Kudüs'ün batısında ve 4 kilometre uzaklıkta olan Deir Yasin köyünde 1948 yılında yaşanan katliam kurbanları her yıl anılırken yaşananların acısı tazeliğini koruyor. Katliamın tanıklarından 87 yaşındaki Muhammed Mahmud Rıdvan, "Deir Yasin'de evimiz, toprağımız vardı. Hepsini kaybettik ancak hatıraları hala benimle yaşıyor" diyor.
Kudüs'ün Eski Şehir Mahallesi'nde yaşayan Rıdvan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in kendilerine yaşattığı katliam ve sürgünün üzerinden bunca yıl geçmesine rağmen hatıraların daha dün gibi canlı olduğunu söylüyor.
Katliamda dedesi de dahil bir çok yakınını kaybettiğini belirten Rıdvan, "Deir Yasin katliamı olduğunda 20 yaşındaydım. Katliamda dedem dahil olmak üzere birçok yakınımı kaybettim. Yaşadıklarımız çok hazin. Herkes doğduğu yerde, evinde yaşamak, topraklarına sahip olmak ister. Bir katliam sonucu silahların gölgesinde topraklarınızdan sürülmek çok acı bir durum" ifadelerini kullandı.
"68 yıldır tek odalı evde kiracıyız"
Deir Yasin'den sürgün edildiklerinden beri Kudüs'ün Eski Şehir beldesinde tek odalı küçük bir evde kirada yaşamak zorunda olduklarını kaydeden Rıdvan, "Yirmi yaşına kadar Deir Yasin'de sürdürdüğüm hayata dair hatıralar da benimle birlikte yaşıyor. Deir Yasin'de işimiz, topraklarımız vardı. Hepsini kaybettik. Ama hatıraları hala canlı" dedi.
Herkesin doğduğu yere geri dönme hakkı olduğunu belirten Rıdvan "Biz de topraklarımıza bir gün dönmeyi istiyoruz" diye konuştu.
"Üzülecek çok şey var"
Rıdvan'ın oğlu Amer Mahmud (51), Deir Yasin'in hala kendilerinin vatanı olduğunu ve öyle de kalmaya devam edeceğini belirterek, "Deir Yasin'de yaşayan İsraillilerden bir tek isteğim var; Bir kez olsun bize yaşattıklarınızı hissetmeyi deneyin. Birileri yakınlarınızı katledip, silah zoruyla sizi topraklarınızdan sürse ne hissederdiniz? Bizim gibi 67 senedir mülteci olarak evsiz yaşasaydınız ne hissederdiniz?" diye sordu.
Şimdi içinde bulundukları koşulların çok kötü olduğunu vurgulayan Mahmud, babasının kendisine Deir Yasin'deki toprakları ve yaşantıları hakkında hatıralar anlattığını söyledi.
Kendisinin 6 yaşındayken sadece bir kez Deir Yasin'i ziyaret ettiğini ifade eden Mahmud, "Her şeyinizi kaybetmeniz ve kendi ülkenizde mülteci konumuna düşmeniz çok acı bir durum. İşimiz, evimiz yok. Kirada yaşıyoruz. Üzülecek çok şey var. Hayatımızı yeniden inşa etmek istiyoruz ama şu koşullarda çok zor. Beş erkek ve altı kız olmak üzere toplam 11 kardeşiz. Hepimiz kirada yaşıyoruz. Hiçbirimizin evi yok. Deir Yasin'deki evimize bir gü döneceğimizi Rabbimden ümit ediyorum" dedi.
İki ay öncesine kadar çalıştığı işinden, belindeki rahatsızlık nedeniyle çıkarıldığını belirten Mahmud, "Otelde çalışıyordum ama belimdeki rahatsızlığımdan dolayı beni işten çıkardılar. Şimdi yeniden iş arıyorum ama benim yaşımdaki biri için bu çok zor. Belimden de rahatsızım. Bu durumda iş bulmam daha da zorlaşıyor" ifadelerini kullandı.
Deir Yasin katliamı
İsrail devletini kurmak için İngiliz manda yönetimine ve bölge halkına yönelik terör eylemleri gerçekleştiren ve liderliğini Avraham Stern'in yaptığı Lehi (Stern) ile Menahem Begin öncülüğündeki İsrail Ulusal Askeri Örgütü (İrgun) militanları, 9 Nisan 1948 yılında Filistin'in Deir Yasin köyüne baskın düzenlemiş ve 254 Filistinliyi katletmişti.
Kudüs'ün batısında ve 4 kilometre uzaklıkta olan Deir Yasin köyündeki katliamı gerçekleştiren İsrail başbakanlarından Menahem Begin, "Bu eylemi yapmasaydık İsrail olmayacaktı" demişti.
-Katliam gecesi
Gece köyü basan teröristler yaptıkları anonsta halktan köyü terk etmeleri istendi ancak halkın çıkışına mühlet verilmeden evler yakılmaya başlandı ve evlerden dışarı çıkmaya çalışanların üzerine ateş açılarak öldürüldüler. 52 Çocuk ebeveynlerinden alınarak ailelerinin gözleri önündü başları kesilerek öldürülmüş, 60'dan fazla kadın ise vücutları parçalanarak katledilmişti.
Köydeki bütün erkekler ise öldürüldükten sonra su kuyularına atıldı.
Katliamdan çok az sayıda sivil yaralı olarak kurtuldu. Yaralı kadın ve çocuklar da olay sonrası çırılçıplak soyularak, araçlarla doldurulup Yahudi yerleşim birimlerinde dolaştırılmışlardı.
-Katliamdan başbakanlığa
Begin 1977 -1983 yılları arasında da İsrail başbakanı oldu. Begin, "Eğer Deir Yasin zaferi olmasaydı, İsrail Devleti de olmazdı" diyerek saldırının meşruluğunu savunmuştu.
İsrail yönetimi, 1948'de yerle bir ettiği köyü, 1980'de yeniden inşa etti ve tarihin en korkunç katliamlarından biri olan Deir Yasin'deki köyün cadde ve sokaklarına katliamı gerçekleştiren teröristlerin adını verdi.
Son Dakika › Güncel › Bize Yaşattıklarınızı Bir Kez Olsun Hissetmeyi Deneyin' - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?