Başbakan Erdoğan: Özel Yetkili Mahkemeleri Kaldırmayı Hedeflemiş Durumdayız

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Özel Yetkili Mahkemeler, bunu kaldırmayı kesinlikle hedeflemiş durumdayız. TMK'yı aynı şekilde kaldırmayı ama buradaki şeyleri Türk Ceza Kanunu'na aktarılması gereken maddeleri, oraya aktarma gibi bir hedefimiz var" açıklamasında bulundu.

Başbakan Erdoğan, özel uçak "ANA" ile TSİ 19.55'de Tahran'a gitti. Erdoğan'ı Esenboğa Havalimanı'ndan Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Başbakanlık Müsteşarı Fahri Kasırga, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel ve diğer ilgililer uğurladı.

Başbakan Erdoğan'la birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AK Parti Grup Başkan Vekili Ahmet Aydın, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Tahran'a gitti.

Erdoğan İran'a hareketinden önce basın toplantısı düzenledi. Erdoğan toplantıda bölgesel ve uluslararası sorunların had safhaya ulaştığı böylesi bir dönemde İran'la temaslarının daha da önemli bir hale geldiğini vurgulayarak, "Ülkelerimizi yakından ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konuları ele alacağız. İran'la temaslarımız son zamanlarda bir yoğunlaşma göstermektedir. İran'dan yeni hükümetin göreve gelmesinden itibaren dışişleri bakanlarımız karşılıklı ziyaretlerde bulundular. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'de en kısa zamanda ülkemizi ziyaret edecek. Ayrıca İranlı muhataplarımızla da uluslararası toplantılar vesilesiyle de bir araya geliyoruz" şeklinde konuştu.

-"2013 YILINDA İKİLİ TİCARET HACMİMİZ 13.5 MİLYAR DOLARA ULAŞTI"-

Erdoğan, ülkeler arasındaki temasların yoğunluğunun Türkiye İran ilişkilerini de komşuluk ilişkilerinin ötesine taşındığının altını çizerek, ziyaret vesilesiyle mevcut ilişkileri daha ileri bir aşamaya taşıyacak bir adım attıklarını ifade etti. Türkiye ile İran arasında yüksek düzeyli bir işbirliği konseyini kurduklarını belirten Erdoğan, "Bu mekanizma İran'la ikili ilişkilerimize yeni bir ivme kazandıracaktır. İran'la ikili ilişkilerimizin önemli bir bölümünü ekonomik ve ticari ilişkiler oluşturuyor. 2013 yılında ikili ticaret hacmimiz 13.5 milyar dolara ulaştı. Bu rakam bir önceki seneye kıyasla aslında bir kısmi düşüşte ifade ediyor. Ancak karşılıklı çabalarımız neticesinde 2015 hedefimiz olan 30 milyar dolar seviyesini yakalayabileceğimize inanıyoruz. Bu çerçevede atılabilecek ilave adımları da İranlı yetkililerle ele alacağız. Bu arada ülkemizi ziyaret eden İranlı bakanlarla da bu konuları görüşme fırsatı bulduk" diye konuştu.

-"İRAN'LA İLE P5+1 ARASINDA İKİ TARAFIN YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ ORTAYA KOYAN BİR ANLAŞMAYA VARILDI"-

Erdoğan konuşmasında İran'ın nükleer programı konusunda yeni bir döneme girildiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti:

"İran'la ile P5+1 arasında 24 Kasım 2013 tarihinde iki tarafın yükümlülüklerini ortaya koyan bir anlaşmaya varıldı. Mutabakatın 20 Ocak 2014 itibarıyla uygulamaya geçilmesi kararlaştırıldı. Türkiye olarak bizlerde bu gelişmeyi memnuniyetle karşılamış bulunuyoruz. Sürecin İran üzerindeki yaptırımların tamamen kaldırılmasını sağlayacak nihai bir anlaşmayla sonuçlanmasını temenni ediyoruz. Türkiye bu yönde şuana kadar elinden gelen gayreti gösterdi. Bundan sonra da diyaloğun devamı için çaba sarf edecektir. Bölgemizin istikrarı ve kalkınması için komşumuz ve dostumuz İran'la ortak gayretlerimize her düzeyde devam etme kararlılığındayız. Bu çerçevede temaslarında Suriye ile cereyan eden trajik olaylar başta olmak üzere bölgemizde son dönemde meydana gelen gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunacağım. Türkiye ve İran bölgesel sorunların çözüme kavuşturulması bakımından önemli roller oynayan bölgesinde söz sahibi olan iki güçlü ülkedir. Tarihin ülkemize yüklediği sorumluluklar var. Aynı şekilde bölgedeki halkların ülkelerimizden beklentileri var. İnanıyorum ki karşılıklı gerçekleştirdiğimiz üst düzey ziyaretler bu sorumlulukların yerine getirilmesi ve bölge halkın beklentilerinin karşılanması noktasında zemin oluşturacaktır. Ben ilişkilerimizin geliştirilmesi kararlılığımızın bir göstergesi olan bu ziyaretimin ikili ilişkilerimize ve bölgesel istikrara katkıda bulunacağını ümit ediyorum."

-"BU TOPLANTIDAN NASIL BİR NETİCE ÇIKAR BUNU KESTİRMEK KOLAY DEĞİL"-

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bir gazetecinin Cenevre-2 Konferansı ve son çıkan fotoğraflara ilişkin sorusu üzerine, "220 fotoğraf karesi 55 bin fotoğrafın yanında bir hiç. 55 bin fotoğrafı bütün dünya gördü. Bu fotoğraf karelerinin içinden seçilerek, insanı çok daha üzen, dramatik yapıyı görmek suretiyle Suriye'ye karşı tavrını güncelleyen bir süreci yaşıyoruz" dedi. Cenevre-2 toplantısının halen devam ettiğini belirten Erdoğan, "Bu toplantıdan nasıl bir netice çıkar bunu kestirmek kolay değil. Çünkü burada Rusya ve İran'ın tavrı çok çok önem arz ediyor. Bu ziyaretimizde özellikle bunları tabi görüşeceğiz. Fakat biz Suriye'deki gelişmeleri özellikle son Yermük'teki gelişmeleri, bütün bunları Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşıdık, taşıyoruz. Sürecin de ciddi manada takipçisiyiz. Tabi bütün bu attığımız adımlar hep vetoyla karşılık buldu, bunu da bilmenizi istiyorum" şeklinde konuştu.

-"TABİ BU BİR SENARYO MUDUR YOKSA GERÇEKTEN BİR KARŞI ADIM MIDIR"-

Seçimler öncesinde yaşanan saldırılar ve bunlara gelen değerlendirmeleri soran bir gazeteciye Başbakan Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Tabi devlet yönetmek başka bir şey. Bu yönetimin sorumluluğu da farklı bir şey. Öncelikle son seçimlerde bizim 200'e yakın sadece İstanbul'da seçim koordinasyon merkezlerimiz kimi yerlerde molotoflarlar, kimi yerlerde taşlarla, kimi yerlerde de taranmak suretiyle hep taciz edildi. Biz buna karşı hep sabırla göğüs gerdik. Sabrımızın neticesini de başarılı bir seçim sonucuyla aldık.

Tabi şu anda Esenyurt'ta meydana gelen olay içeriği itibariyle; şudur deme konumunda değilim. Ama Emniyet Teşkilatımız süratle olaya müdahale etmiş, bunun neticesinde de 9 kişi gözaltına alınmış. Şu anda onların savcılıktaki ifadeleri ve mahkemeye sevkiyle ilgili çalışmalar sürüyor. Son bana gelen bilgi buydu. Bunun neticesinde mahkeme ne karar verir bunu bilemem. Ölen kardeşimize ben Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralananlara acil şifalar diliyorum. Bir seçimin arifesinde böyle böyle bir tablonun ortaya çıkması çok çok üzücü. Esenyurt tabi hassas bir ilçe. Bu hassasiyeti de çok iyi bilen birisiyim. Bunun yanında, Van'da Büyükşehir Belediye Başkanımız esnaf ziyareti yaparken, başkanımıza ve onun yanındaki tüm arkadaşlarımıza taşlı sopalı saldırılar oldu. Bunla da yetinmediler, daha sonra Büyükşehir Belediye Başkanımızın evine iki kez ses bombası atıldı. Tabi bütün bunlar aslında caydırmaya yönelik, seçim öncesi adeta korku atmosferi oluşturmaya yönelik adımlar. Bunlardan yılmak diye bir şeyimiz söz konusu değil. Sağolsun Belediye Başkan adayım ve arkadaşları bu noktada çok çok kararlılar. Bütün bu olaylar karşısında onların özgüveni beni de çok duygulandırdı.

Ayrıca tabi Şişli Belediyesine yapılan saldırı da manidardır. Tabi bu bir senaryo mudur yoksa gerçekten bir karşı adım mıdır? Silahın oraya bırakılması anlamlıdır ve taranması anlamlıdır. Bununla ilgili de emniyet teşkilatımız yoğun bir şekilde takibini sürdürmektedir."

-"FAİZ ARTIRILMASINA KARŞIYIM"-

Erdoğan başka bir soru üzerine de piyasaların faiz artırımı beklentisini değerlendirdi. Erdoğan, şunları kaydetti:

" Merkez Bankası'nın bağımsız bir kurum olduğunu biliyorsunuz. Konuyla ilgili olarak ben herhangi bir açıklama yapmaya kalksam diyecekler ki; Merkez Bankası'na müdahale etti. Ama şunu bilmenizi istiyorum; ben faizlerin artırılmasına her zaman olduğu gibi bugün de karşıyım. Bunu özellikle bilmenizi istiyorum. Merkez Bankası'na müdahale yetkim yok. Tasarrufum altında, yetkim altında değil ve sorumluluğu da onlara aittir. Yarın orada doğabilecek bir şeyin hesabını da onlar vereceklerdir. Bunu da görmemiz lazım. Temenni ederim ki, duam da odur ki; atacakları adım, alacakları karar inşallah isabetli olur. Kurda yeni bir dönem başlar. Böylece de ekonomi bu noktada, ihracat, ithalat arasındaki dengede bu sıkıntıları aşarız. Biz ithalata dayalı bir ekonomik anlayışın içinde değiliz. Aslında biz ihracata dayalı bir ekonomik anlayışın içindeyiz. Eğer ithalat, ihracatımızı teşvik edecekse tabi ki bizim için önem arz eder. Öyle olmayıp da iç piyasada ithalat-ihracat arasındaki dengeyi bozacaksa, bu bizim için arzu edilen bir süreç değil Cari açıkta meydana getirdiği etkiler ortada. Bizim tabii en büyük talihsizliklerimizden birisi de petrol ve doğalgaz noktasındaki sıkıntımızdır. 60 milyar doları aşkın bu noktadaki ithalatımız bizi ciddi manada sıkıntıya düşürmektedir. Ama bunu biz farklı şekilde ve enstrümanlarla bu güne kadar kapadık, kapamaya da devam ediyoruz."

-"DÜNYANIN NERESİNDE BÖYLE BİR UYGULAMA VAR"-

HSYK tartışmalarında gelinen aşamada kendilerine farklı tekliflerin gelmediğini aktaran Başbakan Tayyip Erdoğan, "Muhalefetin bu konuyla bize bir sorun çözme noktasında hiçbir teklifi yok. Anayasa değişikliğine zaten hayır dediler. Yasal düzenlemeye de maalesef yanaşmadılar. Hatta HSYK'nın oluşumuyla ilgili gelin müşterek adım atalım, yapalım Anayasa değişikliğini, sizler de parlamentodaki gücünüz nispetinde HSYK'da herkes yer alsın dedik, bir de baktım ki anamuhalefetin bir mensubu çıkmış bugün "herkes eşit oranda temsil edilmeli' diyor. Dünyanın neresinde böyle bir uygulama var. Bunlar dünyayı nasıl takip ediyorlar anlamak mümkün değil. Onun için onlarla yapılacak pek bir şey görülmüyor. Bu paketin Adalet Akademileriyle ilgili ve HSYK'yla ilgili kısımları vardır. Adalet Akademileriyle ilgili olan kısım bitti. Arkadaşlarımız konuyla ilgili çalışmalarını sürdürüyorlar. Temenni ederim ki en azından Adalet Akademisi ile ilgili olan kısmı ve bunun yanında 2-3 madde daha bitirilmek suretiyle önümüzdeki hafta içerisinde adımı atarız" şeklinde konuştu.

-"İRAN İŞLENMİŞ ALTIN NOKTASINDA ÇOK CİDDİ BİR İHRACAT PİYASASIYDI"-

"Türk şirketlerinin İran'a yapacağı yeni yatırımlar açısından somut gelişmeleri öngörüyor musunuz?" sorusuna Erdoğan, "Temenni ederim ki bu ziyarette o somut sonuçları da alırız. Zira bizim bildiğiniz gibi İran'dan yılda 10 milyar metreküp doğalgaz alıyoruz. Tabi petrol noktasında onların ellerinde ciddi bir birikim var. Bu konuda yaptırımlar sebebiyle o bir kesintiye uğramıştı. Bu ziyaretimizde tabii bu konuları ele alacağız. Bunun yanında işlenmiş altın noktasında çok ciddi bir bizim için ihracat piyasasıydı İran. Bu yaptırımlar sebebiyle orada belli bir sıkıntı oldu. Bunları görüşeceğiz, yeni dönemle ilgili ne gibi adımlar atabiliriz, bunun değerlendirmesini karşılıklı olarak yapma fırsatımız olacak. Tabi bunun dışında ekonomik enstrümanlar noktasında arkadaşlarımızın önümüzdeki döneme yönelik çalışmaları var. Başta tasarruf dahil, bütün bunlarda neler yapabiliriz, bunların üzerinde çalışıyoruz, peyderpey açıklamalarını yapacağız" yanıtını verdi.

-"ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELERİ KALDIRMAYI KESİNLİKLE HEDEFLEMİŞ DURUMDAYIZ"-

Başbakan Erdoğan, TÜBİTAK raporu ve yeniden yargılamalar hakkında da gazetecilere şu açıklamalarda bulundu:

"TÜBİTAK olayı, hardiskler olayı bilirkişilerle alakalı. Kurumla alakalı değil. Bilirkişi orada bu sürecin takibin yapıyor, inceliyor veya incelettiriyor, ondan sonra da raporunu hazırlıyor. Doğrusu ben bu bilir kişilerin hazırladığı rapor ne içeriyor onu görmüş değilim. Ondan haberim yok. Tabi şu anda henüz Ergenekon'la ilgili gerekçeli kararı veya gerekçeyi görmüş değiliz. Böyle bir durum da söz konusu. Bu konuyla ilgili bu konuda herhangi bir açıklama yapmamız da mümkün değil. Süreç içinde Adalet Bakanlığımız yeniden yargılanma sürecini şu anda değerlendiriyor, çalışıyor. Ben bir şeyi sadece açıkça söyleyebilirim; özel yetkili mahkemeleri kaldırmayı kesinlikle hedeflemiş durumdayız. TMK'yı aynı şekilde kaldırmayı buradaki şeyleri Türk Ceza Kanunu'na aktarılması gereken maddeleri, oraya aktarma gibi bir hedefimiz var ve özel yetkili mahkemeleri kaldırarak, bu mahkemeleri tamamıyla ağır ceza mahkemelerine, buradaki hangi dosyalar nelerdeyse, bunları o mahkemelere devretmek suretiyle bu süreci kapatmış olacağız. Böylece sadece 133 ağır ceza mahkemesi var şu anda yanılmıyorsam 8 tane de özel yetkili mahkeme var. Dolayısıyla 133 ağır ceza mahkemesiyle artık bundan sonra bu süreci sürdüreceğiz. Böyle bir dönemi başlatıyoruz."

-BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN İNGİLTERE İLE İLGİLİ İFADELERİ-

Öte yandan Başbakan Erdoğan'ın, partisinin TBMM'deki Grup toplantısında yaptığı konuşmada, İngiltere ile ilgili verdiği örneğin, "News of the World" gazetesinin kapatılması olduğu bildirildi.

AK Parti Grup toplantısında yaptığı konuşmada, İngiltere ile ilgili olarak verdiği örnek, "News of the World' gazetesinin kapatılması hadisesi olduğu belirtilirken, Başbakan Erdoğan'ın konuştuğu esnada, İngiltere Başbakanı David Cameron'un adını da zikrettiği cümlenin, "Cameron'un ülkesinde onlar hemen gazetelerini kapattı" biçiminde anlaşılması gerektiği aktarıldı.