Çanakkale'de yaşayan 43 yaşındaki Müjdat Turan, çocukluğunda merakla başlayan dalış tutkusunu, görüntülediği av anlarını sosyal medyadaki binlerce takipçisinin izlemine sunarak bir sanata dönüştürdü. Tüpsüz dalışta su altında 4.5 dakika kalabilen ve bu anlarda nabzını düşürerek pusuda avını bekleyen Turan, kendisini merak ederek üzerine gelen boyu büyüklüğündeki balıkların korkulu rüyası oluyor. Turan, geçtiğimiz günlerde zıpkınla avladığı 1 metre 60 santim boyunda ve 47 kilo ağırlığındaki liçanın ise, şu anda Türkiye'de türünün avlanmış en büyük balık olduğunu söyledi.
Çanakkale'de Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'nde görevli 43 yaşındaki Müjdat Turan'ın deniz tutkusu 10 yaşında başlamış. Bu yaşta yüzmeye, 16-17 yaşlarında ise dalma başlayan Müjdat Turan'ın merakı önce bir hobiye, yıllar sonra da bir sanata dönüşmüş. Profesyonel olarak dalış yapan Turan, tüpsüz dalışta 40 metre derinliğe kadar inebiliyor. Dipte bekleme süresi ise 4.5 dakikayı buluyor. Static apneada ise 6.5, 7 dakika suyun altında kalabiliyor. Onun bu özellikleri ise, boyunca büyüklükte ve kilosuna yakın ağırlıktaki balıkları avlayabilmesine olanak tanıyor. Ancak, tüm bu özelliklere iyi bir eğitim ve antrenmandan sonra sahip olabildiğini sözlerine ekleyen Turan, "Bu tür balıklara yaklaşmak için nabzınızın düşük olması gerekiyor. Çünkü balıklar içgüdüsel olarak avlanılacağını hissediyor. Onlara avlanma tepkisi verirseniz sizden uzaklaşıyor. Ama denizin içinde sakin, oranın bir parçasıymış gibi davranıp, nabzınızı düşürdüğünde balıklar sizin etrafınızda dolaşmaya başlıyor ve en yakınıza kadar geliyor. Dalışa başladığımda kafamda sadece avlayacağım balığa odaklanıyorum. Sakin davranıyorum ve soğukkanlı olmaya çalışıyorum" dedi.
DALARAK BALIK AVLAMA TUTKUSUNU SANATA DÖNÜŞTÜRDÜ
Bu işi artık bir sanat gibi yaptığını belirten Turan, sualtı görüntülerini sosyal medyada kendisini takip eden binlerce insanın izlemine sunuyor. Sosyal medyada 30-40 bin takipçisi bulunduğunu ifade eden Turan, "Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde denizin altını merak eden binlerce insanın hayalini gerçekleştirmeye çalışıyorum. Birçok kişinin hayali, denizin altını görmek, izlemek ve bu balıkları avlamaktır. Onların bir anlamda suyun altındaki gözü oluyorum. Ama büyük balıkları avlamak çok zordur. Ciddi bir sualtı adaptasyonu ve iyi bir kondisyon gerektiriyor. Özellikle 8-9 kiloluk çipura, sinarit, levrekler avlıyorum. Yine akya ve liça gibi daha büyük balıkları avlıyorum. Böyle büyük balıklar için 4, 4.5 dakikalık dip sürelerine ihtiyaç oluyor. Hem suyun şiddetli akıntılarına, hem de diğer balıkları kaçırmamaya karşı ciddi bir adaptasyon gerektiriyor. Bunun için serbest dalış eğitimi aldım. Ciddi antrenmanlar yaparak bu seviyeye geldim. Bu işin meraklılarının ciddi şekilde eğitimini almaları geriyor. Bu, dünyanın en tehlikeli sporudur. Bu sporda, yılda yaklaşık 20-30 kişiyi kaybediyoruz. Bunun sebebi de bilinçsizlik. Çünkü biz vücudumuzu tanıdığımızda ve bizi tehlikeye sokan belirtileri bildiğimizde bu tehlikelerden korunabiliriz. Bu işi profesyonel olarak yapıyorum. Birçok serbest dalışçının yetişmesine öncü oldum" dedi.
AVLADIĞI 47 KİLOLUK LİÇA BİR REKORMUŞ
Bugüne kadar birçok ilginç avı olduğunu, bir keresinde ise ölümle burun buruna geldiğini söylen Müjdat Turan, o anları şöyle anlattı:
"Son yaptığım liça avı çok ilginç mesela. 40 metre derinlikteki bir yerde dalış yaparak, 20 metre derinlikte, suda 'örümcek tekniği' dediğimiz askıda bekleyerek yaptığım bir avdı. Bu ciddi süreler gerektirdi. Çünkü güçlü bir balık, yaklaşık 50 kiloluk bir balıktan bahsediyoruz. Beni kıyıdan 1 kilometre açığa, gemi suyuna kadar 1.5 saat boyunca sürükledi. Ama soğukkanlı davranarak ve tecrübelerimle kıyıya çıkarmayı başardım. Liça, bu büyüklüğe nadir ulaşır. Benim için ilginç ve heyecanlı av oldu. Bu büyüklükte bir liça Türkiye'de avlanmadı ve rekor olarak belgelendi. Yine 9 kiloluk çipura avım var. Bu büyüklükteki balıklar çok nadir avlanıyor. Türkiye'de bu büyüklükte balık avlayan avcı çok az. Çünkü bu balıkları avlamak için sualtında 4, 4.5 dakikaya ihtiyaç var. Bu 9 kiloluk çipura, dünyanın da çok ilgisini çekti. İtalya'dan gelip benim bu çipura avım ile ilgili belgeselimi yaptılar. Çünkü, çok zor avlanan bir balık. Kendini çok iyi kamufle ediyor ve koruyor. Çok gizemli bir balıktır. Bu büyüklükteki balıklar oltayla ya da ağla yakalanmıyor. Kendilerini nerede hangi dünyada saklıyor, kimse bilmiyor. Bu çipurayı avlamak için sıfır kıyı noktasında çok iyi nefeslenerek daldım. Kıyıdan 50-60 metre açığa giderek, diğer balıkları kaçırmadan, oradaki ortamı bozmadan oranın bir parçasıymış gibi davranıp yaklaşık 4 dakikalık bekleyişten sonra, balığın yaylım yaparak benim üzerime gelmesi sonucu avladım."
ÖLÜMLE BURUN BURUNA GELDİĞİM OLDU
Dev balıkları avlamak için gerçekleştirdiği dalışlarda heyecanlandığı ve tehlike yaşadığı anlarında olduğunu belirten Turan, "Tabiki heyecan yapıyorum ister istemez. Çünkü çok büyük ve güçlü balıklar. Onların dünyasında, onlar güçlü oluyorlar. Soğukkanlı davranarak tecrübelerimi uyguluyorum. Zor olsa da, heyecanlansam da bu benim sanat haline getirdiğim bir spor dalı. Özellikle İspanya ve İtalya'dan davetler alıyorum. İnşallah ileriki yıllarda buralarda da av yapmak istiyorum. Şimdiye kadar benim hayal ettiğim büyüklükteki balıkların hepsini avladım. Fakat bir keresinde ciddi bir tehlike atlattım. 2000 yıllarının başıydı. Mavriya Adası açıklarında, Barbaros sığlığı dediğimiz akıntılı bir yerde, 80-90 kiloluk bir akya avladım. Bu balık beni açıklara sürükledi. Dalış yaptığım yerdeki tekne beni kaybetti. Yaklaşık 5 saat yüzerek Pırasa Adası'na çıkmayı başardım. Çok büyük tehlike atlattım. Kendim için umutlarımı kesmiştim. İnsan yinede yaşamak istiyor ve azmediyor. Bu nedenle 5 saatlik mücadeleden sonra karaya çıkmayı başardım" diye konuştu.
Balık kaçtı mı Mavriya mı
AVLADIĞI DEV BALIKLAR
Müjdat Turan, bugüne kadar zıpkınla binlerce balık avladığını belirterek avladığı balıklardan bazılarının kilo ve uzunluklarını şöyle sıraladı:
"Boyum 1.80. Avladığım en büyük balık ise 50 kilo ağırlığında ve 1.70 boyundaki akya idi. Yine, 80 santimetre uzunluğunda ve 9 kilo ağırlığında çipura var. Liça ise 47 kilo ağırlığında ve 1.60 boyundaydı. Levrek de 80 santimetre ve 13 kilo ağırlığındaydı. Avladığım en büyük kofana ise 7 kilo ağırlığındaydı."
Son Dakika › Güncel › Çanakkale Boyu Büyüklüğündeki Balıkların Korkulu Rüyası 2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?