkiye'nin demokratikleşmesi yolunda atılan önemli bir adım olduğunu belirterek, paketteki bazı hususların kamuoyu tarafından iyi algılanmadığını söyledi.

Türkiye'de herkesin kimliğini özgür bir şekilde yaşamasını istediklerini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Demokratikleşme Paketini herkes mükemmel görmeyebilir. 'Daha da fazlası yapılır' denebilir, elbette denilecek. Zaten biz de bunun son Demokratikleşme Paketi olduğunu iddia etmiyoruz. 'Bu demokratikleşme yolunda bir adımdır' diyoruz. 'Ne ilk ne son Demokratikleşme Paketi olacak' diyoruz. Artık kimsenin kimseyi ötekileştirmediği, hor görmediği, dışlamadığı bir Türkiye arzu ediyoruz.

Biri nefret suçları dediğimiz hadise. Hiç kimse artık bir başkasını ötekileştiremeyecek, ötekileştirmesi halinde hukuki yaptırımlarla karşılaşacak. Artık kimse kimsenin kimliğini aşağılayamayacak. Yeni hukuki düzen içinde 'ayrımcılıkla mücadele' dediğimiz hem bir hukuki çerçeve oluşturuyoruz hem de bunun kurumunu oluşturuyoruz."

- "Herkes kimliğini özgür bir şekilde yaşasın istiyoruz"

Kimliği, etnik yapısı ve inancından dolayı kimsenin ayrımcılığa tabi tutulamayacağını ifade eden Yılmaz, "Herkesin kimliğini özgür bir şekilde yaşamasını istiyoruz. Bir taraftan da tabii ki birliğimizi, beraberliğimizi, genel hukuki çerçevemizi koruyarak bunları yapmak istiyoruz. İşte demokrasi dediğimiz bir anlamda bunu getiriyor bize. Demokratik bir ortam içinde bunları başardığımız zaman çok daha farklı bir yere geleceğiz" diye konuştu.

Geçmişten bu yana toplumda Aleviliğe karşı yeterince bilmemekten kaynaklanan bir ön yargı olduğunu hatırlatan Yılmaz, şöyle dedi:

"Çocukluğumdan hatırlıyorum Alevi toplumuna karşı bilmemekten, tanımamaktan gelen ön yargılar var. 'Kişi bilmediğinin düşmanıdır' diye bir söz var. Bir sürü uydurulmuş kurgusal fikirler, görüşler var. Bunları ortadan kaldıracaksak bu çabalar (sempozyum) çok çok önemli. Birbirimizi tanımak durumundayız. Farklılıkların en güzel tarafı tanımaktır. Kuranı Kerim'deki bir ayet de, 'ben sizleri o kadar farklı yarattım ki bir birinizi tanıyasınız diye' ifadesi yer alır. Farklı olacağız ki birbirimizi tanıma ortamı olsun. Bu tanımayı sağladığımız zaman hem bilme, hem tanıma hem saygı duyma, hem de kabullenme anlamında tanımayı sağladığımız zaman birçok mesele zaten kendiliğinden ortadan kalkar. Farklılıklarımızı bir üstünlük, alçaklık meselesi haline getirmemeliyiz. Farklılıklarımızı birbirimizi tanıma, anlama, birbirimizle muhabbet etme vesilesi kılmalıyız"