Belçika Polisi Sagalassosluların Parmak İzini Araştırdı

– BURDUR'daki Sagalassos Kazılarına başkanlık eden Leuven Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Jeroen Poblome, çömlek atölyelerinde buldukları parmak izini araştırdıklarını söyledi. Poblome, Sagalassoslularla bugünkü Ağlasunlular arasında kan bağı olmadığını söyledi.

Antalya'daki Suna- İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü'nde (AKMED) gerçekleştirilen 'Sagalassos Antalya'ya Geliyor' etkinliği kapsamında konferans düzenlendi. Konferansa Sagalassos kazılarına başkanlık eden Leuven Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Jeroen Poblome, Burdur Valisi Hasan Kürklü ve Burdur Müze Müdürü Hacı Ali Ekinci, Belçika'nın Ankara Büyükelçisi Marj Trenteseau ve sanatseverler katıldı. Yoğun ilgi nedeniyle koltuklarda yer bulamayanların ayakta katıldığı konferansta Prof. Dr. Jeroen Poblome, kazılar hakkında bilgiler verdi. Sagalassoslularla bugünkü Ağlasunlular arasında kan bağı olduğuna ilişkin iddiaların doğru olmadığını söyleyen ünlü arkeolog, Sagalassosluların ekmek yerine buğday lapası ve hayvansal gıdalarla beslendiğini anlattı. Prof. Dr. Jeroen Poblome, milattan sonra 200'lü yıllara ait topluca yemek yenilen bir binada çömleklerin içinde yemek kalıntıları bulduklarını bu kalıntıların büyükbaş hayvan bacaklarından yapılan ikinci kalite yemek kalıntısı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Poblome, toplu yemek yeme kültürünün Hıristiyanlığa geçişi de etkilediğini savundu.

BELÇİKA POLİSİ PARMAK İZLERİNİ ARAŞTIRDI

Sagalassos'taki çömlekçi atölyelerinde matara ve yağ kandillerinin de yapıldığını bildiren Prof. Dr. Jeroen Poblome, buldukları mühürlerde parmak izleri tespit ettiklerini açıkladı. Bu parmak izlerinden yola çıkarak çömlekçi atölyelerinde kaç kişinin çalıştığını tespiti için Belçika polisinden yardım aldıklarını söyleyen Poblome, araştırmalar sonunda atölyelerde 5 ila 7 kişinin çalıştığının tespit edildiğini söyledi.

ZENGİNİN MEZARI YOLA CEPHELİ

Sagalassos'taki çömlekçi atölyelerinin talebe göre açıldığını bildiren ve camın 5'inci yüzyıldan itibaren üretildiğini aktaran Prof. Dr. Poblome, ancak camın hammaddesinin az olması nedeniyle bir mataralık malzemeden iki mataranın yapıldığını, kemikten eşyaların da kullanıldığını kaydetti. Prof. Dr. Jeroen Poblome, Sagalassos'ta zenginlerle yoksulların mezarlıklarının da farklı olduğunu belirterek, "Elitlerin mezarlıkları ayrı. Güneyde zenginlerin mezarları var. Ana yola yakın yere zenginlerin mezarları gömülüyor. Fakirlerin mezarları ise kuzeyde bulunuyor. Sagalassos'ta bir de toplu mezarlar bulduk. 18-19 mezar açıldı burada. Bu insanlar birlikte gömülmüşler ama aralarında aile bağı yok. Bu mezarlarda ayrıca iri fare kemikleri de bulduk" dedi.

Milattan sonra 120 yılına ait bir kadın mezarında diğer dünyaya taşıyacağı eşyaları da bulduklarını anlatan Prof. Dr. Jeroen Poblome, "Roma döneminde ölene saygı kavramı değişmiştir. Parası olan ana yola yakın yere gömülüyor. Fakirin mezarı kuzeyde. Sosyal rekabet var" dedi.

Konferansın ardından, kazı çalışmalarında görev yapan fotoğraf sanatçıları Bruno Vandermeulen ile Danny Veys'in 'Sagalassos: Durduğumuz Yerden' isimli sergilerinin açılışı Belçika'nın Ankara Büyükelçisi Marc Trenteseau'nun katılımıyla yapıldı. Sanatçıların gözünden Sagalassos'un dönüşüm aşamalarını, anlatan yaklaşık 40 eser vatandaşların beğenisine sunuldu.

Burdur Valisi Hasan Kürklü konferansa gösterilen ilgiden memnun olduklarını belirterek "Sagalassos'taki yapıları, kalıntıları görüyoruz. Ama burada kimler yaşamış, nasıl yaşamışlar, ne yemişler içmişler öğrenmiş olduk. Sagalassos çok büyük bir değerimiz. Kazılarımız da çok iyi gidiyor. Tanıtımla ilgili Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı ile bir takım çalışmalarımız var" dedi.

SAGALASSOS ANTİK KENTİ HAKKINDA

İlk yerleşim izleri M.Ö. 4200 yılına kadar uzanan Sagalassos, Burdur'un Ağlasun İlçesi'ne 7 kilometre mesafede bulunuyor. Kentte 1990 yılından bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Belçika Leuven Üniversitesi adına sırasıyla Prof. Dr. Marc Waelkens ve Prof. Dr. Jeroen Poblome tarafından yönetilen kazı ve restorasyon çalışmalarında farklı disiplinlerden çok sayıda bilim insanı görev alıyor. Roma İmparatorluğu'nun en ihtişamlı dönemlerine ev sahipliği yapan kent, geçtiğimiz yıllarda ayağa kaldırılan ve çeşmelerinden iki bin yıl önceki kaynağından gelen suyun akıtıldığı ünlü Antoninler Çeşmesi ve görkemli heykeltıraşlık yapıtlarıyla tanınıyor ve UNESCO Dünya Mirası geçici listesinde yer alıyor. - Antalya