Cammu Keşmir'de gazetecilik "baskı altında"

Hindistan yönetiminin 5 Ağustos 2019'da özel statüsünü kaldırarak ikiye ayırdığı ve çeşitli kısıtlamalar uyguladığı Cammu Keşmir bölgesindeki gazetecilik faaliyetlerinin baskı altında olduğu bildirildi.

Uluslararası Basın Enstitüsünden (IPI) yapılan açıklamada, Cammu Keşmir'deki medya kuruluşlarının ciddi kısıtlamalar ve tacizlerle karşı karşıya olduğu ve bu durumdan endişe duyulduğu belirtildi.

Basın özgürlüğünün güvenlik güçlerinin ciddi tehdidi altında bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, 5 Ağustos'tan bu yana gazetecilerin emniyet yetkililerince polis merkezlerine çağrılarak yaptıkları çalışmalarla ilgili sorgulandığı ve buna benzer 10 vakanın olduğu ifade edildi.

Açıklamada, polisin bu tür uygulamaları yaygın hale getirdiği ve bu durumu gazetecilerin kaynaklarını öğrenmek için yaptıkları kaydedildi.

Yurt dışına çıkışlara engel

Bazı gazetecilerin yurt dışına çıkışlarının engellendiği belirtilen açıklamada, basın mensuplarının Cammu Keşmir'deki durumla ilgili rapor vermelerine engel olmak için bölge dışına çıkmalarına izin verilmediği vurgulandı.

İnternetteki kısıtlamaların basın mensuplarının çalışmalarını ciddi derecede etkilediğine işaret edilen açıklamada, bu durumun gazetecilerin bölgeden rapor vermesini engellediğinin altı çizildi.

İsmini açıklamak istemeyen bir gazeteci, IPI'ya, hükümetin, "sosyal medya platformlarındaki haberleri kontrol edemeyeceği" gerekçesiyle halkın bu tür platformları kullanmasını istemediğini söyledi.

Açıklamada, IPI ile görüşen gazeteciler, internet kısıtlamalarını delmek için telefonlarında VPN (özel sanal ağ) ile yakalanan kişilerin, polis şiddeti ve telefonunun parçalanması gibi risklerle karşı karşıya kaldığını savundu.

"Cammu Keşmir'de gazeteci olarak çalışmak kolay değil"

Açıklamada görüşlerine yer verilen basın mensupları, IPI'ya Cammu Keşmir'deki durumla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Ulusal gazetelerden The Hindu'nun Cammu Keşmir'deki muhabiri Pirzada Aşık, IPI'ya "Bugünlerde Cammu Keşmir'de gazeteci olarak çalışmak kolay değil. Kısıtlamalar, polis tarafından çağrılma ve yüksek hızlı internete erişememe tüm basın mensuplarının işlerini sakatladı." değerlendirmesinde bulundu.

Haber sitesi "ThePrint" için çalışan muhabir Azan Cavid, 5 Ağustos'tan bu yana gazeteciler üzerindeki baskının arttığını belirtti.

İnsan hakları aktivisti Hürrem Parvez de bölgedeki durumu "çok problemli" olarak tanımladı. Parvez, uluslararası toplumun, devlet tarafından yapılan ihlalleri kınamak için Çin'e olduğu kadar Hindistan'a da katı olması gerektiğini dile getirdi.

Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılması

Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos 2019'da iptal ederek, bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış ve eyaleti ikiye bölmüştü.

Eyalet, 31 Ekim 2019'da resmi olarak merkeze bağlı Cammu Keşmir ve Ladakh "Birlik Toprağı" statüsünde iki bölgeye ayrılmıştı.

Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, sokağa çıkma yasağının yanı sıra internet, telefon ve ulaşım kısıtlamaları getirilmiş, bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.

İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.