Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bir savcı, adliyenin önünde basın mensuplarına bildiri dağıtır mı? Böyle bir savcı bizim için adaletin yüz karasıdır. Sen nasıl böyle bir şey yapabilirsin? 'Bunu başkaları yapıyor' demek sende de bu tür esintiler var. Bunun kararını milletim en güzel şekilde verecektir. Bu konuyla ilgili de buradan suç duyurusunu yapıyorum, HSYK sen bunun için ne yapıyorsun veya ne yapacaksın?" dedi.
Başbakan Erdoğan, Sakarya Üniversitesi Kültür Merkezi'nde, teknokent binası ile yapımı tamamlanan tesislerin açılışına katıldı. Erdoğan, kendine fahri doktora unvanının verildiği açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin önünde çok net olarak iki seçenek olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Ya eski Türkiye devam edecek; Türkiye kaybedecek, birileri kazanacak ya da yeni Türkiye kurulacak; Türkiye kazanacak, birileri kaybedecek. Eski Türkiye ile devam edersek, nelerin olacağını herkes az çok tahmin edebiliyor. Zira bu ülkede hemen her nesil eski Türkiye'yi gördü, yaşadı. Eski Türkiye, yüksek faiz, yüksek enflasyon, belirsizlik süreçleriyle devam etmek anlamına geliyor. Eski Türkiye yasaklarla, baskılarla, yolsuzlukla devam etmek, iddiası olmayan, ideali olmayan, hedefleri olmayan bir şekilde dünya sahnesinde yer almak anlamına geliyor. Aynı zamanda yeni Türkiye gündemi belirlenen bir Türkiye'dir. Ama yeni Türkiye, gündem belirleyen bir Türkiye'dir. Eski Türkiye, birilerinin çok para kazandığı ama milletin kaybettiği, çarpık sisteminin devamı anlamına geliyor. Yeni Türkiye ise istikrar, güven içinde büyüyen, yasaklarından tamamen kurtulmuş, yolsuzlukla mücadelesini cesaretle sürdüren, yoksulluğu daha da azaltmış, özgür, bağımsız, herkesin kardeşlik içinde yaşadığı bir ülke anlamına geliyor."
-"HSYK'YI KİM YARGILAYACAK?"-
Rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının, "yeni Türkiye'yi inşa etmenin önüne çıkarılan bir engelleme" olduğunu öne süren Erdoğan, şunları ifade etti:
"Burada yolsuzluğa bulaşmış olanlar varsa zaten ortaya çıkar. Eğer devletin malını kalkıp birileri hakikaten alıyorsa onun hesabını önce biz sorarız. Ancak "İftira at, tutmasa iz bırakır' mantığıyla, olmayan şeyleri olmuş gibi gösterenleri de ifşa etmek bizim görevimizdir. Bazı medya organlarına gizlilik esas olan dosyaları servis edenler... Hukukun neresinde böyle bir şey? İşte buyurun, akşam Başsavcı, savcının bunu nasıl servis ettiğini açıkladı. Ben buradan suç duyurusunda bulunuyorum, HSYK da suç işledi. Adli kollukla ilgili bir taraftan Danıştay'da dava sürerken, onlar o davanın sürdüğü esnada kalkıp bir açıklama yapıyorlar ve Anayasa'ya aykırı hareket ediyorlar. Şimdi bu HSYK'yı kim yargılayacak? Öyle bir yetkim olsa anında yargılarım. Kim yargılayacak biliyor musunuz? Millet yargılayacak. Son günlerde iki şey söyledim, "Ya millet ya zillet' dedim. Burada milletin mahşeri vicdanı çok önemli. Olmayan şeyleri olmuş gibi göstermek, masum insanları, bu ülkenin tertemiz işadamlarını, girişimcilerini zan altına sokmaya kimsenin hakkı var mı? Şahsım da dahil olmak üzere, bakan arkadaşlarım da dahil olmak üzere Diyelim vakıf hizmeti yapacaklar. Bunlarla ilgili tahsislere yönelik, bunları dahi suç olarak ilan edecek kadar seviyesiz, karakter yoksunu insanlar var. Hukuk başka bir şeydir, kanun başka bir şey. Biz, hukuktan yanayız, kanundan yana değil. Eğer kanun, hukuka ters düşüyorsa, orda sıkıntı vardır. Demek ki orada eksikler var, bizim de eksiğimiz var. Eğer kanun, hukukla bütünleşebiliyorsa orada hak tecelli eder. Bütünleşmiyorsa, oraya nefsi bazı iradeler tecavüz ediyorsa orada çok ciddi sıkıntılar var demektir."
-"HSYK SEN BUNUN İÇİN NE YAPIYORSUN VEYA NE YAPACAKSIN?"-
Erdoğan, "Olmamış şeyler varmış gibi gösterilirse... Örneğin, Enerji Bakanlığımızda termik santraller filancaya verildi. Eline, diline dursun ya. Henüz böyle bir ihale yapılmadı. 2014 tarihinde yapılacak ihaleler bunlar. Neye göre verildi diyorsun? Bir savcı, Adliye'nin önünde basın mensuplarına bildiri dağıtır mı? Böyle bir savcı bizim için adaletin yüz karasıdır. Sen nasıl böyle bir şey yapabilirsin? Bunu başkaları yapıyor. Demek sende de bu tür esintiler var. Bunun kararını milletim en güzel şekilde verecektir. Bu konuyla ilgili de buradan suç duyurusunu yapıyorum, HSYK sen bunun için ne yapıyorsun veya ne yapacaksın?" ifadelerini kullandı.
Egemenliğin, kayıtsız şartsız milletin olduğuna inandığını vurgulayan Erdoğan, "Biz hem yasama hem yürütmeyiz. Egemenlik kayıtsız şartsız yargının değildir. Ama yargı, "Egemenlik kayıtsız şartsız benimdir' diyorsa, bunu da bilelim. O zaman da adımlarımızı ona göre atarız. Yeni Türkiye'de egemenlik kayıtsız şartsız yargının olamaz, milletindir" dedi.
-"ESKİ TÜRKİYE'NİN ALIŞKANLIKLARI, YENİ TÜRKİYE KARŞISINDA DİRENİYOR"-
Yaşanan sürecin yeni Türkiye'nin istiklal mücadelesi olarak tanımladığını belirten Erdoğan şunları kaydetti:
"Şu anda yeni Türkiye ideali, eski Türkiye ve onun destekçileri tarafından çok ciddi bir saldırıya maruz kalmış durumda. Eski Türkiye'nin siyaseti, yeni Türkiye karşısında direniyor. Eski Türkiye'nin alışkanlıkları, yeni Türkiye karşısında direniyor. Eski Türkiye'yi özleyenler ciddi manada rant devşirenler, yeni Türkiye karşısında direniyor. Yeni Türkiye'ye karşı hem içeride hem dışarıda direniş var. Ama bu direniş emin olun son direniştir. Son kez saldırıyorlar. Son kez ellerindeki imkanları, tüm kozlarını sürüyorlar. Son bir taarruz yapıyorlar. Allah'ın izniyle milletimizin desteğiyle bu taarruzları göğüsleyecek, eski Türkiye'nin kapısını tamamen kapatacağız."
-"TÜRKİYE'DE MEŞRUİYETİN KAYNAĞI MİLLETTİR"-
11 yıldır Türkiye'nin istikametini bu milletin çizdiğini, yeni Türkiye'de de istikameti çizenin sadece millet olacağını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Defalarca ifade ettim yapılan taarruzlar sadece benim şahsıma, partime, hükümetimize yönelik değildir. Bu saldırı topyekun milli iradeyi, topyekun milleti, siyaset kurumunu, topyekun Türkiye'nin istikbalini ve istikrarını hedef almaktadır. Bugün bizim partimize hükümetimiz yönelen bu saldırı başarılı olacak olursa herkes bilsin ki, yarın aynı saldırı bir başka partiye, bir başka hükümete yönelik olarak tekrarlanacaktır. Çünkü burada rant var. Bu saldırı başarısız olursa Türkiye'de siyaset, milli irade, sandık bundan sonra hiçbir zaman tehdit edilmeyecek. Millettin iradesi hiçbir zaman yara almayacak. Türkiye'de meşruiyetin kaynağı millettir."
-"MİLLET BİZE GİT DERSE GİDERİZ"-
Erdoğan, milletin iradesi dışında hiçbir meşruiyet kaynağını kabul etmediklerine dikkat çekerek, şunları ekledi:
"Millet bize git derse gideriz. Hiç burada tereddüt yok. Çünkü bizim saygı duyduğumuz makam orasıdır. Ama millet kal derken birilerin git demesine de kulak asmayız. Biz milletin emanetine sahip çıkacağız. İnanıyorum milletimizde kendi iradesine sahip çıkacak. Bu süreçten ülke olarak millet olarak çok daha güçlenmiş olarak çıkacağız. Faiz lobisi kaybedecek. Terör lobisi kaybedecek. Türkiye ekonomisi kazanacak, Kardeşlik kazanacak. Bu arada Kaos lobisi kaybedecek. İstikrar ve güven kazanacak. Bakın, son saldırıda demir yolu var. Niye yüksek hızlı treni yaptık ya onun için. Bunlar bizi hala eski kara tren, katar bunlarla gidin gelin, yük vagonlarının içende gidin gelin diye görmek istiyorlar. Bunlar yüksek hızlı trenle yaşayan bir Türk evladı görmek istemiyorlar. Onun için çılgına döndüler ve orayı hemen öne sürdüler" dedi.
(AYÇ/MLT/ÖZK)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan: Böyle Bir Savcı Bizim İçin Adaletin Yüz Karasıdır - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?