Cinayet Davasında 17.5 Yıl Hapis

Adana'da, nikahsız yaşadığı amcasının kızını kaçıran kardeşini kalbinden bıçaklayarak öldürdüğü suçlamasıyla yargılanan şahıs, 'haksız tahrik' ve 'iyi hal' indirimlerinden de yararlandırılarak 17.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İddiaya göre, Elazığ'da oturan adam, nikahsız yaşadığı kadını kaçıran kardeşinin Adana'daki kız kardeşlerinin evinde kaldığını öğrendi. Bir süre sonra Adana'ya gelen adam ile sokakta karşılaştığı kardeşi arasında kavga çıktı. Kalbinden bıçakla yaranan kardeş, kaldırıldığı hastanede öldü.

Cinayetin ardından kaçan şüpheli, Aydın'a gidip inşaatta çalışmaya başladı. Tanınmamak için sakalını kesip, saçını uzatan adam, göz muayenesi için kimliğiyle hastaneye gidince yeri belirlendi. Adam, cinayetten 25 gün sonra çalıştığı inşaatta yakalanıp, tutuklandı.

YAKIN AKRABAYI ÖLDÜRMEKTEN DAVA AÇILDI

Soruşturmasını tamamlayan Cumhuriyet savcısı, olayla ilgili iddianame hazırladı. İddianamede, sanık adam hakkında 'yakın akrabayı öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istendi. Ayrıca, sanığa ceza verilirken haksız tahrik hükümlerinin uygulanması mahkemenin takdirine bırakıldı.

'ÖLDÜRMEK İÇİN BESLEMEDİM'

Adana 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan şüpheli, kardeşini öldürmediğini ileri sürdü. Suçsuz olduğunu iddia eden adam, kendini şöyle savundu:

"Babamız öldükten sonra annemiz başka biriyle evlendi. Ölen kardeşime de 12 yıldır ben bakıyordum. Olaydan önce memlekette bir köye odun kesmeye gittim, eşime de o gece eve gelmeyeceğimi söyledim. Sabaha doğru evi telefonla aradığımda kimse yoktu. Komşuları aradım. Eşimin akşam vakti evden gittiğini söylediler. Beni sonra Adana'daki kız kardeşim aradı. Eşim ve erkek kardeşimin Adana'ya geldiğini söyledi. Eşim, erkek kardeşimin kendisini 'Ağabeyim kaza geçirmiş, yoğun bakımdaymış' diyerek kandırıp Adana'ya getirdiğini söyledi. Eşim ve kardeşimle memlekete döndük. Olaydan 3-4 gün sonra eşimle kardeşim yine ortadan kayboldular. Yine Adana'da olduklarını öğrendim. Kardeşim, çocuğumu kaçırıp eşimi tehdit ederek Adana'ya getirmiş. Yine gelip kız kardeşimin evinde onları buldum. Eşimi ve çocuğumu alıp, evden çıktım. Evden 100 metre kadar uzaklaştıktan sonra kardeşim ve yanında tanımadığım biriyle karşılaştık. Eşimi kastederek, 'Sen bunu götüremezsin' dedi. Eşimi götüreceğimi söyleyince de yumrukla vurmaya başladı. Bıçak çekti. Kolumdan yaraladı. Bıçağı almaya çalışıyordum. Birlikte kaldırımdan düştük. O bıçağın üzerine düştü. Kardeşime 12 yıldır ben bakıyordum. Öldürmek için beslemedim. Eşimle gönül ilişkisi olduğunu da bilmiyorum. Olsaydı bilirdim. Ayrıca eşim benimle kendi isteğiyle evlendi. Kardeşimi sevdiğini söyleseydi evlenmezdim."

AİLESİ ŞİKAYETÇİ OLMADI

Tanık olarak dinlenen şüphelinin kız kardeşi ve ağabeyi de, sanıktan şikayetçi olmadıklarını söyledi. Kaçırıldığı ileri sürülen bir çocuk annesi kadın, ölen kayın biraderiyle aralarında gönül ilişkisi bulunmadığını söyledi. Eşinin işte olduğu bir saatte kayın biraderinin gelerek, "Ağabeyim kaza geçirdi. Elazığ'da hastanede. Birlikte ziyaretine gidelim" dediğini ileri süren Fatma Duracak, "Yolda bana meyve suyu aldı. İçtikten sonrasını hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda Adana'daydık. Ablasının evine gittik. Ben ağlayınca ablası benim gönülsüz geldiğimi anlayarak eşimi aradı. Eşim beni almaya geldi. Ağabeyini görünce benim kolumdan tutarak çekiştirmeye çalıştı. Eşimle kardeşi arasında kavga çıktı. Eşimin elinde kesinlikle bıçak yoktu" dedi.

Mahkeme heyeti, 'kardeşini kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdığı adamın cezasını, 'haksız tahrik' ve 'iyi hal' indiriminden de yararlandırarak 17.5 yıla indirdi.