CHP'li Kart: Yargılamanın Yeniden Yapılması Şartları Çoktan Doğmuş Durumdadır

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Ergenekon ve Balyoz'da yeniden yargılama tartışmalarına ilişkin, "Silivri ve bağlı yargılamalarda, yargılamanın yeniden yapılması şartları çoktan doğmuş durumdadır. Burada hükümet, kendisini bu sorumluluğun dışına çıkarmaya çalışıyor" dedi.

Kart, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında son 10 gün içinde kamuoyuna yansıyan yolsuzluk ve hukuksuzluk suçlamalarının faillerinin hep tanıdık isimler olduğunu söyledi.

Türkiye'nin 2005'li yıllarda Telekom özelleştirmesini yaşadığını ifade eden Kart, "Efkan Ala 18 Mart 2008 tarihinden itibaren Ojer'i temsilen, Telekom'da görev yapıyor. Kamu yönetimi adına tuhaf ve kabul edilemez bir tablo söz konusu" dedi.

-"BAŞ MAHDUMLARIN DA OLDUĞUNU GÖSTEREN BAŞKA BULGULARIN OLDUĞUNU BİLİYORUZ"-

Suç delillerini üreten, Devlet nüfuzunun kötüye kullanılması suretiyle oluşan "bir çıkar örgütlenmesi" yapısının hükümetin himayesinde olduğunu iddia eden Kart, "Başbakan'ın himayesindedir" diyerek şöyle devam etti:

"Yırtık ayakkabı ile siyasete girenler, ayakkabı kutularındaki milyon dolarların üstünü örtmeye çalışıyorlar.Başbakan aciz ve panik içindedir. Hiçbir inandırıcılığı ve ciddiyeti kalmamıştır.

Ortaya çıkan fotoğrafın özü şudur; bir taraftan konutu olmadığı için barınamayan, soğuktan donarak ölen 40 günlük Ayaz bebeklerDiğer taraftan ise çelik kasaları ve ayakkabı kutularında milyon dolarları evlerinde muhafaza eden mahdumlar, bu mahdumların yanında baş mahdumun da baş mahdumların da olduğunu gösteren başka bulguların olduğunu biliyoruz."

-"HİÇBİR HUKUK ALLAMESİ BAŞARAMAZ"-

Bir basın mensubunun, "Ergenekon ve Balyoz'da yeniden yargılanma hukuki açıdan mümkün mü?" sorusuna da Kart, "Silivri ve bağlı yargılamalarda, yargılamanın yeniden yapılması şartları çoktan doğmuş durumdadır. Burada hükümet, kendisini bu sorumluluğun dışına çıkarmaya çalışıyor. Ne diyor, biraz önce dinledim, Sayın Bekir Bozdağ ve diğer sözcüler, "efendim hata yapmış olabiliriz' diyor. Oysa onlarca, binlerce örnekten biliyoruz ki her ne yapılmış ise hükümetin talimatları doğrultusunda hükümetin sorumluluğu doğrultusunda yapılmıştır. Dolayısıyla başka suçlamalar bir tarafa başka suç ilişkileri bir tarafa en hafif deyimiyle söylüyorum, hükümet bu yapının oluşmasında görevi kötüye kullanma boyutu sebebiyle diğer unsurları bir tarafa bırakıyorum, o yönüyle de hükümetin adli anlamda, anayasal anlamda sorumluluğu söz konusudur. Bunu hiçbir hukuki düzenleme ile bunu ortadan kaldıramazsınız. Kaçınılmaz olarak bu süreç yaşanacaktır. Orada yeniden yargılamaya yol açan o mekanizmaların tamamı legal, illegal unsurların tamamı o yeniden yargılamalarla bağlantılı olarak ayrıca anayasal boyutuyla ayrıca ceza hukuku anlamında adli boyutuyla yargılanacaklardır. Hükümetin şu andaki çaresizliği oradan geliyor. Bir taraftan suçu bir yerlere yıkmak bir taraftan kendisini o sorumluluğun dışına çıkarmak. Ama bunu ikisini birlikte gerçekleştirmek, ben 20 yıl hukukun içinde olan,10-11 yılda siyasetin içinde olan bir kişi olarak ifade ediyorum ki bunu hiçbir hukuk allamesi başaramaz. Yani hükümet bu noktada kendi sorumluluğunu anayasal sorumluluğunu adli sorumluluğunu ortadan kaldıramaz" yanıtını verdi.