Başbakan Yardımcısı Arınç(2/son).

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, BM'nin, NATO'nun veya gönüllüler koalisyonun Suriye'ye müdahale kararı alması halinde Türkiye'nin bu müdahaleye dahil olabileceğini söyleyerek, "ABD veya onunla birlikte hareket edecek birkaç ülkeyle yapılabilecek bir şeyde Türkiye'nin hangi noktada olduğunu ancak bu gerçekleşeceği zaman öğrenebiliriz, görüşebiliriz" dedi Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, BM'nin, NATO'nun veya gönüllüler koalisyonun Suriye'ye müdahale kararı alması halinde Türkiye'nin bu müdahaleye dahil olabileceğini söyleyerek, "ABD veya onunla birlikte hareket edecek birkaç ülkeyle yapılabilecek bir şeyde Türkiye'nin hangi noktada olduğunu ancak bu gerçekleşeceği zaman öğrenebiliriz, görüşebiliriz" dedi.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan ve soruları cevaplandıran Başbakan Yardımcısı Arınç, Suriye'ye olası bir müdahale ardından Türkiye'ye bir saldırı gelebilme ihtimaline karşı alınan önlemlerin, bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve kuvvet komutanlarının nezaket ziyaretinde gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, bu ziyarette kendisinin bulunmadığını söyledi. Bu ziyaretin bir nezaket ziyareti olduğuna dikkati çeken Arınç, böyle bir ziyarette bu konunun gündeme gelmemiş olacağını söyledi. Arınç, bu konuların geçtiğimiz haftalarda Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında düzenlenen toplantılarda ve TSK'nın kendi içinde düzenlediği toplantılarda en ince detaylarına kadar konuşulduğunu ifade etti.

-"SİZ BU SORUYU ASLINDA BUNA KARŞI ÇIKAN MUHALEFET PARTİLERİNE SÖYLEMENİZ GEREKİR"-

"Bütün milletimiz müsterih olsun. Bu konuda hükümetimiz ve silahlı kuvvetlerimiz bütün gücüyle elindeki tüm imkanlarıyla her türlü ihtimallere karşı tedbirlerini almış durumda" diyen Arınç, Türkiye ile Suriye'nin 3 seneye yakın bir süredir gergin bir ilişkisi olduğunu aktardı. Türkiye'ye patriot füzelerinin konuşlandırıldığını hatırlatan Arınç, "Siz bu soruyu aslında buna karşı çıkan muhalefet partilerine ve onların temsilcilerine söylemeniz gerekir. Çünkü Türkiye'ye NATO görevlileri ve mesuliyetleri kapsamında 3 ülkeden patriotlar geldiği zaman o anlı şanlı muhalefet, "bunlar da nereden çıktı? Neden geldi? Bunlara ihtiyacımız mı var?' demişti. Uçağımız düşürüldüğü hasmane bir tutum karşısında, yarın Türkiye'nini güvenliğini sağlayabilecek böyle çalışmayı bile Türkiye'ye çok görmüşlerdi. Şimdi aynı kişiler bize, "tedbiriniz var mı? ya füze atarlarsa halimiz ne olacak' diyemezler. Onlar demesinler, bizim yapacağımız her türlü çalışma halkımızın güvenliği, ülkemizin güvenliği ve hamd olsun egemenliği için yeterde artar bile. O konularda kimsenin bir endişesi olmasın" diye konuştu.

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in açıklamalarına da değinen Arınç, Rasmussen'in "Biz Türkiye'nin yanındayız" mesajı verdiğini aktardı. Türkiye'ye karşı herhangi bir saldırı karşısında NATO'nun anında Türkiye'nin yanında olacağını belirten Arınç, "Kaldı ki bu bir blöften de ibaret olabilir. Esad'ın bunu yapacak niyeti veya gücü olup olmadığını herkes çok iyi biliyor. Ama en kötü ihtimale göre Türkiye bir kişinin bile burnun kanamaması için ülkemizin bütün güvenlik tedbirlerini alma noktasında en ince detaylara kadar çalışmalarını yaptı. Kimsenin endişesi olmasın" şeklinde konuştu.

-"DÜŞÜK İHTİMALLİ BİR ŞEYDİR"-

Anadolu Ajansı'nın Kürtçe haber yayına başlamasını değerlendiren Arınç, bu durumun çözüm sürecine olumlu katkısının olacağını söyleyerek, "Tabi. Ben zaten Anadolu Ajansı ile ilişkili bir bakan olarak bu yaptığı çalışmadan dolayı ajansımızı kutladım. Pek çok siyasetçi, bilim adamı, çözüm sürecinde aktif rol oynayan kişiler de bölgemizdeki farklı ülkelerdeki siyasetçiler de Anadolu Ajansı'nın Kürtçe haber yayınına başlamasından büyük memnuniyet duyduklarını ifade ettiler" dedi.

BM heyetinin Suriye'deki temaslarına ilişkin hazırlayacağı raporun ardından BM'den farklı bir kararın beklenip beklenilmeyeceğini sorulması üzerine Arınç, gözlemci heyetinin raporlarının bugünlerde yayımlanacağını kaydetti. Heyetin raporu üzerinde aldıkları istihbaratın kendi düşünceleriyle benzeştiğini kaydeden Arınç, "Buna rağmen 'BM Güvenlik Konseyi'nden farklı bir karar çıkar mı' derseniz düşük olasılıklı, düşük ihtimalli bir şeydir. Aklımızın bir kenarında durabilir" açıklamasında bulundu.

İngiltere'nin konuyla ilgili oylamanın yapıldığını belirten Arınç oylama sonucu hükümetin istediğini elde edemediğini vurguladı. Bu durumun ülkelerin kendi politikalarıyla ilgili olduğunu belirtti.

-"HAYATINDA DEVLETİ YÖNETMEMİŞ OLANLARIN BU SORUMSUZCA SÖZLERİNİ"-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Domaniç'te, "Vergilerimiz İhvan ve Mursi'ye peşkeş çekiliyor" yönündeki eleştirilerine de cevap veren Arınç şu ifadeleri kullandı:

"Bunlar yanlış şeylerdir. Türkiye güçlü bir devlettir ve aldığımız vergilerle biz halkımıza hizmet ediyoruz bir. Ama ikincisi dış politikamız da yine bu hizmetlerin içerisindedir. Türkiye ne yaptığını çok iyi biliyor. Ne yapacağını çok iyi biliyor, ama hayatında devleti yönetmemiş olanların bu sorumsuzca sözlerini biz halkımızın takdirine bırakıyoruz. Vergiler bu milletin huzuru, güvenliği ve refahı için sarf ediliyor. Bunun içerisinde iç ilişkilerden dış ilişkilere kadar her şeyi koymak da mümkün. Sayın Bahçeli, eleştirecek başka bir şey bulamamış anlaşılan."

-"ÇOK KISIR BİR DÜŞÜNCE"-

Suriye'ye yapılabilecek bir operasyonun ardından Esed rejiminin devrilmemesi halinde Türkiye'nin tavrının ne olacağının sorulması üzerine Arınç, kendilerinin yeni bir olayla karşı karşıya olmadığını, Türkiye'nin 3 yıla yaklaşan bir zamanda Suriye'ye karşı kendi görevlerini yerine getirdiğini vurguladı.

"Yanan ateşe karşı Türkiye su sıkmakla meşgul" diyen Arınç, Türkiye'nin, içeride ve dışarıda daima bu zulme kayıtsız kalmayacağını ifade ettiğini aktardı. Bundan sonrada yapacaklarının olduğunu belirten Arınç, "Önce doğru bildiğimize devam edeceğiz. İkincisi bu eğer bir operasyon yapılacak, cezalandırma olacaksa sadece kimyasal silah kullanmakla son olayla bağlantılı olmamalı, 2,5 yıldan, üç yıldan beri devam eden bu zulmün artık sona ermesi için halkından on binlerce insanı öldüren bir rejimi ayakta kalmaması için etkili ve kapsamlı olması lazım. Açıklamaların bir kısmına bakarsanız siyasi sonuç veya rejim değişikliği getirmesine gerek yok diyorlar. Çok kısır bir düşünce, böyle bir görüşü bu olay karşısında yeterli değil" dedi.

-"BİZ BU TÜR OLAYLARDA SADECE SURİYE İLE İLGİLİ DEĞİLİZ"-

Türkiye'nin görevinin, dış politikada etkili olmak olduğunu vurgulayan Arınç, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bütün dünyanın başkentleriyle, dışişleri bakanlarıyla görüşmeler yaptığını aktardı. Bakan Davutoğlu'nun her gün bir yerde toplantıya katıldığını söyleyen Arınç, "Suriye Halkının Dostları grubu geçtiğimiz günlerde de toplandı, kararlar alınıyor. Suriye'deki muhalefetin güçlenmesi için birtakım çabalar gösteriliyor. Doğru bildiğimizi yapmaya çalışıyoruz. Onlar böyle yaparlarsa buna engel olacak gücümüz yok. Sadece netice almak için ne yapılması gerektiği kendileriyle açık açık görüşülüyor. Zannediyorum birkaç gün sonra G20 Zirvesi'nde başbaşa yine bu konular etraflıca ele alınıp görüşülecektir" diye konuştu.

Arınç, Suriye'ye muhtemel bir müdahalede Türkiye'nin birebir operasyonda yer almayacağı, sadece lojistik veya istihbarat desteği sağlayacağı yönündeki bilgiler olduğunun ve bu konuda kendilerine bir talep gelip gelmediğinin sorulması üzerine Arınç şu açıklamada bulundu:

"4 tane ihtimal gösterdim size. Birleşmiş Milletler bir karar alabilseydi, Türkiye'ye orada bir rol olabilirdi. NATO bir karar alsaydı, Türkiye orada bir rol olabilirdi. Gönüllüler koalisyonu olsa ve ciddi olsaydı, Türkiye'ye de bir davet ve görev vaki olsaydı o zaman elimizdeki yetkiye bakardık ve o yetkinin sınırları içerisinde de bir çalışma yapılabilirdi. Ama şimdi elde kalan tek sonuç ABD'nin böyle bir operasyona veya böyle bir müdahaleye tek başına karar vereceği noktasında."

"Biz bu tür olaylarda sadece Suriye ile ilgili değiliz" diyen Arınç, Türkiye'nin barışı korumak göreviyle farklı ülkelerde bulunduğunu söyleyerek, "Kuzey Irak ve Suriye için tezkeremiz var. Kendi güvenliğimizi esas alarak bu tezkerelerdeki yetkiler dahilinde bir çalışmayı yapıyoruz. İhtiyaç duyduğumuzda da tekrar yapabiliriz" dedi.

Türkiye'nin kendi menfaatlerinin de çok önemli olduğunu ifade eden Arınç, "Ama Suriye'de de bir zulüm varsa insanlık adına bu zulmü de sona erdirmektir. Biz, dolayısıyla ABD veya onunla birlikte hareket edecek birkaç ülkeyle yapılabilecek bir şeyde Türkiye'nin hangi noktada olduğunu ancak bu gerçekleşeceği zaman öğrenebiliriz, görüşebiliriz" diye konuştu.

-LÜBNAN VE MISIR'DAKİ TÜRKLER-

Lübnan'da kaçırılan Türk pilotların durumu hakkında da yeni bilgilerin ellerinde olduğunu ifade eden Arınç, Lübnan'daki bir çok yetkilinin pilotların kurtarılması için çaba harcadıklarını kaydetti.

Türkiye tarafından bilinen pilotların yerlerinin değiştirildiğine değinen Arınç, "Hayatta olduklarını, sağlık içinde olduklarını biliyoruz. Gönderdikleri fotoğraflar da mesajlar da bunu gösteriyor. Yer değiştirdiler, yine takibimiz altındadır" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, pilotların aileleriyle görüştüğünü hatırlatan Arınç, "Onların da tek ricası 'kesinlikle operasyon yapılmasın. Onların hayatları bizim için çok önemlidir.' Gerçekten bu doğrudur. Biz de zaman zaman bu tür olaylarla karşılaştığımızda mesela gazeteci arkadaşlarımız olsun, başka güvenlik görevlilerimiz olsun Türkiye içinde ve dışında operasyon yapmayı tercih etmiyoruz. Yerlerini biliyoruz ama sağlıkla onları almak istiyoruz. Dolayısıyla bir çatışmanın dışında bu güzel insanlarımıza her an kavuşmak ümidi içerisindeyiz. Şu anda da sağlıklarının çok iyi olduğunu ve götürüldükleri yeri de biliyoruz. Müzakere yoluyla veya da onları razı etmek üzere Lübnan makamları devrededir. Biz de onlara destek olmaya çalışıyoruz. Ümit ediyorum ki en kısa zamanda arkadaşlarımıza kavuşmuş olacağız" şeklinde konuştu.

Mısır'da gözaltında bulunan TRT muhabiri Metin Turan'ın hakkında da değerlendirmelerde bulunan Arınç, daha önce bırakılacağını ancak bölge savcısının kararıyla gözaltı süresini uzatıldığını söyledi. 15 günün dolmasıyla Turan'ın Türkiye'ye dönebileceğini kaydeden Arınç, büyükelçiliğin ve Dışişleri Bakanlığı'nın gerekli çalışmaları yürüttüğünü belirtti. (ANKA/SON)

(OLÇ/HF) - Ankara