Arnavutköy'de çakarlı araçla trafikte durdurup tartıştığı sürücüyü bıçakla yaraladığı gerekçesiyle tutuklanan Muhammet Enes Uysal'ın, "kasten öldürmeye teşebbüs, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması" suçlarından 25 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istemiyle yargılanmasına başlandı.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Muhammet Enes Uysal katıldı. Müşteki Dadaş Aras da avukatıyla duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan sanık Uysal, olay günü iş yerinden çıktığını, aracıyla her zamanki güzergahını takip ederek eve gittiğini anlatarak, sağ şeritteyken müştekinin kendisini sollayıp işaret yaptığını ve pencereyi açmasını istediğini savundu.
Camı açtığında müştekinin kendisine hakaret ettiğini ve durmasını söylediğini iddia eden belirten Uysal, savunmasına şunları söyledi:
"Ben de yavaşlayarak sağ tarafa geçip aracımı durdurdum. Bu süreçte hafif bir kaza da geçirdim. Müştekinin yanına gittiğimde telefonuyla beni ve aracımı kameraya aldığını gördüm. 'Çakarlı polis olduğunu söylüyor' şeklinde ifadeler kullanıyordu. Ben de şaşırdım. Biraz önce bana hakaret ederken şimdi farklı bir pozisyonda kameraya yönelik beyanlarda bulunuyordu. Ben de kendisine, 'amacının ne olduğunu' sordum. Herhangi bir cevap vermedi, akabinde boğazıma sarıldı, beni itekledi. Belinden çıkardığı bıçağı bacağıma dayadı. Boğuşma sırasında eylemlerine engel olmak için elinden bıçağı aldım. Bana savururken ellerimle tutarak bıçağı almak durumunda kaldım. Kendimi korumak için gelişi güzel savurdum. Olay bundan ibarettir. Ben bu olaydan dolayı pişmanım."
Müşteki Dadaş Aras da kamyonuyla Hadımköy rampasına geldiğinde önündeki tırı solladıktan sonra arkasından gelen çakarlı bir aracın ısrarla yol istemesi üzerine sağa geçtiğini anlatarak, "O sırada sanık arabasıyla yanıma yaklaştı, 'sen kimsin de bana yol vermiyorsun' şeklinde söylenmeye başladı. Polis olduğunu ifade edip sağa çekmemi istedi. Beni geçtikten sonra önüme kırdı ve durmak zorunda kaldım." dedi.
"Vücudumun 7 yerinden bıçaklandım, şikayetçiyim"
Arabadan inerek yanına gelen sanığın bel kısmının kabarık olduğunu, bu kişinin polis olduğunu söyleyerek kendisinden ehliyet ve kimliğini istediğini, silahı olabilir düşüncesiyle cep telefonunun kamarasıyla çekmeye başladığını ve polis olduğunu söylemeyi bıraktığını aktaran Aras, şöyle devam etti:
"O an polis olmadığını anladım. 155 polisi bu süreçte arayıp haber vermiştim. Beni çekiştiriyordu. Sağ kapıyı açarak dışarı çıktım aracının çakarlı kısmını çekmeye başladım. Maksadım polis geldiğinde polis olduğunu söylediğini ispat etmekti. Bu süreçte sanık bana devamlı sinkaflı küfür ediyordu. Aracıma döndüğümde sırtımdan bir ses işittim, orada bulanan insanlar, 'adam öldürüyorlar' şeklinde bağırmaya başlamışlardı. Döndüğümde elinde bıçağı gördüm. Sırtıma sapladığını o an fark etmemiştim, kendisini elimle itekledim. Daha sonra kamyonete yaslandım nefes almakta güçlük çekmeye başlamıştım. Arkadan gelerek beni bıçaklamaya devam etti. Yere düştüm. Yerdeyken de karnımın sol tarafından bıçaklandım. O süreçte kapısı açık olan bir araca binerek beni hastaneye götürmesini istedim. Vücudumdan çıkan kanları ellerimle bastırıyordum. Arabaya bindiğimi gören sanık geldi bıçakla camlara vurmaya başladı. Öldüreceğini söylüyor, telefon görüntülerinin kendisine verilmesini istiyordu. Şoför durumu kavradı ve olay yerinden uzaklaştı. Özel kliniğe götürüldüm. Vücudumun 7 yerinden bıçaklandım."
Söz alan müşteki Aras'ın avukatı, sanığın bıçakla yaralanmasının söz konusu olmadığını ve eylemin kasten adam öldürmeye teşebbüs niteliğinde olduğunu belirterek, bu hususun mahkemece gözetilmesini istedi.
Sanık avukatı ise, adam öldürmeye teşebbüs suçuyla ilgili nitelemenin doğru olmadığını belirterek, "İlk yumruğun müşteki tarafından vurulduğu, akabinde kavga başladığı görülmektedir. Müvekkilim bıçağı kendisini korumak maksadıyla sallamıştır. Öldürme maksadı olsa müşteki yerdeyken eylemine devam eder ve sonuç alırdı. Eylem, 'kasten yaralama' olarak nitelendirilmelidir. Müvekkilimin tahliye edilmesini talep ediyorum." şeklinde konuştu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, bir tanığın zorla celbine, diğer tanık için de ikametinde dinlenilmek üzere talimat yazılmasına karar verdi.
Suçtan zarar görme ihtimaline göre müştekinin müdahilliğine de hükmeden heyet, sanık Muhammet Enes Uysal'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Olayın geçmişi
Müşteki Dadaş Aras, 21 Ağustos 2020'de, 06 GE 0633 plakalı kamyonuyla ambalaj malzemelerini Hadımköy'de bulunan bir firmaya naklettikten sonra dönüşte, İstanbul Caddesi'nde sanık Muhammed Enes Uysal'ın kullandığı çakarlı bir araç tarafından durdurulmuş ve aralarında yaşanan olayı telefon kamerasına kaydederek paylaşmıştı.
Sanığın bıçakladığı müştekinin paylaştığı görüntüler, tepkiye neden olmuştu.
Olaydan bir kaç gün sonra 24 Ağustos'ta "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan tutuklanan Uysal ile ilgili soruşturma yürütün Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma dosyasını iddianame hazırlanması için ağır ceza yargılamasının bağlı olduğu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına bir fezlekeyle göndermişti.
Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Muhammet Enes Uysal'ın, "kasten öldürmeye teşebbüs, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması" suçlarından 11 yıl 3 aydan 25 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını isteniyor.
Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığınca müştekiye ait 30 bin liranın olay sırasında kaybolduğu iddiası üzerine "yağma" suçundan başlatılan soruşturma ise, delil tespit edilemediği gerekçesiyle takipsizlikle sonuçlanmıştı.
Son Dakika › Güncel › Çakarlı araçla durdurduğu sürücüyü yaraladığı iddia edilen sanığın yargılanmasına başlandı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?