"Balyoz Planı" davası savcılarından Savaş Kırbaş'ın üç kez ağırlaştırılmış müebbet ile "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Savaş Kırbaş ile tarafların avukatları katıldı.
Balyoz Planı davasında çeşitli hapis cezalarına çarptırıldıktan sonra beraat eden Fikret Güneş, Bora Serdar, Ahmet Yavuz, Ali Sadi Ünal, Erdem Caner Bener, Cemal Temizöz, Abdullah Gavremoğlu, İhsan Balabanlı, Abdullah Dalay ve Kubilay Aktaş da duruşmada davaya katılma talebinde bulundu.
Ahmet Küçükşahin, Mustafa Kemal Tutkun, Faruk Oktay Memioğlu ve Dursun Çiçek ise mahkemeye dilekçe göndererek katılma taleplerini iletti.
Katılma taleplerine ilişkin söz alan Ahmet Yavuz'un avukatı Mehmet Selim Yavuz, sanık Kırbaş'ın Balyoz davasının savcısı olduğunu belirterek, katılma talebinde bulunanların en az 3 yıl cezaevinde kaldığını söyledi.
Bu dava dolayısıyla 18-20 yıl hapis cezası alanların olduğunu aktaran Yavuz, "Balyoz davası ile askeriye bir tasfiye sürecine girmiştir. Yerine gelen kişiler tarafından darbe girişiminde bulunulmuştur, dolayısıyla sanık darbe girişiminin bir parçasıdır. Katılma talebinde bulunuyoruz." diye konuştu.
Taleplere ilişkin görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, söz konusu talebin kabulüne karar verilmesini istedi.
"Katılma talepleri kabul edildi"
Mahkeme heyeti de sanık Kırbaş'ın kamuoyunda Balyoz Planı olarak bilinen davanın savcısı olduğu ve bu davada katılma talebinde bulunanlar hakkında mahkumiyet hükümleri kurulduğuna dikkati çekti.
Sanıkların birçoğunun uzun süre cezaevinde kaldığına işaret eden mahkeme heyeti, sanığın o tarihte verdiği mütalaalar sebebiyle doğrudan zarar görme sıfatları bulunan bu kişilerin katılma taleplerinin kabulüne hükmetti.
Duruşmaya SEGBİS yoluyla bağlanan eski HSK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur da tanık olarak dinlenildi.
"Zekeriya Öz yerinde kaldı"
Okur, 2007 yılında dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının, aralarında firari savcı Zekeriya Öz'ün bulunduğu 3 savcının o dönem yasada bulunan CMK 250. maddesi kapsamında özel yetkilerinin alınması ve FETÖ kapsamında haklarında dava açılan Celal Kara, Cihan Kansız, Hikmet Usta Savaş Kırbaş'ın da arasında bulunduğu 7 savcıya da bu yetkinin verilmesinin talep edildiğini anlattı.
Söz konusu dönemde Adalet Bakanlığı'nda personel genel müdürü olduğunu anlatan Okur, daha sonra bu teklifi genel kurula sunduklarını ifade etti.
Okur, genel kurula sundukları bu teklifte ismi bulunmasına rağmen Zekeriya Öz'ün yerinde kaldığını söyledi.
"İlk listede Ergenekon ve Balyoz heyetleri vardı"
Bakanlıkça 2014 yılında FETÖ ile iltisaklı hakim ve savcılarla ilgili bir çalışma yapıldığını aktaran Okur, "Belirlenen isimler kurula sunuldu. Bu isimler arasında Savaş Kırbaş'ın da ismi vardı. Biz de en yakın kararname ile onu Gaziosmanpaşa Adliyesine atadık." dedi.
Okur, hakkında yürütülen bir soruşturma bulunmadığı için Kırbaş'ın İstanbul içine düz savcı olarak atandığını belirterek, 2014 yılındaki ilk listede sadece Ergenekon ve Balyoz davalarına bakan hakim ve savcıların isimlerinin yer aldığını ifade etti.
"Sürekli ret oyu kullanan 8 üye"
Tanık İbrahim Okur, 2010 yılından itibaren özellikle Balyoz ve Ergenekon davalarına bakan hakim ve savcılarla ilgili şikayetlerin kurul önüne geldiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Bu şikayetler dolayısıyla arasında benim de bulunduğum bazı kurul üyeleri bu kişiler hakkında soruşturma izni verilmesini istiyordu. Ancak soruşturma için 12 üyenin 'evet' demesi gerekiyordu. Bildiğim kadarıyla hakkında FETÖ'den işlem yapılan üyeler haricindeki bazı kişiler de zaman zaman bazı dosyalarda izin verilmemesi yönünde oy kullanıyordu. Hakkında işlem yapılan 8 üye bütün dosyalarda soruşturma açılmaması konusunda 'ret' oyu kullanmışlardır."
Mağdur avukatlarından Eyüp Sabri Gürsoy ise "Bu ülkede bir darbe (15 Temmuz) yaşandı. Bu darbenin başı da ta Ergenekon ve Balyoz davalarıyla başlıyor. Bu davalarla tüm üst düzey subaylar tasfiye edildi, darbe yapacak subayların önü açıldı." ifadesini kullanarak HSK'da FETÖ'cü hakim-savcıların soruşturulmasına ret oyu veren üyelerin isimlerinin açıklanmasını istedi.
Okur da sürekli ret oyu verenlerden 8'inin FETÖ üyeliğinden yargılandığı anlattı.
"ByLock'a 55 kez bağlantı kuruldu"
Tanık beyanlarının ardından söz alan sanık Savaş Kırbaş da sadece Balyoz davası savcısı olduğu için yargılandığını ve FETÖ ile bir irtibatının bulunmadığını savunarak, tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti de sanığın üzerine kayıtlı telefon hattında ByLock IP'lerine 55 kez bağlantı yapmış olması ve diğer hususları göz önünde bulundurarak sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Mahkeme, diğer eksiklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla 20 Ağustos'ta tutuklanan ve 24 Ağustos 2016'da da meslekten ihraç edilen Kırbaş'ın, kamuoyunda "Balyoz Planı" davası olarak bilinen Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görevli rütbeli askerlerin yargılandığı davanın duruşma savcılarından olduğu anlatılıyor.
İddianamede Kırbaş'ın, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından üç kez ağırlaştırılmış müebbet ile "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Son Dakika › Güncel › Balyoz Davası Savcısı Kırbaş'ın Fetö Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?