Başıboş Sokak Köpekleri Kent Adına Olumsuz Algı

ETİK (Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği) Başkanı ve TÜROFED (Türkiye Otelciler Federasyonu) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, İzmir'in sokak ve caddelerinde başıboş sokak köpeklerinin insanların güvenliği ve kent turizmini olumsuz etkilediğini söyledi. Turizmciler olarak hayvan sever bir sektör olduklarının altını çizen İşler, yerel yönetimleri göreve çağırarak sokak, hayvanlarına daha uygun yaşam koşulları sunulması, hayvan barınaklarının yaygınlaştırılması ve bu başıboşluğun önüne geçilmesini istedi.

Konu hakkında turistlerden de sıklıkla şikâyet aldıklarını belirten İşler, yaşanan durumun kent adına olumsuz izlenim yarattığını aktardı. İşler, "Turizm sektörü olarak hayvan sever bir sektörüz. Ancak sokak köpeklerinin artık özgürlük alanımıza kadar girip çeşitli tehlikelerle hayatımızı zorlaştırması farklı açıdan ele alınması gereken bir problemdir. Türkiye'nin en önemli turizm kentlerinden biri olan İzmir'imizin cadde ve sokakları maalesef başıboş sokak köpeklerine teslim edilmiş durumda. Şehir merkezinde çete halinde gezen bu köpekler her ne kadar kayıt etiketli olsalar da sürdürülebilir bir sağlık takibi yapılmadığı için çoğu zaman toplum sağlığı açısından risk oluşturmaktadırlar. Turistlerden sıklıkla aldığımız şikayetlere göre ısırılmaya kadar varan vakalar görülmekte. Başıboş sokak köpekleri aynı zamanda çocuklarımızın oyun alanlarına dışkılarını bırakarak çocuklarımızın sağlığını da tehdit etmektedirler"dedi.

KURVAZİYER İLE GELEN TURİST ENDİŞE DUYUYOR

ETİK olarak barınaklar ve belediyeler ile otellerin yemek artıklarının sokak hayvanları için değerlendirilmesi noktasında iş birliği içinde olduklarını söyleyen İşler, "Biz hayvanları çok seviyoruz. Onların kesinlikle bakılması, sevilmesi ve yaşam koşullarının desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Ancak artık köpeklerin özgürlüğü bizim özgürlüğümüzü kısıtlar hale gelmiştir ve sosyal yaşantımızı etkiler haldedir. Grup kuran ve sokakları kurtarılmış bölge olarak kendi aralarında paylaşan köpekler, insanlara saldırmanın dışında sürü içgüdüsü ile aralarında da kavga eder hale gelmişlerdir. Kurvaziyer ile şehri dolaşan turistler sıklıkla bu köpeklerin saldırısına uğramaktadırlar" diye konuştu.

YEMEK ARTIKLARIMIZI ONLAR İÇİN DEĞERLENDİRİYORUZ AMA…

İşler, "Bizler turizmciler olarak, bizzat ETİK'in de girişimleriyle hayvan barınakları ve belediyeler ile yemek artıklarımızın sokak hayvanlarının yararına kullanılması yönünde işbirliği içindeyiz. Hayvan severler bizleri lütfen yanlış anlamasın, bizler o hayvanların itlaf edilmesini istemiyoruz ancak daha iyi şartlarda yaşayabileceği ortamlar yaratılsın istiyoruz. Böylelikle hem kentin turizmi kazansın hem de bizlerin de özgürlük alanı sınırlandırılmasın. Aksi halde etrafımız köpek istilasına devam edecektir. Şehrin yüz akı olmayan bir görüntünün baş aktörleri olacaktırlar. Bizler de bu utancı mimarları olacağız" şeklinde konuştu.

AVRUPADA BÖYLE DEĞİL

Sokak hayvanlarına yönelik sürdürülebilir bir bakım düzeni sağlanmalı diyen ETİK Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, "Günümüzde hayvan sever dernekleri çok etkili eylemler yapabilmekte ve yerel yönetimleri hayvan haklarını korumaya, yaşam standartlarını yükselmeye yönelik tedbirler almaya zorlayabilmektedir. Ancak gelinen nokta yetersiz ve hayvan barınaklarının durumları iç açıcı değildir. Bu hayvanlara yönelik sürdürülebilir bir bakım düzeni sağlanmalıdır. Bugün Avrupa'ya baktığımızda hayvan severliğin fazla olduğunu görüyoruz. Ancak orayı gezdiğimiz zaman etrafta başıboş köpeklere rastlamıyoruz. Köpekler sahipleri tarafından ya evlerinde ya da gözetimleri ve sorumlulukları altında sokaklardadır" dedi.

İşler, açıklamalarına şu ifadelerle devam etti;

"Avrupada her hayvan kayıtlıdır. Hiç kimse köpeğini dışarı atamaz veya sokakta köpek beslemek zorunda kalmaz. Kanunun yaptırım gücü vardır. Bizde ise yazlıklarına gelen vatandaşlarımız karne hediyesi olarak bir kedi veya köpeği çocuklarına almakta ve sezon sonunda giderken sokağa terk etmektedirler. Tesislerimizin önü ve etrafı sonbaharda kedi ve köpek ile dolmaktadır. Böylesi bir durumda bu hayvanlar turistleri ısırdıklarında bu şehrin bir ayıbı olarak yüzümüze şamar gibi vurmaktadır. Bir an önce turistleri, kendi insanlarımızı ve şehrin itibarını bu ayıptan kurtarmamız gerekiyor. Bu noktada şehri yönetenleri göreve davet ediyorum. Hiç kimse kendi basiretsizliğini hayvan severlerin tepkileri arkasına saklayarak mağduriyet edebiyatı yapmasın. Aksi halde tüm şehir turizmini katletmiş olacağız."