Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika
Güncel

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, taşeron işçi uygulamasına ilişkin düzenlemeye yönelik, "İnşallah Aralık ayı sonu, Ocak ayı içinde taşeronla ilgili yasa TBMM'ye gelecek ve yasalaştırılacaktır.

20.11.2017 16:00

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, taşeron işçi uygulamasına ilişkin düzenlemeye yönelik, "İnşallah Aralık ayı sonu, Ocak ayı içinde taşeronla ilgili yasa TBMM'ye gelecek ve yasalaştırılacaktır." dedi.

Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın S-400 hava ve füze savunma sistemlerine ilişkin, "Artık biz aldık" dediğini belirterek, ABD'den gelen "S-400'lerin alınması durumunda Türkiye'ye F-35'lerin satılmaması yönünde yaptırımların olabileceği" yönündeki değelendirmesinin sorması üzerine Bozdağ, "Türkiye büyük bir devlet. Ulusal güvenliğiyle ilgili tedbirleri elbette kendisi alacaktır." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin ulusal güvenliğini bugün ve yarınki menfaatlerini başka devletlere veya uluslararası örgütlere rehin edemeyeceğini ve onların ipoteği altına koyamayacağını vurgulayan Bozdağ, "Eğer bizim ülkemizin ve milletimizin güvenliği bazı silahların alınmasını gerektiriyorsa Türkiye bu silahları alır, yapılmasını gerektiriyorsa Türkiye bu silahları bizzat kendisi yapar." diye konuştu.

Bozdağ, birçok terör örgütü ile eşzamanlı mücadele eden Türkiye'nin yanı başındaki pek çok ülkede iç çatışmanın olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şunları söyledi:

"Bunlara karşı kendisini korumak için de Türkiye'nin savunma silahlarına sahip olması gerekiyor. Bugün baktığınız zaman bazı ülkeler Türkiye'nin istediği silahları açıkça 'Vermeyiz' demiyorlar ama bu silahların verilmesi, paramızla alma hususundaki süreçleri yavaşlatıyorlar. Normalde bir haftada, ayda alınacak şey bazen altı aya, bir sene ve daha fazla bir zamana yayıldığını görüyoruz. Üzeri kapalı bir frenin olduğunu görüyoruz. O zaman ne yapacak Türkiye? Siz hava sahanızı korumak için NATO'dan, NATO ülkelerinden talepte bulunuyorsunuz, size vermiyorlar. Ne yapacağız? Siz getirin konuşlandırın. O da yok. Ne yapıyor Türkiye o zaman? Kendi göbeğini kendi kesiyor ve kendi savunma sistemini güçlendirmek için kendi kaynaklarıyla adım atıyor."

Bunu Türkiye'nin doğal bir hakkı olarak nitelendiren Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bundan sonraki süreçlerde de biz kendi hukukumuzu ve güvenliğimizi korumak için gereken her türlü adımı atacağız. Bunun için de başkalarından onay almamıza gerek yoktur. Bu tür Türkiye'ye karşı uygulanan üzeri örtülü kısıtlamaların Türkiye'nin savunma sanayisinin güçlenmesine çok büyük katkı yaptığını da ifade etmek isterim. Çünkü pek çok alandaki bu kısıtlamalar, Türkiye'nin bu alana daha büyük yatırım yapmasına ve bu alanda da Türk mühendislerin, teknisyenlerin, işçilerin güzel başarılara imza atmasına yol açmaktadır. 'Kötü komşu insanı mal sahibi yapar' hesabı Türkiye bu anlamda savunma sanayi konusunda dünyanın söz sahibi ülkelerinden birisi olma yolunda hızla ilerlemektedir."

Bozdağ, Türkiye'nin menfaati ve güvenliği için yapılacak harcamalarda limit olmayacağını belirterek, hükümetin bununla ilgili gerekeni yaptığını söyledi.

"Türkiye olarak asla kabul etmeyiz"

Aynı gazetecinin Türkiye, Rusya ve İran dışişleri bakanlarının Antalya'da bir araya geldiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üçlü toplantıya katılmak üzere Soçi'ye gideceğini anımsatarak, Suriye'ye ilişkin siyasi çözüm sürecine yönelik Türkiye'nin görüşünü ve tavrını sorması üzerine, Bozdağ, "Türkiye'nin Suriye'deki siyasi çözüm bulunması konusunda atılan bütün adımlara desteği açıktır." dedi.

Bu desteği de her zaman ifade ettiklerine işaret eden Bekir Bozdağ, şu değerlendirmede bulundu:

"Ancak siyasi çözüm aranırken bu çözüm masasında bulunanların meşru, hukuki, itibar sahibi, toplumda karşılığının olması ve oluşturulmuş senaryo yapılar değil gerçek örgütler olması konusunda çok net bir duruşu vardır Türkiye'nin. Biz terörle mücadelenin başka bir terör örgütüyle yapılamayacağını defalarca söyledik. Suriye'de PKK terör örgütünün uzantısı PYD/ YPG ile yapılacak herhangi bir iş birliğinin yanında, yakınında, uzağında Türkiye Cumhuriyeti devleti yoktur, olamaz da. Çözüm sürecinde ve çözüme ilişkin görüşmelerde, müzakerelerde, PKK terör örgütünün uzantıları PYD/YPG dahil hiçbir terör örgütünün olmasını Türkiye olarak asla kabul etmeyiz. Kimsenin bizden terör örgütünün masada olmasına rıza göstermemizi beklemeye hakkı yoktur. Türkiye'nin bu konudaki duruşu nettir, yoruma ihtiyaç duymayacak kadar açıktır."

Rakka'dan çıkarılan teröristler

Rakka'dan terör örgütü YPG kontrolünde çıkarılan terör örgütü DEAŞ üyelerinden bazılarının Türkiye'ye girdiğine yönelik iddialara ilişkin soru üzerine Bozdağ, Rakka'ya yönelik operasyonun ABD tarafından terör örgütü PKK/PYD/YPG kullanılarak yapıldığını anımsattı.

Türkiye'nin bir terör örgütüyle mücadele için diğer bir terör örgütüyle iş birliği yapmanın doğru olmadığını hep söylediğini hatırlatan Bozdağ, "Buna rağmen vahim bir yanlış yapıldı, terör örgütüyle ABD iş birliği yaptı, onlara silah verdi ve Rakka operasyonunu DEAŞ terör örgütüne karşı PYD/YPG terör örgütü ile gerçekleştirdi." diye konuştu.

Bozdağ, aylarca süren operasyona yönelik çatışma haberlerinin pek duyulmadığına dikkati çekerek, "Yaralanma, ölüm hadiseleri neredeyse hiç duyulmadı. Acaba burada çatışma oldu da mı duymadık, haber vermediler de mi duymadık ya da olmadı mı?" dedi.

DEAŞ üyesi teröristlerin terör örgütü PYD/YPG üyelerinin oluşturduğu güvenli koridordan geçişine yönelik haberleri anımsatan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bu anlaşmanın ve iş birliğinin ABD'den habersiz olduğunu kabul etmemizi kimsenin bizden beklememesi lazım. Biz biliyoruz ki PYD terör örgütü ABD'li yetkililerin bilgisi ve onayı olmadan herhangi bir iş yapamaz. Böylesi bir olayı onlardan gizleyerek yapmaları da mümkün değil ama burada hepimizin şunu da sorması lazım. Koalisyon güçleri ve ABD'nin ana hedefi terör örgütü DEAŞ'ı, DEAŞ teröristlerini yok etmek değil mi? Yok etmek. Peki, yakalamışsınız, onları alın yargıya teslim edin, yargı hesabını versin. Yargıya götürüp teslim etmiyorlar. Çatışma varsa o zaman imha edilmeleri lazım, çatışma yok. O zaman bu teröristler nereye gitti? Bence bunu Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Sözcüsü'ne değil de ABD'li yetkililere sormak lazım. Buradaki teröristler nereye gitti, hangi başkente gittiler veya bundan sonra nereyi başkent yapacaklar veya bundan sonra nereyi bombalayacaklar, nerede terör eylemi yapacaklar onu sormak lazım."

"Türkiye'nin tezlerini de doğrulayan bir örnek"

DEAŞ'lı teröristlerin Türkiye'ye girmemesi için her türlü tedbirin alındığını, alınmaya devam ettiğini dile getiren Bozdağ, hudutlarda sınır fiziki güvenlik sistemlerinin hayata geçirildiğini, güvenlik ve istihbarat birimlerinin bu konuda etkin çalışma yürüttüklerini vurguladı.

Terör örgütü DEAŞ'in hedeflerinden birinin Türkiye olduğunu belirten Bozdağ, "Türkiye bunun bilincinde olarak DEAŞ terör örgütüne karşı da her türlü mücadeleyi bundan sonra da yürütecektir. Bu olay ABD'nin iş birliği içinde olduğu terör örgütü PYD/YPG'nin, nasıl bu iş birliği içinde diğer bir terör örgütüyle kanka olduğunu ve iyi anlaştığını gösteren de ibret verici bir örnektir aynı zamanda. Türkiye'nin tezlerini de doğrulayan bir örnektir." ifadelerini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, ortaya çıkan sonucun Türkiye'yi haklı gösterdiğinin altını çizerek, "İnşallah bundan sonra terör örgütleriyle iş birliği yaparak bir başka terör örgütüyle mücadele etme tuhaflığını hiçbir yerde görmeyiz." diye konuştu.

Aynı gazetecinin, taşeron düzenlemesindeki son duruma ilişkin sorusu üzerine Bozdağ, çalışmaların son noktaya geldiğini belirterek, "İnşallah Aralık ayı sonu, Ocak ayı içinde taşeronla ilgili yasa TBMM'ye gelecek ve yasalaştırılacaktır." yanıtını verdi.

(Bitti)

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement