Cerablus'un İnşası Onların Omuzlarında

AKİF PARLAK - Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında terör örgütü DEAŞ'tan temizlenen simge şehir Cerablus'ta faaliyete başlayan briketçiler, kentin yeniden inşasına katkıda bulunuyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Özel Görev Kuvveti ve Koalisyon Hava Kuvvetleri'nce Suriye'nin kuzeyinde terör tehditlerine karşı iki ay önce başlatılan harekat kapsamında teröristlerden temizlenen Halep'e bağlı Cerablus ilçesinde hayat, hem Türkiye'nin hem de yardım kuruluşlarının katkılarıyla her geçen gün biraz daha normale dönüyor.

Terör örgütü DEAŞ'ın kontrolünde bulunduğu dönemde saldırılar sonucu birçok ev tahrip olurken bazı evler ise kullanılamaz hale geldi, kimi aileler de inşaatı yarıda bırakıp Türkiye'ye sığınmak zorunda kaldı. Harekatın başlamasıyla bölgenin terör örgütlerinden geri alınmasının ardından vatanlarına dönmenin mutluluğunu yaşayan Suriyeli aileler, tahrip olan evlerini onarırken bazıladı da yarım bıraktıkları inşaat çalışmalarını tamamlamak için kolları sıvadı.

İmece usulü onarım yapan Cerabluslulara, ilçedeki iki brikethanede çalışan birkaç usta, ilkel şartlardaki üretimle katkı sağlıyor. Şehrin kenar mahallelerinde üretim yapmaya çalışan ustalar, hem ekmek parası kazanıyor hem de şehrin imarına destek oluyor.

Ustalar, Türkiye'den aldıkları çimento ve Fırat Nehri'nden getirdikleri kum ile hummalı bir çalışma yaparak, briket üretimi yapıyor.

İlerlemiş yaşına rağmen üretime katkı sağlıyor

Briket ustası 65 yaşındaki Nureddin el-Huşa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 5 yıl önce çalışmak için Şıhlar bölgesinden ailesiyle Cerablus'a yerleştiklerini terör örgütü DEAŞ'ın bölgeyi ele geçirmesiyle ilçeden çıkamadıklarını söyledi.

Maddi durumunun iyi olmadığını, 11 çocuğundan ikisinin DEAŞ'ın saldırısında yaralandığını ve engelli kaldığını ifade eden el-Huşa, Cerablus'ta evinin olmadığını, hayırseverlerden birinin evinde, ücretiz ikamet ettiklerini kaydetti.

Türkiye'nin desteği sayesinde ilçede hayatın normal akışına döndüğünü ve insanların çalışarak üretime katkıda bulunduğunu anlatan Huşa, şöyle devam etti:

"Türkiye olmasaydı kimse burada ev yapamazdı. Allah onlardan bin kere razı olsun. Türkiye burayı kurtardı burada işler yoluna girdi millet ekmek parası kazanmaya başladı. Bir yandan insanlığa hizmet ediyoruz bir yandan çocuklarıma hizmet edip evime ekmek parası götürüyorum. Millet benim yaptığım briketlerle evini yapıyor. Biz burada gerçekten çok zor şartlar altında çalışıyoruz insanlarımız evlerini yapsınlar diye. İnşallah benim de bir gün evim olur. Benim yaşım çok ilerledi ben yaşlıyım ama çocuklarım için milletim için çalışmak zorundayım."

Çırak Musaf Ali de babasının DEAŞ'e karşı savaşırken şehit olduğunu, ailesine kendisinin baktığını dile getirdi.

Cüzi bir ücret karşılığında çalıştığını vurgulayan Musaf, "Buna da bin şükür. Babam şehit olduğunda durumumuz çok kötüydü. Ben Türkiye'ye geçim orada çalışmak istedim ama DEAŞ'ın beni yakalamasından korktuğum için gidemedim. Operasyon oldu bizim hayatımız normal olmaya başladı. Sonra buraya geldim ve çalışıyorum ve aileme bakıyorum. Her şey için Türkiye'ye teşekkür ediyorum." diye konuştu.